Getting your Trinity Audio player ready... |
Gezi Davası’nda bugün görülen karar duruşması öncesi Çağlayan Adliyesi’nde gerçekleşen basın açıklamasına CHP İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu, Şişli Belediye Başkanı Muammer Keskin, CHP Genel Başkan Yardımcıları, Milletvekilleri ve vatandaşlar ile birlikte katıldım yaptılar.
Savcının, mimar Mücella Yapıcı ile 1634 gündür tutuklu bulunan iş insanı Osman Kavala hakkında ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istedi.
“NİYETİNİZİ VE KORKULARINIZI BİLİYORUZ”
Taksim Dayanışması tarafından hazırlanan açıklama metnini, Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Şubesi Başkanı Esin Köymen okudu.
Açıklamada, şunlar kaydedildi:
“Gezi; ülkemizin toplumsal tarihinin en parlak ve onurlu sayfasıdır! Gezi’nin tüm değerlerine sahip çıkıyoruz! Gezi Direnişi Anayasal bir zeminde gerçekleştiği yargı kararlarıyla iki kez tescil edilmesine rağmen, hukuka ve gerçeğe aykırı, tümüyle mesnetsiz iddialarla, üçüncü kez yargılanmak isteniyor. Toplumsal muhalefetin en temel hak ve talepleri suç unsuru gibi gösterilmek, barışçıl direnişin tarihsel ve meşru gerçekliği ısrarla çarpıtılmak, karalanmak isteniyor. İstedikleri sadece bu değil.
Gezi’nin haksızlığa, adaletsizliğe, keyfiliğe, dayatmaya, baskıya karşı direnmenin adı olduğu, bir parktan tüm ülkeye ve dünyaya yankılanan; kente, doğaya, yaşama sahip çıkanların hep bir ağızdan, bir arada söyledikleri şarkı olduğu unutturulmak isteniyor. Niyetinizi ve korkularınızı biliyor, bu beyhude çabalarınızı reddediyoruz! Çünkü Gezi’yi yaşadık, biliyoruz!
Gezi, bu ülke tarihinin; demokratik, barışçıl, yaratıcı, katılımcı, kapsayıcı ve kitlesel hareketidir. Hep birlikte konuşup karar vermenin, fikri ve hayatı paylaşmanın, yaşama her boyutu ile sahip çıkmanın duvar yazısı olmuş halidir. Ölümcül polis şiddetine karşı her şehirde yankılanan barışçıl ve haklı tepkinin adıdır.
“GEZİ’Yİ KİRLETEMEZSİNİZ”
9 yıl geçti, ancak Gezi Direnişi tüm berraklığıyla, tüm haklılığıyla var olmaya devam ediyor. Ama bugün, tüm dünyada kabul gören bu haklılığa rağmen, Taksim Dayanışması’ndan kent, demokrasi ve hukuk emekçisi arkadaşlarımız Mücella Yapıcı, Tayfun Kahraman ve Can Atalay’ın da aralarında yer aldığı itham edilenlerin şahsında, ülkemizin 80 kentinde Gezi’ye katılarak anayasal haklarını kullanan, demokrasiye güç vermiş milyonlarca yurttaşımız bir kez daha haksızca yargılanmak isteniyor.
Daha önce iki kez aynı ithamlar karşısında haklılığı ispatlanan Mücella Yapıcı hakkında müebbet, Tayfun Kahraman ve Can Atalay hakkında onlarca yıl hapis talep ediliyor. 2017 yılından bu yana özgürlüğü gasp edilen Mehmet Osman Kavala hakkında müebbet isteniyor. Dokuz yıl, üç dava, onlarca duruşma boyunca söylediğimizi yeniden tekrarlıyor, yıllardır süren hukuksuzluk ve gerçekliği çarpıtma ısrarına inat tekrar söylüyoruz: Gezi’yi kirletemezsiniz! Gezi Direnişi’ni suçla, terörle, darbeyle, kalkışmayla anılan eyleme dönüştüremezsiniz!
