Dogmatizm

Getting your Trinity Audio player ready...

“Önyargıları yok etmek atom çekirdeğini parçalamaktan daha zordur”.

ALBERT EINSTEIN 

Dogmatizmin kökleri Antik Yunan’a kadar uzanmaktadır. “Körü körüne inanılan öğreti” olarak tanımlanmaktadır.

Sabit ve değişmez kurallar bütünüdür. Doğru ya da yanlış olduğunu sorgulamadan körü körüne bilgiye inanma durumudur.

Tecrübeye dayanan kanıtları da dışlamaktadır. Düşünce özgürlüğünü ve bağımsızlığını kısıtlayan ya da ortadan kaldıran düşünce şeklidir. Eleştirinin de olmama durumudur.

Ve şüpheciliğin zıddıdır. Bilgi de her hangi bir şüpheye gerek kalmaksızın doğrudan doğruya edinilmektedir.

Her devirde ilerlemenin gelişmenin karşısında yer almıştır. Araştırma, kanıtlama kavramı da bulunmamaktadır.

Diğer hiç bir görüşe de önem vermemektedir. Gözlem, araştırma, deneye de gerek görülmemektedir…

Aklın mantığın ve bilimin karşısında yer almaktadır. Görüşlerde kesin ve tartışmaya yer verilmeyecek bir biçimde öne sürülmektedir.

Davranıştaki roller de kesin ve iyice belirlenmiş olduğu gibi ölçüler de katı ve değişmemektedir.

Dar bir bakış açısını da içeresinde barındırmaktadır. Tartışmasız, baskıyla da zorla düşünceyi kabul ettirmeyi de getirmektedir.

Gelişimi ve değişimi inançlara da itiraz edilmesini kabul etmemektedir… Kör bir inançla ispat edilemeyen iddialara boyun eğmeyi gerektirmektedir.

Doğru bir değerlendirme de yapılamamaktadır. Kendini yineleme, düzeltme, onarma ve yeni bir söz söyleme olanağından da yoksundur. Tarihin de bir süreç olduğuna etkileşmelere ve yenilenmelere gözleri sımsıkı kapatmaktır.

Özgür  Karakaya

Exit mobile version