Advert Advert
  1. Haberler
  2. Yazarlar
  3. Hummalı Geçen bir Haftanın Ardından

Hummalı Geçen bir Haftanın Ardından

service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala
Getting your Trinity Audio player ready...

11 Nisan 2022 Pazartesi günü, Anadolu Rönesansı-Köy Enstitüleri’ni anlatmak için Fındıklı’ya gitmek üzere hazırlandığım sabahın 05.00’inden dün akşam Hasanoğlan’dan döndüğüm 18.30’a kadar süren, şimdilik kapanmış görünen hummalı bir hafta geçirdim. Geride, sehpamın üstünde kalmış, okunamamış dergilerim, masamda okunmasına zaman ayrılamamış, sayfası açık kitaplarım, bilgisayarımda ihmal etmek zorunda kaldığım yeni kitaplara ait Word dosyalarım kaldı. Biri zoom üzerinden Salı (19 Nisan, Saat 21.00), diğeri Çarşamba günü (20 Nisan, Saat 18.00 Çankaya Çağdaş Sanatlar Merkezi) iki de söyleşim var. Hafta boyunca hemen her gün oradan oraya koşturdum; birçok yolculuklar ve konuşmalar yaptım; geceler boyunca uyumayıp gazete ve dergilerin söyleşi için gönderdiği soruları yanıtladım, havaalanlarında kemer açıp çıkardım, uçuş kartları kaybettim, telaş içinde ceplerimden bir şeyler düşürdüm, bir küçük makasımı, bir suyumu, çöp kutularına atmak zorunda kaldım. Protezlerimin sinyal çaldırdığı arama noktalarında da bol bol ellendim!

En üzücüsü de Cumartesi günü, Hasanoğlan’daki Görkemli Hatıralar çekiminde kendisine mikrofon uzatılmadığı için, ekranlarda görünemediği için küsen dostlarım oldu. Yinelemek zorundayım. O programın içeriğinin düzenlenmesinde benim hiçbir söz hakkım yoktur. Benim önerimle Hasanoğlan’da çekim yapan Serhan Asker benden yalnızca Ardahan çekimi sırasında tanıştığı annem Perihan Akçam’ı ve yanında bir Köy Enstitülü erkek öğretmen bulmamı istemişti (Ne kadar doğru bir tercih yapmış olduğunu da Perihan Akçam zaman zaman onun sözünü bile keserek, 91’i aşmış yaşına karşın yaşam direncini ve duru bilincini gözler önüne sererek, güzel anılarını tüm ülkeye aktararak gösterdi; arkasından Çiğdem Mahallesinde Çankaya Belediyesi ile YKKED Ankara Şubesi’nin düzenlediği başka bir programda da uzun ve etkili bir konuşma yaparak haftanın şampiyonu oldu diyebilirim). Görkemli Hatıralar için çınar öğretmenim Abdullah Özkucur’u düşünmüştüm başta ama, rahatsızlığı nedeniyle katılamadığından yerini Ali Kınacı öğretmenim aldı; iyi de oldu; Hasanoğlan tarihçesini çok iyi bilir…

Ben önceden verdiğim söz gereği Aydın’da idim… Aslında Görkemli Hatıralar 17 Nisan Pazar günü Hasanoğlan’da yapılacaktı ve ben İstanbul’da, İBB’nin bastırdığı, bulvarlarda fotoğrafları asılan o “kallavi” Köy Enstitüleri kitabının yazarlarından biri olarak Ekrem İmamoğlu’nun yanında bir fotoğraf karesine girmek, YKKED Genel Merkezi’nin “Aydınlanma Onur Ödülü”ne değer bulduğu, Türk Tabipler Birliği mücadele yıllarından çok yakın olduğum Dr. Erdal Atabek abime bu güzel ânına eşlik etmek yerine, annemi Serhan Asker’in program çekimine götürmek ve onlarca yıldır ihmal edilmiş, hor görülmüş, iktidarlar tarafından kavga edilmiş, yapıları yok edilmeye, arazisi yağmalanmaya çalışılmış Hasanoğlan’da bulunmayı, kendisine doğum günü olarak Amfi Tiyatro’da binlerce kişinin verdiği bir kararla doğum günü olarak armağan ettiğimiz (köylü çocuğu olduğundan doğum günü belirsizdi) Tonguç Baba’yı (İsmail Hakkı Tonguç) ve Hasanoğlan’ı yalnız bırakmama işini yerine getirecektim. Dün akşam aradım Erdal abimi ve mazeretimi söyledim; beni bağışladı ve yanaklarımdan öperek doğru tercih yaptığım için kutladı…

