Bu Yazıyı Kılıçdaroğlu mutlaka okumalı

Getting your Trinity Audio player ready...

Solmedya yazar ailesine yeni katılan Prof.Dr. Levent Seçer hocama aramıza katıldığı için teşekkür ediyorum.

Bu katılım solmedya haber sitesine güç vermiştir.

İlk yazısından çıkardığım sonuç, okuyucularımızın büyük çoğunluğu Sayın Levent hocamızı severek takip edeceklerini ve yazılarını zevkle okuyacaklarını düşünüyorum.

Bugünkü yazımda, “Bu Yazıyı Kolıçdaroğlu mutlaka okumalı”  başlığını yazmamda Sayın Levent hocamızın ilk yazısı neden olmuştur.

Yazısında; “Geçmiş günlerde İstanbul Beyoğlu CHP ilçe merkezine Avrupalı bir sanatçı dostumla geldik. Kendisi CHP ile ilgili araştırmalar yapmaktaydı bilgilendirilmek istemişti saatlerce bekletildik bir tek görevli bulamadık. Bugüne geldiğimizde Ankara Çankaya Belediye başkanı Alper Taşdelen ve Adana Çukurova belediye başkanı Soner Çetin, keza Ankara Büyükşehir Mansur Yavaş ve Yeni Mahalle Belediye Başkanlarına defalarca yazılı başvuruda bulundum. Kültür sanat ve eğitim konularında Avrupa dan kardeş belediyelerin projelerini paylaşmaktı maksadım. Ancak iki satır konuşma fırsatı bulamadığım gibi tek bir özür yazısı bile alamadım.”  Diyerek, CHP Belediye Bakanlarına haklı olarak sitem ediyor.

Belediye başkanlarına hatırlatmak isterim, sizleri o makam ve mevkilere halk seçti. Her biriniz bu halkın hizmetkârlarısınız… Koltuğa oturduktan sonra duyarsız kalamazsınız.  Diyelim çok yoğunsunuz, özel kaleminiz gelen insanları dinledikten sonra konunun önemi ve acili yetine göre  sizlere mutlaka bildirmişlerdir. Duyarsız davranışınız nedeniyle sizleri ayıplıyorum…

Ve tekrar diyorum:

BU YAZIYI KILIÇDAROĞLU MUTLAKA OKUMALI

 İşte Prof.Dr. Levent Seçer hocanın yazısının tamamı

SİYASETİ TÜKETEN CHP VE MIRILDAYAN MUHALEFET

ÇLIK VE SEFALAETİN İÇİÇE YAŞANDIĞI BİR DÖNEMDE BİZ HALA KİM CUMHURBAŞKANI SEÇİLMELİ BUNUN DERDİNDEYİZ. OYSA GELECEKTE YAŞANACAK FELAKET KİMSENİN UMURUNDA DEĞİL. İKTİDAR HIRSI, VİCDAN VE AKLI DEVREDEN ÇIKARIRSA O ÜLKE BÜYÜK ACILAR ÇEKER. PEKİ KENDİSİNE BİLE SAYGISINI TÜKETMİŞ BİR MUHALEFET BUNA NASIL BİR ÇÖZÜM GETİREBİLİR? ZATEN TÜKENMİŞ İŞİ BİTMİŞ TÜM CESARETİNİ YİTİRMİŞ ALABİLDİĞİNCE BAŞ AŞAĞI DÜŞMÜŞ DURUMDAYKEN. FAKAT ŞİMDİ SİYASETİN BİR ANLAMI OLMALI MUHALEFET BUNUN FARKINDA DEĞİL.

