Getting your Trinity Audio player ready...
|
Siz;
biraz olsun açık bırakın kapı aradığınızı!
Sevgi ve paylaşma siz farkında olmadan yaşamınıza girmiş olacaktır…
Siz de sevileceksiniz,
onlar da..
İnsan,
Doğa ve canlılarla ilgilenmek
Düşkün-yaşlı ve yoksullara destek olmak
Umudu yeşerterek cesaret vermek…
#KHK’lılar gibi haksız itibar kaybına uğrayanların yanında ve safında olmak…
Doğada yaşayan tüm canlıları,
etnik ve sınıf farkı gözetmeden
İnsanları küçümsemeden sevmek.
Alın size kapı gibi kapı aralığından sızanlar…
“23 Nisan”in kutlanacak nesi kaldı?
Kırıntılarından;
Kuruluşundan beri Kurucu asıllar olan kendi vatandaşlarına karşı yürütülen #Irkçı ve yobaz mezhepsel saldırılar sonucu ne kaldı ki elimizde?
Neyin bayramı,
neyin kutlaması bu?..
Deyin hele;
Kurşunlar ile,
bombalar ile yetmedi #İşkence ve zulmederek “Emir vererek” katledilmedi mi?
Bir çok Ceylan Önkol, Berkin Elvan gibi #Ölü çocuklarımız 23 Nisan’ı göremedi/Göstermediniz!..
Kimin yüzünden?
Kim bu çocukların gerçek katili?
700 çocuk anneleri ile birlikte demir parmaklıklar ardında rehin tutulurken;
Katil,
Hırsız,
Tecavüzcü sapık,
Mafya bozuntuları,
Devleti ve halkı dolandıran yağmacılar TBMM’de yapılan jutlamalar ile serbest bırakılırken;
Hangi bayram?..
Yine de,
Her şeye rağmen;
İnsan olarak;
Ülkenize ve halkınıza karşı sonsuz bir sevgi hissetmeniz gerektiğini söylemek istiyorum.
Emperyalizme ve iki efendiye birden hizmet eden,
halkından nefret eden ve onları aşağılık ve barbar olarak gören “#Entelektüel”ler,
Özellikle de Küçükburjuva “Sol sekter ve liberaller” vardır.
Bunların yaptığı ve kafalarında kurdukları doğru değildir…
Halkı olduğu gibi sevmeliyiz.
Çünkü halkın Yürekte,
ruhta ve karekter de harikulade olduğunu,
kültürel ve ekonomik yönden ise bilerek ve isteyerek daha kolay yönetmek için geri bırakıldığını biliyoruz.
Bu durum,
halkın suçu değil talihsizliğidir.
Suç,
doksan yıllık gelmiş geçmiş liderlerin ve yabancı emperyalistlerindir…
İnsanın,
özellikle de halkı için mücadele içinde olan Devrimcilerin halkına ve vatanına olan sevgisi, zorluklara karşı verdiği mücadele sırasında ve karşı karşıya kaldığı zorluk ve sefalette ona güçlü bir manevi destek sunar.
“Aynı zamanda halkın düşmanlarından, faşizmden,
gericilikten ve emperyalizmden güçlü bir şekilde nefret etmelisiniz.
Kimse,
halkın düşmanlarına karşı verilen mücadelede yer almayıp duruma kayıtsız kalmamalıdır” der;
#GeorgiDimitrov
#Faşizm,
Bizde de olduğu gibi;
Dünyanın her yerinde her dönem,
yöntemleri ve geliş,
iktidarı ele geçiriliş şekilleri farklı olsa da;
Zorlamayın,
“İnek embriyosundan meşe palamutu olmaz.” be gözüm…
Düzenle işbirliği yapan,
ondan bundan tırtıkladığı ile gün kotarandan,
kıç yalamayla da yazar,
Şair,
özcesi “Aydın” falan olmaz…
Sahteliği her halinden belli,
IŞİD kafalı,
boyalar ile,
Din sosuna dibine kadar batırsanız da,
allayıp-pulladığınız cilaları ile,
imajlar ile bu iş olmaz.
Olmaz,
görüyorsunuz;
işte Olmaz/olamaz…
Sokma us ile Akıllı olmaz,
taşıma su ile değirmen dönmez.
Siyasal,
insansal derinliği olmayan Evrensel normlara uzak;
Gerçek geri zekalıdan da us’lu birey olmaz…
Gardrop Atatürçüsü Kemalist’den,
Emevi Muaviye kültürünü “Müslümanlık” diye bize iteleyen İslamcı’dan,
hırsızdan,
sahtekardan evliya olmaz.
Hainden,
işbirlikçiden de “Kahraman” çıkmaz.
Çıkamaz…
AKP faşizminin kilometre taşlarını döşeyen “#YetmezAmaEvet”çi liberal dönekleri de bu anlamda anmadan geçemeyeceğim…
Şiir Sevdanın Militanıdır!
#AşkÖrgütlenmektir!
Atilla Yüceak