Gezi Direnişi’ni bir kez daha yargı marifetiyle karalama çabanız boşunadır! Gerçekleri çarpıtmanıza izin vermeyeceğiz! Sipariş senaryolarınızla, milyonlarca insanın, demokratik hak ve talepleri için, parklarda, meydanlarda, sokaklarda; özgürlük, demokrasi ve insanca yaşam için ortaya koyduğu direnişi kirletmenize izin vermeyeceğiz! Bu ülkenin eşitlik, özgürlük ve adalet umudunu kirletmenize izin vermeyeceğiz! Abdocan’ın, Mehmet’in, Ethem’in, Medeni’nin, Hasan Ferit’in, Ali İsmail’in, Ahmet’in ve Berkin’in düşlerinin kirletilmesine izin vermeyeceğiz.
“GEZİ’NİN TARİHSEL GERÇEKLİĞİ DEĞİŞTİRİLEMEZ”
Çünkü haklıyız! Gezi hep haklı! Gezi Direnişi’nin tarihsel gerçekliği, hayali senaryolara dayanan suçlamalarla, insanları iddianame bile olmadan aylarca, yıllarca tutuklu bırakmakla, tarafsızlığı çoktan tartışmalı hale gelmiş mahkemelerin zorlamasıyla değiştirilemez.
Bu akıl ve hukuk dışı dava derhal geri çekilmeli, kurgu ithamlarla yargılanmak arkadaşlarımız hakkındaki iddialar düşürülmeli, somut hiçbir delil olmadığı halde siyasi bir tutsak olarak tutukluluğu devam eden Mehmet Osman Kavala derhal serbest bırakılmalıdır. Gezi sürecine dair dava edilmesi, yargılanması gereken birileri varsa, amansızca ve kural tanımadan kullandıkları şiddetle Gezi’nin çocuklarının düşlerini, geleceğini çalarak ölümlere ve yüzlerce yaralanmaya neden olanlardır.
“GEZİ DİRENİŞİ’Nİ KARALAMA ÇABASINDAN ARTIK VAZGEÇİN”
Ülke tarihinde bir onur sayfası olarak yer alan Gezi Direnişi’ni, bu ülkenin geleceğine sahip çıkan demokrasi ve özgürlük çığlığını karalama çabasından artık vazgeçin.
Bu ülkeye bir gün demokrasi gelecekse, onca baskı ve şiddete rağmen kısamadığınız seslerin Gezi’deki yankısından gücünü alacaktır. 2013’ün Haziran’ında Gezi Parkı’ndaki o rengârenk dayanışmacı anlayışı sahiplenen tüm yurttaşları, özgürlük ve demokrasi talebiyle ülkemizin geleceğine umut olan tüm kurumları, “terör”, “darbe”, “dış güçlerin oyuncağı” gibi asılsız ithamlarla lekelenmek istenen Gezi’nin gerçek tarihine sahip çıkmaya çağırıyoruz.
Çünkü yaşam alanlarını savunanların, mühendislerin, mimarların, şehir plancılarının, doktorların, gazetecilerin, avukatların, öğrencilerin akademisyenlerin, emekçilerin, kadın hareketinin, LGBTİ+ bireylerin yanında birlikte kol kola girip baskılara karşı direnmeye devam etmenin yolu, kısacası demokrasinin seks hikaye yolu Gezi’nin gerçek tarihine sahip çıkmaktan geçiyor. Biliyor ve inanıyoruz ki: Gezi hep haklı! Gezi; eşitlik, özgürlük, adalet ve demokrasi için bu ülkenin sönmeyecek umududur. Umut yargılanamaz!”
“ETKİNLİKLERİMİZ VE ÇAĞRILARIMIZ BÜTÜNÜYLE YASAL, MEŞRU VE BARIŞÇILDIR”
Mücella Yapıcı, savunmasında şunları kaydetti:
“*Halkın demokratik hak kullanımını engelleyen, şiddetle bastırma emrini veren, bu emri uygulatan, yüzlerce insanın yaralanmasına neden olan sorumlular, başta İstanbul Valisi, Emniyet Genel Müdürü olmak üzere derhal istifa etmelidir.