Bu arada, bir mücadele sürecinde zaman zaman yanımızda olmuş bazı dostlarımız da program tarihi değişmiş çekim sırasında, Serhan Asker kendilerinden söz etmediği ve mikrofon uzatmadığı için bana darılarak bir yanlış yaptılar… Serhan Asker, Köy Enstitüsü geleneğinden iki öğretmen, bir Ankara milletvekili (düzenlemede kendisine yardımcı olmuş) ve yörenin belediye başkanı (o da jeneratör ve başka destekler sağladı) ile çekti programı…

Bu bir hafta içinde işlerim birikti, düzeltmem gereken yazılar kaldı, “maus”larla daha çok kavga ettim, bilgisayarlara daha çok sövdüm. Bu hafta içinde bir de çok iyi anladım ki, bana bilgisayar donanım ve yazılımı konusunda bilgisi olan bir de yardımcı gerek. Hem bana yardımcı olacak; hem de benden fazlaca para ve zaman istemeyecek, daha çok gönüllü olarak bana yardımcı olacak biri… “Academia Edu”da yayımladığım yazılar milyonlarca öğretim üyesi ve araştırmacının olduğu bu blogda “Top %1”e çıktı ama yazılarda çok hata var, PDF dönüştürmesini iyi yapamamışım. Ayrıca yaptığım konuşmaların özetinin, fotoğrafların da “alperakcam.com.tr” de yayınlanarak okurlarıma sunulması gerek. Kendimi tam paylaşamıyorum toplumla… Ona da zaman bulamıyorum…

Sonuçta “Hummalı” ve verimli, yorucu bir hafta geçirmiş oldum. Köy Enstitüsü kuruluş felsefesini günümüz toplum koşullarına uygun olarak bugüne taşıma düşüncesi giderek güç kazanıyor, taraftar buluyor… Onlarca yıldır sürdürdüğüm, YKKED’den dostlarımla birlikte sürdürdüğümüz mücadelenin de bunda epeyce katkısı olduğunu sanıyorum. Seve seve gidiyorum çağrıldığım yerlere. Yalnız, yanlış anlaşılmasın lütfen, programları ben düzenlemiyorum, “Şişşt!” denilen, “Gel!” denilen yerlere giderek konuşuyorum; isteyenlere kitaplarımı imzalıyorum. Yalnız “Köy Enstitüsü Uzmanı” değilim, aşkla yapıyorum bu işi, edebiyat ve kültürün çok farklı alanlarında, çocuk hikâyelerinden eleştirel denemelere birçok konu ve kültür insanıyla ilgili de çalışmalarım var.

Şiiri de özledim sevgili dostlar; artık yazılarla boğmayacağım sizi. Yarın mutlaka “şiire benzer” bir şey paylaşacağım.

Düş gücümüz, heyecanla sarıldığımız o imgelem dünyası hiç yalnız bırakmasın bizi…

Günümüz şiirli, şarkılı, bol gülümsemeli geçsin…

Karanlığa ve yalana karşı böylece direneceğiz; çocuklarımıza ışıklı gelecekler bırakmak için daha çok çaba göstereceğiz.

Bu arada, 17 Nisan Pazar günü Hasanoğlan’da, Yeni Kuşak Köy Enstitülüler Derneği Ankara Şubesi’ni, beni, Hasanoğlan’ı, Tonguç Baba’yı yalnız bırakmayan, bir kısmı kendi olanağıyla oraya katılan sayfa dostlarıma, okurlarıma, Hasanoğlan Eğitim, Kültür, Yardımlaşma ve Çevre Koruma Derneği Başkanı Mehmet öğretmenime, Elmadağ Belediyesi Kültür Müdürü Mehmet Barlas’a da çok teşekkür ederim. O iki “Memet” de o gönül seferberliğinde bizimle oldular. Mikrofon ve ekran beklemediler.

Selam olsun Memetlere, selam olsun sıra neferlerine…

Günümüz aydın; Köy Enstitüleri kurucu felsefesi, iyilik, güzellik ve doğruluk için verdiğimiz mücadele kutlu olsun!

Hummalı Geçen bir Haftanın Ardından
Yorum Yap

Tamamen Ücretsiz Olarak Bültenimize Abone Olabilirsin

Yeni haberlerden haberdar olmak için fırsatı kaçırma ve ücretsiz e-posta aboneliğini hemen başlat.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Advert
Advert
Giriş Yap

Sol Medya ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!

Bizi Takip Edin