Getting your Trinity Audio player ready... |
İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, metro yatırımlarındaki son durum, İBB’nin el konulan mülkleri, Atatürk Havalimanı, TBMM’deki torba yasa teklifi gibi konulara ilişkin açıklamalar yaptı. İmamoğlu, “Ayaküstü Anavatan Partili bakanların fısıldamalarını dinledim” diyerek eski bakanların Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile ilgili anlattıklarını paylaştı.
Sözcü’den Özlem Güvemli’nin sorularını yanıtlayan İmamoğlu şöyle konuştu:
3 yıl sonra göreve gelirken olmayı planladığınız noktada mısınız?
Planladığım noktada keşke olabilseydik. Pandemi süreci bizi yordu, finans desteği almadan geçirdik. Dünyada bütün yerel yönetimler merkezi yönetimlerden yoğun bir katkı alarak süreci geçirmelerine rağmen biz hizmetlerimizi bütçemizden eksilterek yaptık. Pandeminin bize 4 milyar liranın üzerinde maliyeti oldu. Biz 2020 yılında 20 milyon turist hedefliyorduk, 4-5 milyonla tamamlandı. Bütün bunları üst üste koyduğumuzda tahmin ettiğimiz gibi geçti deme şansımız yok. Engellemeler olmasaydı, kamu yönetimi, kamu kurumları arasında ilişki terbiyesi, ilişki kabiliyeti yeterince iyi olsaydı, siyasi nezaketsizlik ya da bir seçimi kaybetmenin travmaları bu kadar büyük olmasaydı bütün olumsuz koşullara rağmen yaptıklarımızın en az yüzde 30-40 daha üstüne iş koyardım.
Yeni metro projeniz olmadığı gerekçesiyle yapılan eleştirilere ne diyorsunuz?
Metro işi abur-cubur işler değil. Kendileri abur-cubur yaptılar 2016-2017 döneminde. Biz sağlıklı adımlar atıyoruz. Örneğin Sefaköy-Beylikdüzü hattı gibi. Daha projeye başlamadan Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası (EBRD) ile 100 milyon avroluk ön protokol yaptık. İhaleye çıkacağız. Tek bir şey var, yatırım izninin çıkarılması merkezi idareden. 6-7 aydır, 8 aydır bekliyoruz. Burada bile el freni. Biz yeni projelere çalışıyoruz. 72-73 km’yi 52-53 dakikada alabileceğiniz bir hizmeti size sunuyor. 3 havalimanını, otogarı birbirine bağlayan bir metro hattı bu. 5 milyar dolarlık bir proje. Finans görüşmelerini yapıyoruz Japonya’dan Kanada’ya, Amerika’ya, Fransa’ya İngiltere’ye varıncaya kadar. Ama abur-cubur yapmıyoruz. Geçme garantisi vermiyoruz, geçilmeden parasını İstanbul halkına ödetiriz taahhüdünde bulunmuyoruz.
TBMM’de belediye metrolarının gelirinde kesinti yapılmasıyla ilgili yasa teklifi var. İBB nasıl etkilenecek?
El insaf, vicdan diye dua edeceğiz şu anda bu teklif yasalaşırsa. Çünkü gerçekten İBB’ye ve İstanbul halkına zarar verir. Ama bu tür zararlar geçici. Görev süresi bir yıldan biraz fazla kalmış olan bir iktidardan bahsediyoruz. Bu tür zarar verici hamleleri ne kadar büyütürlerse alacakları oy ihtimali o kadar aşağı inecek. Bu da bir uyarı benden kendilerine. Kim üstüne alıyorsa, İstanbul’daki parti üyesinden en tepesindeki isme kadar AK Parti’yi uyarıyorum. İstanbul’a kötülük yapmasınlar. Nasıl 3 yıl dayandık, 1-1.5 yıl dayanacak gücümüz var. Türkiye’de iktidar değiştiğinde İstanbul’da işler yoluna girer.
AKP grubu engelleme olmadığını, mecliste kararların büyük çoğunluğunun oybirliği ile kabul edildiğini söylüyorlar. Bu açıklamaları nasıl değerlendiriyorsunuz?
Bunlar çok komik ifadeler. ‘Gelen paydan istesek keserdik’… Kimsiniz derler insana. Kamuda ‘istesem keserdim’ diye bir şey olabilir mi? Biz hukuk devletiyiz. Kanunla sabitlenmiş bir sürecin merkezi yönetimin vermek zorunda olduğu, sadece İstanbul’a değil ki Türkiye’de bine yakın yerel yönetime aktarılan kaynak kanunla belli. Sisteme geliyor, tıkır tıkır sistemden dağılıyor. Allah’tan bu kanunlar yapıldı. Bunun önüne henüz geçilemedi. Bu bile engelleme zihniyeti. En yetkili ağızdan ‘topal ördek’ ilan edildim. Bunu kendisine felsefe edinmiş İstanbul’da bazı siyasi aktörler doğdu. İmamoğlu’na bir engelleme yapan ya da ona laf yetiştiren, laf çakan, hatta hakaret eden kendi saflarında apolet takmış gibi ödül almış gibi davranışlara büründüler. Gülerek izledim. Elbette tedbirle de izledim. Meclisteki birçok şey oybirliği ile geçiyormuş… İyi ona da verme, onu da geçirme. Tek başına UKOME meselesi bile trajik bir durum. Kötü bir akıl bu.
31 Mart 2019 İstanbul seçiminin iptal edilmesinin ardından yaptığınız basın açıklamasında Yüksek Seçim Kurulu (YSK) başkan ve üyelerine hakaret ettiğiniz iddiasıyla açılan davada savcılık mütalaasını açıkladı ve 4 yıl 1 aya kadar hapis ile cezalandırılmanız istendi. Savcılığın talebini nasıl değerlendiriyorsunuz?
Benim YSK’ya hakaret diye kabul ettikleri ifademin muhatabı bellidir. Çünkü aynı ifadeyi bana kullanmıştır ve siyasi muhatabıma cevap vermiştim. Ancak ne yazık ki mahkeme tümden yanlış bir karar ile muhataptır. Siyasi değil hukuki bir karar çıkmasını her vatandaş gibi umut ediyorum. Bu tür siyasi hamleler bize bir şey kaybettirmez ancak ülkemiz kaybeder.
Ya İBB’nin el konulan mülkleri?
Hidiv Kasrı örneğin. Hidiv Kasrı’nın İBB’nin elinden nasıl alırsınız? Hidiv Kasrı’nın varisi torunu 90 yaşında. Mısır’dan kalkıp ziyarete geldi bastonuyla. ‘Nasıl alırlar, 1940’lı yıllarda ben sattım onu İBB’ye. Ve parasını aldım’ dedi. Bu o kötü aklın yürüttüğü iş ve işlemler. Buraya Turgut Özal’ın anmasından geldim. 7-8 eski bakanın elini sıktım. 3 bakanın tek tek fısıldadığı şey neydi biliyor musunuz? ‘Sayın cumhurbaşkanı İBB başkanıyken İSKİ ile ilgili bir konu var, sizi ziyarete geleceğim dediğinde, ne ziyareti, suyun izninin ziyareti mi olur deyip imzalayıp yolladım’ dedi bir tanesi. Bir tanesi ‘bu nasıl bir akıl, bizim hiç aklımıza gelmezdi bu işler, ben bir imza ile ödemesinin onayını verdim. Bir imza ile hazine onayını verdim’ dedi. Ayaküstü Anavatan Partili bakanların fısıldamalarını dinledim.” (HABER MERKEZİ)