*Gaz bombası kullanılması yasaklanmalıdır.
*Haksız yere gözaltına alınan vatandaşlar serbest bırakılmalıdır.
*Taksim başta olmak üzere Türkiye’deki tüm meydanlarında, kamusal alanlarda toplantı, eylem yasaklarına son verilmelidir.
Bu talepler son derece konuya özgü, barışçıl ve makul olup Türkiye Cumhuriyeti merkezi hükümeti ve yerel yetkililerinin rahatlıkla kabul ederek olaylara son verebileceği basitlikteydi.
İstanbul Valisinden Büyükşehir Belediye Başkanına, Başbakan Yardımcısından, Başbakana ve Cumhurbaşkanına kadar tüm yetkililere bu talepler iletilirken; demokratik kamuoyu yaratmak amacıyla kararlı, ısrarlı ama her zaman barışçıl etkinliklere çağrı yapıldı.
Tekrarlıyoruz; Taksim Dayanışması, bileşenleri, talepleri, basın açıklamaları, etkinlikleri belli, bilinen, aleni, meşru, yasal ve demokratik bir yurttaş ve kurum dayanışmasıdır.
Dayanışmamızın bileşenleri anayasal hak ve ödevlerini yerine getirir. Etkinliklerimiz ve çağrılarımız bütünüyle yasal, meşru ve barışçıldır.
Taksim Dayanışması tarafından alınan kararların hiç biri kapalı kapılar ardında alınmadı, alınmaz da. Gezi süresince hiç bir şekilde fon kullanılmadı; hiçbirimizin kursağından beş kuruş fon geçmedi.
Gezi Direnişi fon ile para ile açıklanamaz; Gezi süresince tüm ihtiyaçlar imece usulü karşılandı.
Belki şimdilerde siz anlayamaz oldunuz ama rantı değil, ekmeği bölüşmenin insana onur veren bir yanı vardır. Yemekten değil yedirmekten, sahip olmaktan değil paylaşmaktan mutlu olan bir kültür var bu topraklarda. İmece kelimesinin başka dillerde karşılığı yok.”
GEZİ DAVASINA KATILAN LİSTENİN YAMAMI
Basın açıklamasına TOMMB Genel Başkanı Emin Koramaz, DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu, KESK Eş Genel Başkanı Mehmet Bozgeyik, SOL Parti MYK Üyesi Alper Taş, CHP Milletvekilleri Sezgin Tanrıkulu, Turan Aydoğan, Ali Şeker, Özgür Özel, Aykut Erdoğdu, Orhan Sarıbal, Gülizar Biçer Karaca, Gökhan Zeybek ve Yunus Emre, CHP MYK Yüksel Taşkın, CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu, Emek Partisi İl Başkanı Sema Barbaros, HDP İstanbul İl Eş Başkanı İlknur Birol, HDP Milletvekilleri Serpil Kemalbay, Garo Paylan, Oya Ersoy ve Züleyha Gülüm, TİP Milletvekilleri Ahmet Şık ve Sera Kadıgil ile Halkevleri, İTO, EHP, SOL Parti, Kaldıraç, TİP, Barış Akademisyenleri ve Emek Partisi birçok sivil toplum kuruluşu katıldı.
Gezi umuttur, umut yargılanamaz!
Gezi Davası'nda bugün görülen karar duruşması öncesi Çağlayan Adliyesi'nde gerçekleşen basın açıklamasına İl Başkanımız @Canan_Kaftanci, Genel Başkan Yardımcılarımız, Milletvekillerimiz ve vatandaşlarımızla birlikte katıldım. pic.twitter.com/5nJqKeYqug
— Muammer Keskin (@muammerkeskin75) April 22, 2022