|
Getting your Trinity Audio player ready... |
DEMOKRASİ, SİYASİ PARTİLERDE VE ÜLKEDE
ANCAK SOKRATES GİBİ DÜŞÜNEREK GERÇEKLEŞEBİLİR!
Sokrates Demokrasiden Neden Nefret Etti?
Bir gün Sokrates yine talebesiyle sohbet ederken bir talebesi Sokrates’e sorar ki:
- “Eğer demokrasi çoğunluğun kararını kabul etmekse, adil olan da bu değil midir?
- Mesela yüz kişinin oy kullandığı bir yerde, elli bir kişinin kararına mı uymak daha adil ve doğru olur, yoksa kırk dokuz kişinin kararına uymak mı?
- Hem çok mümkündür ki, daha çok insanın daha az insandan yanılma ihtimali daha azdır. Şu halde sizin demokrasiye karşı çıkmanız doğru olmadığı gibi haklı da sayılmaz.”
Bunun üzerine Sokrates her zaman olduğu gibi soru cevap yöntemini kullanarak o talebeye önce sorar:
- “Bize söyler misin bilge olmak mı daha zordur yoksa cahil olmak mı daha zordur?”
Talebe:
- “Elbette ve hiç şüphesiz bilge olmak daha zordur.
- Bilge olmak için çok okumak araştırmak ve yorulmak gerekirken cahil olmak için bir şey yapmaya gerek yoktur.”
Sokrates:
- “Peki, o halde bize yine söyler misin toplumlarda cahil insanların sayısı mı çok olur, yoksa bilge insanların sayısı mı çok olur? “
Talebe:
- “Elbette ve hiç şüphesiz cahil insanların sayısı fazla olur.”
İşte cahiller parti içi seçimlerde ve ülkede oy kullandıkları müddetçe gerçek bir demokrasiden söz edilemez. Partilerde kadrolu delege, kadrolu ilçe başkanı, kadrolu il genel meclisi ve belediye meclisi üyeliği, kadrolu milletvekili uygulaması mevcuttur.
Bu kadroculuk yukarıya kadar sirayet etmektedir. Parti içi seçimlerde mahallelerde delege seçimlerinde; ilçe ve il başkanlarının liste usulü ile seçildiği ilçe ve il kongreleri yönetim kurulu seçimlerinde; il kongreleri kurultay delegesi seçimlerinde; “nispi temsil sistemi” uygulandığı takdirde demokratik seçimlerden bahsedilebilir.
ÖRNEK: Bir mahallenin üye sayısı 500 ve seçilecek delege sayısı 10 olsun! Seçimde iki liste yarışsın ve oy kullanan üye sayısı 453 olsun! 1.inci liste 227, 2.inci liste 226 oy alsın! Delege seçiminde “çoğunluk sistemi” uygulandığı için 1.inci liste 10 delegenin tümünü kazanır. Hâlbuki “nispi temsil sistemi” uygulansa, cahil veya feodal partililer bile oy kullansa her iki liste 5’er delege kazanmış olur.
Sokrates:
- “Peki, bize yine söyler misin, bir gemide yüz yolcu bulunsa, geminin nerede nasıl hangi yönde yelken açması gerektiğini kaptan mı daha iyi bilir, yoksa o yüz yolcu mu?”
Talebe:
- “Eğer yolcular içinde Denizcilik bilgisi olan yoksa pek tabi en iyi bilen kaptandır.”
Sokrates:
- “Peki, o halde diyebilir miyiz ki herkes her konuda karar veremez.
- Herkes bildiği yerde konuşmalı. Her iş ehline verilmeli…”
İşte milletvekili seçimleri için de Sokrates gibi düşünerek seçimleri gerçekleştirelim:
- Milletvekili seçimleri iki turlu yapılır.
- Okuma yazma bilmeyenler ve diplomasızlar oy kullanamaz.
- 1.turda İlkokul diploması olan bütün seçmenler istediği siyasi partiye oy kullanır.
- 2.turda yüksek okul ve üniversite mezunu seçmenler tüm parti listelerinden tercih kullanarak seçimler tamamlanır.
- Ülke barajı ‘0’dır. Tek bir seçmen oyunun dahi ziyan edilmediği artık oyların toplandığı “milli bakiye” sistemi uygulanır…
ÖRNEK: Ankara 1 numaralı seçim çevresini esas alalım. Seçilecek milletvekili sayısı 12’dir.
1.turda oy kullanma hakkı olan seçmenler; 3 CHP, 2 AKP, 2 İYİ Parti, 1 DP, 1 HDP, 1 DEVA, 1 GELECEK Partisi, 1 Saadet Partisi’nin çıkaracağı sayıda oy kullanmış olsunlar.
2.turda oy kullanma hakkı olan seçmenler; 1.turda yukarıda partilere düşen sayıda milletvekillini 12’şer kişilik parti listelerinin içinden tercih kullanarak seçerler.
2.turda oy kullanma hakkı olan seçmenler; 1.turda yukarıda partilere düşen sayıda her parti içinden tercih kullandıklarından toplumda kutuplaşma ortadan kalkar, kin ve nefret tohumları yeşeremez.
2.turda oy kullanma hakkı olan seçmenler; 12 milletvekili için tercih kullanmış olduklarından, bu ayrıcalıklı oylama sonucunda kariyer ve liyakat olarak en nitelikli vekilleri seçmiş olurlar. 10 genel başkana verilen ayrıcalık bu kez en az 10 milyon seçmene verilerek seçmen ile dikta parti yönetimleri dengelenmiş olurlar.
2.turda oy kullanma hakkı olan seçmenler; lider sultası ile lidere tapınmayı ve parti oligarşisini ortadan kaldırırlar. Partilerin yönetimleri listeleri seçim kurullarına verirken ince eleyip sık dokurlar. Partiler en az 10 milletvekili çıkan seçim çevrelerinden 1 kişi olmak üzere %5 kontenjan gösterirler! 2. dönem milletvekili seçilmiş olanlar 3. dönem aday gösterilemezler! İşte katılımcı demokrasi ancak böyle inşa edilebilir…