 İnsan kendisine olan saygısını onurunu güvenini gururunu yitirdiği gün işi bitmiş demektir, olabildiğince alaşağı bir düşüş başlar şu anda muhalefetin yaşadığı da budur. Ülkede siyasetin her şeyin darmadağın olduğu bir anda çözüm üretememek sadece MIRILDANMAK tükenmişliğin teslim olmanın bir adı değil mi? Akıl Sokrates’ten bu yana yobazlık cehalet ve hurafeye karşı açtığı davayı henüz kazanamadı.  Muhalefetin asıl şimdi üstüne düşeni yapması gerekiyor. Ama özellikle CHP tükenmiş aklını yitirmiş ne istediğini bilmeyen siyaset üretemeyenlerin mırıldandığı bir parti olmaktan öteye geçemiyor, artık inandırıcılığını bütünüyle kaybetmiş durumda. Hiç unutamıyorum hala sıcaklığı dün gibi gözlerimin önünde duruyor. Geçmiş günlerde İstanbul Beyoğlu CHP ilçe merkezine Avrupalı bir sanatçı dostumla geldik. Kendisi CHP ile ilgili araştırmalar yapmaktaydı bilgilendirilmek istemişti saatlerce bekletildik bir tek görevli bulamadık. Bugüne geldiğimizde Ankara Çankaya Belediye başkanı Alper Taşdelen ve Adana Çukurova belediye başkanı Soner Çetin, keza Ankara Büyükşehir Mansur Yavaş ve Yeni Mahalle Belediye Başkanlarına defalarca yazılı başvuruda bulundum. Kültür sanat ve eğitim konularında Avrupa dan kardeş belediyelerin projelerini paylaşmaktı maksadım. Ancak iki satır konuşma fırsatı bulamadığım gibi tek bir özür yazısı bile alamadım. Bu mu geleceğin çağdaş Türkiye sini emanet ettiğimiz CHP? Halkla iç içe aydınlığın çağdaş bir Türkiye olmanın Atatürk’ün akıl ve bilim değerlerini emanet ettiği CHP? Çarklar arasına tıkanmış kalmış bir ülke. Atatürk ve onun silah arkadaşlarının adını yazdığı bir tarih siliniyor adeta, insan hak ve özgürlükleri demokrasi sadece sözde kalmış bir durumda. Açlık ve yoksulluğu iç işe yaşayan, mutsuz geleceğinden korkar hale gelen bir topluma siz hala bir çare olamıyorsanız bırakın korkak siyaseti. Kendi içinizde darmadağın oldunuz, sizi çatışmanın ortasına çekmeye çalışanlarla kavga ediyor onlara malzeme çıkarıyorsunuz. Bu mu sizin siyaset anlayışınız? İnandığım değerlere hizmet anlayışında her zaman destek verdiğim CHP, şimdi belirgin bir siyaset üretememenin tükenmişliğin ortasında bocalayıp duruyor. Ülkenin geldiği tıkanmışlığın ortasında toplum adına siyasetin anlam kazandığını bilmesi gerekiyor. Cumhuriyet, laiklik, çağdaş değerler, insan hak ve özgürlükleri, hak hukuk adalet anlayışı, yargı bağımsızlığı uluslararası saygınlığımız tümüyle çarklar arasında tıkanıp kalmış. Türk adının yazılmış tarihi değiştirilmeye çalışılıyor CHP kavga kültürünü savunuyor. Cumhuriyet değerlerini yok sayan din tacirleri din tüccarları bu ülkenin kurucusuna Atatürk’e saldırıyor resimlerini büstlerini kırıyorlar.  Peki yarın Türk olmanın ötesinde 2023 yeni Türkiye masalını yazanların dünyasında Türk olmanın yeri nerede duracak acaba? Türkiye darmadağın bir siyaset anlayışının içinde kaybolup gidiyor, Laiklik Atatürk anayasadan çıkarılsın diyorlar. Bunun adı cumhuriyet insan hakları özgürlük demokrasi çağdaş değerlerimizin tüketilmesi demektir. Şimdi siyaset üretemeyen halkla bütünleşemeyen kendi içinde tıkanıp kalmış bir CHP bunun nasıl farkında değil?  İnandırıcılığını kaybetmiş kendini tüketmiş bir durumda suskun ve korkak. Mırıldanan uyuyan muhalefet derken burada sorumlu olan sadece CHP değil elbette, muhalefette kalmış partilere de cumhuriyet ve demokrasiyi savunmak adına görevler düşüyor. İlk dört maddesinin asla değiştirilemez hükmünün yanında, özgür olmanın düşüncenin de paylaşımını güvence altına alan anayasa. 25-26 maddeleri her vatandaşa fikirlerini özgürce paylaşma hakkı tanıyor. Böylesine çağdaşlık simgeleyen bir yapıya sahip anayasamız şimdi nasıl bir güvence altında? Bunu da özde bir demokrasi diyen malum muhalefete özellikle CHP sine sormak isterim. Önümüzdeki olası bir seçim, öyle sanıyorum ki Türkiye’nin gelecepğini de resimleyecek. Türk halkının burada daha duyarlı davranarak tercihini yapacağına inanıyorum. Özellikle Millet ittifakının adayını seçerken  daha farklı düşünmeli. Bu adayın özellikle KILIÇDAROĞLU OLMAMASINI DİLERİM. Böyle bir karar alırlarsa daha şimdiden zor günlerin sorumlusu da bu ittifak olacaktır.

Prof. Dr. Levent Seçer

 

Exit mobile version