23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk bayramı Bize Neleri Anımsatmalı Dostlarım?

Getting your Trinity Audio player ready...

Dr.Mustafa Torun
Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı
mtorun3@gmail.com

Covit-19 pandemisi öncesi dünyada iki eğilim çatışma halindeydi.Pandemi sonrası bu çatışma dahada hızlandı.
Biri toplumların daha baskıcı ve diktatoryal ,otoriter yönetimlerce yönetilebileceği.
Diğeri ise daha ilerici,özgürlükçü ve toplumcu iktidar modelinin kaçınılmaz olduğu anlayışıdır.

Hangisini seçelim  demeye gerek yok elbette. ÖZGÜRLÜK,BAĞIMSIZLIK,DEVRİM ve SOSYALİZM büyük amacımız  olmalıdır.

Cumhuriyet kulluktan özgür birey olmaya geçiş sürecinin başlangıcıdır.1789 Fransız devriminin eşitlik,özgürlük ve adelet anlayışı, kısmen bizede yansımıştır. Görece bu kavramlara alışıp,uğrunda büyük mücadelelere giriştik.
Elbette  “Bağımsızlık,Özgürlük,Ulusal Egemenlik “gerekli ve toplumcu anlayışlardır. Ancak unutmamamız gereken temel olgu,Bu kavramlarla buluşabilmek ancak vahşi emperyalizm’e ve işbirlikçilerine karşı doğru tavır almakla mümkün olabilir.İnadına bu temel değerleri savunmak,savunmak,savunmak gerekir…

Bu temel değerler Ekim 1917 Sovyet devrimine kadar burjuva talepler olup,onun çözebileceğine inanılırdı.
Ekim 17 devrimi ile birlikte dünyanın hızla  değiştiğini görüyoruz.Yeni bir dönem başlamıştır. Bu dönem “Emperyalizm ve Devrimler” dönemi olarak ta adlandırılabilir.
Yani bu temel sorunları burjuvazinin çözemeyeği düşüncesi ağırlık kazanmış, giderek DEVRİM ve SOSYALİZM ile çözülebilir anlayışını egemen eskortkadıköy hale getirmiştir.

Emperyalizm ve geri kalmış ülkeler arasındaki çelişkiler ile tüm dünya ülkelerindeki sınıflar arası çelişkiler dahada keskinleşmiştir.

Bu nedenlerle;
Büyük ütopyalarımızın gerçekleşmesi adına;
*Yaşasın Özgürlük.
*Yaşasın Ulusal Egemenlik.
*Yaşasın Eşitlik ve Kardeşlik.
*Yaşasın Devrim ve Sosyalizm İNADIMIZ devam etmelidir.

İnadınız,muradımız olduğunda hem daha daha güzel bayramları kutlarız.Hemde çocuklar daha güzel bir dünya sevdamıza dört elle sarılırlar.

Sözlerimizi Nazım Hikmet’ten bir dörtlükle bitirelim.

Çamaşır yıkadı.
Yemek pişirdi.
Çocuk doğurdu.
Ve biliyor ki öldüğü zaman
bir şal koyacaklar tabutuna
selatin camilerinden.

Sevgilerimle…

Exit mobile version