Getting your Trinity Audio player ready... |
Kızbes Seyhan Aydın
Nemi düşünüyorum, sayın facem. Bundan tam 102 yıl önce, tek kişiden alınıp, milletin eline verilen egemenlik; Bu gün tek kişinin tekrar eline alması garip bir ironi diye düşünüyorum. Sizce de öğle değimi?
Ve ” Bu günün küçüğü yarının büyüyü” esprisiyle halk egemenliğinin sonsuzlaşmasın ı güvence altına almak için de çocuklara armağan edilmişti. Mustafa Kemal ve kurucu irade tarafından.
Aslında her ne kadar çocukların bayramı gibi görünse de; tüm halkın bayramı idi.
Hoş eskiden sorunlar yok muydu. Vardı elbet. Her şey güllük gülistanlık değildi elbet! Özellikle yoksul emekçiler, ötekileştirilenler açısından sıkıntılar yok muydu? vardı, kuşkusuz. Yasalarda yazmıyordu ama parası olmayanlara, parti başkanlarına yakın olmayanlara, kadınlara; (seçim yasası , siyasi partiler yasası gibi bir çok yasalarda revizyona ihtiyaç vardı.) meclis epey uzak kalabiliyordu. Ancak süreç içinde ülke demokratlaştıkça çözülebilecek şeylerdi.
Çok ta yol katledilmişti.
Satı kadı ın TBMM ye taşınması bunun işaret fişeği idi. TİP in, HDP’nin ve de tek tek te olsa ötekileştirilenlerin (Kürt, Roman, Ermeni, Hiristiyan) Meclise taşınması olanağı hep oldu. Sık sık darbelerle kesintiye uğrasa da, demokrasi yani halk iradesi gelişiyor, STK lar, sendikalar, meslek örgütleri aracılığı ile ortak irade yolunda adımlar atılıyordu.
Gelinen noktada her şeyin sıfırlanarak 102yıldan da geriye gidilmesi, ortak akıldan tek akla dönülmesi garip olmasına garip te. 23nisanın anlamını da sıfırlamış durumda. Ancak, unutmamak gerekir ki
Tarihin tekerleği bazen böyle bizdeki gibi zikzaklarsa da daima ileri hareket halinde olur. Diyalektiğin kanunu bu.
Umudumuzu yitirmeden, hayırı, itirazı çoğaltarak ilerlemek ten başka yol yok. 23Nisan ı tam anlamıyla yaşayacağımız günler ufukta. Yeter ki; umudumuzu yok etmeyelim. Enseyi karartmayalım. Yeter ki sol memen in altındaki cevheri kaybetmeyelim. Yeter ki meşryetten ve hukuktan ayrılmayalım.
Hukuk mücadelesini kazanarak demokrasinin önünü açmak olasıdır..
Bu talihsiz otokrasi zik-zakından, demokrasi ışıklarına yol alınmamız kaçınılmazdır. Dedim ya ; tarihin tekerleği daima ileri hareket eder.
Hakikaten güzel günler göreceğiz, güneşli günler…
Tünelin karanlığından son çıkışındayız. Çocuklar mermi bomba dayak, gaz, cop yerine hakikaten şeker de yiyebileceği günler yakındır.
Baksanıza demokrasi ışıkları itirazla, sivil itaatsizlikle, hayırla, direnmeyle parlıyor.
Tarih hem ülkemiz hem de dünya halkları açısından bol örneklerle dolu. Haklı olan direnir, direnenler kazanır diye düşünüyorum sayın Facem.
Bu talihsiz ironiyi de hep birlikte, eşitlik, kardeşlik ortak vatanın çocukları olarak, farklılığımız ı zenginliğe dönüştürerek aşabileceğimizi eskortbakırköy düşünüyorum sayın facem. GELIYOR GELMEKTE OLAN.