Getting your Trinity Audio player ready... |
Prof. Dr. Süleyman Çelik (scelik44@gmail.com)
ADD Genel Merkezi yayımladığı, “YÜZ YIL SONRA YENİDEN ASKER KAÇAĞI YUVASI MEDRESELER Mİ?” başlıklı duyuruda, TBMM’de, katılanların oy birliği ile kabul edilen Diyanet Akademisi yasasının “Anayasaya aykırı” olduğunu ve yasayı “Atatürk ve Cumhuriyetle açık bir hesaplaşma, bir rövanş alma çabası olarak yorumladıklarını”; tek bir “HAYIR” oyu çıkmamasını ise “ibret verici bir olay olarak gördüklerini” bildirmektedir…
***
Bu saptamaları yaparken, “tek bir ‘HAYIR’ oyu vermeyen” partilere, özellikle Atatürk’ün Partisi’ne en küçük bir eleştiri yapmaktan, hatta adını bile anmaktan kaçınmış oldukları, görülüyor.
Oysa yasa tasarısı komisyonda görüşülürken 6 CHP milletvekilinin “HAYIR” oyu verdikleri ve karşı oy gerekçelerinde aynı saptamalarda bulundukları bilinmektedir.
Bu milletvekillerinin ve “hayır” oyu verebilecek diğer milletvekillerinin Kemal Kılıçdaroğlu’nun buyruğu ile oylamaya katılmadıklarını bilmek için kâhin olmaya gerek yok!..
Hal böyle iken ADD yöneticilerinin, CHP’nin başına Soros tarafından oturtulmuş Kemal Kılıçdaroğlu’nu incitmek istememelerini de biz “ibret verici bir olay” olarak’ görüyoruz.
Efendiler, beklentiniz ne?
Atatürk ve devrimlerine karşı olduğu açıkça ortaya çıkan, Cumhuriyeti yıkmak için isyan etmiş Seyit Rıza yandaşı, “ben Dersimli Kemal” diyen adamın himmetiyle milletvekili mi olmak istiyorsunuz?
Değer mi buna?
***
Duyuruda, “değişik zamanlarda AKP’liler tarafından söylenmiş, ‘90 yıllık REKLAM ARASI’nı kapatıyoruz’, ‘Yeni bir devlet kuruyoruz’, ‘Bugüne kadar yaptığımız her şey aslında hazırlıktı. Hazırlıklarımızı tamamlamamız 19 yıl sürdü ve asıl şimdi başlıyoruz’, ‘2023 seçimleri 100 yılın hesaplaşması olacak’ sözlerini, dönemin Cumhurbaşkanlığı Danışmanı SADAT başkanınca düzenlenen “İslam Devleti ve İslam Anayasası Sempozyumu”nda söylenenler ve Ayasofya açılışında ya da hafızlık icazet törenlerinde, hem de devlet erkânının önünde elde kılıçla yahut minberde Atatürk’e edilen hakaretler ve benzeri sayısız söylem ve eylemle birlikte düşünüldüğünde, ‘Asıl şimdi başlıyoruz’ sözleriyle neyin amaçlandığı sorusu yanıtını beklemektedir” denilmektedir.
Oysa neyi amaçladıkları, SADAT’cılar devlet kurumlarının sponsorluğunda yaptıkları toplantılarda açıkça ilan ettiler:
“Türkiye Cumhuriyeti yıkılacak, yerine kurulacak ‘Anadolu Federe İslam Devleti’, ASRİKA (Asya Afrika Federe İslam) Devleti ile birleşecek, devletin Başkenti İstanbul, resmi dili Arapça olacak…”
Bunu sağır sultan bile duydu, siz duymadınız mı?
***
Duyurunun sonunda da “tasarıyı, Sayın Cumhurbaşkanı’nın TBMM’ne iade etmesini beklediklerini” bildirerek, AKP Genel Başkanı’ndan himmet beklemektedirler.
Eskiler, böyle durumda “ört ki ölem” derlerdi!..
Efendiler, bu duyuru Atatürk’ün deyimiyle idare-i maslahatçılıktır!..
Kamuoyunun beklentisini gidermek için, yasak savmak ya da baştan savmak amacıyla yazılmıştır.
Atatürk’ün kemiklerini daha fazla sızlatmadan, lütfen istifa ediniz…
**-*
Duyurunun tamamı için, tıklayınız: https://www.add.org.tr/2022/03/25/yuz-yil-sonra-yeniden-asker-kacagi-yuvasi-medreseler-mi/
Ek alanı