Advert Advert
  1. Haberler
  2. Gündem
  3. Tebernüs Kireçci; Yabancıya konut satışına niçin karşı olunmalı?

Tebernüs Kireçci; Yabancıya konut satışına niçin karşı olunmalı?

service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala
Getting your Trinity Audio player ready...

1) 2018 yılından bu yana Türkiye’ye 250 bin dolarlık yatırım yapana Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığı veriliyor. O dönem yaşanan dövizdeki kur şokunun etkisiyle bu karar aceleyle alınmıştı. Bu karar doğru bir karar mıydı?

2) Yabancıların vatandaşlık alması için yapacağı 250 bin dolarlık portföyde her ne kadar seçenek çoksa da yabancıların öncelikli tercihi konut. Aslında düzenleme sadece konut alımını öngörmüyor. Buna rağmen ısrarla konut tercih ediliyor.

3) O dönem hem İstanbul’da hem de Türkiye genelinde konutta arz fazlası vardı. Belki böyle bir kampanyaya ihtiyaç duyuldu. Dönemin koşullarında kampanyanın doğruluğu tartışmalı da olsa kabul edilebilir. Arz fazlası eridi ama kampanya devam ediyor:)

4) Yabancıya satışta açıklanan rakamların çoğu yalan ve yanlış. Özellikle sektör derneklerinin açıklamalarında ve rakamlarında abartı var. Olayı olduğundan büyük gösteriyorlar. Bu konuyu özellikle belirtiyorum.

5) Geçmişte 50-100 bin dolar etmeyecek konutlar 250 bin dolar gösterilerek yabancılara satıldı. Yabancılar evin gerçek değerinin 50-100 bin dolar olduğunu biliyordu. Ama ekspertiz şirketlerinin ve acentelerin de olduğu organizasyonda alan, satan ve aracılık eden memnundu.

6) Aradaki fark acenteler ve değerleme şirketleri ile satıcılar arasında paylaşıldı. Sonra yapılan düzenlemelerle bundan vazgeçildi. Bundan bahseden sektörel dernek başkanı var mı? Yok. Olmaz da…

7) Hiç satış yapmadan, tapuda satış gibi gösterilerek kiralama yoluyla gayrimenkuller satıldı. Satılıyor. Diyelim ki bedeli gerçekten 250 bin dolar olan bir ev var. Bu ev tapuda yabancıya satılmış gibi gösteriliyor. Satıcı gayrimenkulün tapusunun üzerine ipotek koyuyor.

8) Aynı evi alan kişiye aslında aylık 1.500 dolardan kiralıyor. 3 yıllık kira bedelini de peşin alıyor. Aslında satış yok. Kiralama var. 3. yılın sonunda evi geri iade etmek üzere anlaşıyorlar. Bundan bahseden var mı? Yok. Olmaz da…

9) Acentelerin çoğu kayıt dışı çalışıyor. Ayrıca yabancılar acente kuruyor. Neredeyse kuruş vergi ödemiyor. Sadece acentelerdeki vergi kayıbı bile çok fazla. Bundan bahseden var mı? Yok. Olmaz da…

10) Sektörel dernek başkanları ha bire açıklama yapıyor. Şöyle döviz getiriyoruz… Böyle döviz getiriyoruz. İşin iç yüzünü anlatmıyorlar. Ya bilmiyorlar. Ya da bilmemizlikten geliyorlar. Bakanlara ve bürokratlara yanlış bilgiler veriyorlar.

11) Peki sektör neden yabancıya satışı istiyor? Çünkü iç piyasada 150 bin dolara satamayacağı evleri yabancılar 250 bin dolara satıyor. Bundan bahseden var mı? Yok. Olmaz da…

12) İstanbul ve Türkiye’de ciddi bir arz açığı oluştu. Bu açık İstanbul’da 5 yılda, Anadolu şehirlerinde 3 yılda kapanmaz. Durum bu kadar ciddi. Satılık fiyatları uçtu. Kiralar füze gibi… Yanına yaklaşılmıyor.

13) Memur maaşları ve işçi ücretleri kiraları karşılamaktan çok uzak. Fahiş kiralar yüzünden yakında İstanbul’da görev yapacak memur bulunamayacak. Özel sektör çalıştıracak işçi bulamayacak. Durum bu kadar vahim.

14) Yabancıların yoğun yaşadığı sitelerde ve lokasyonlarda ciddi güvenlik sorunları yaşanmaya başlandı. Kontrolsüzlük söz konusu. Bu siteler ve lokasyonlar suç merkezi haline geliyor.

15) Yabancıya konut satışından acilen vazgeçilmeli. Vatandaşlık yerine oturum izni verilmeli. Yanlış yapan veya suç işleyen yabancı kulağından tutulup sınırın öbür tarafına bırakılmalı. Devletin bu konuda çok sert olması şart.

16) Yabancıya arsa ve arazi de satılmamalı. Hatta yabancı şirketlerin alacağı arsa ve arazilere bile limit getirilmeli. Yatırım için alacaklar 5 ya da 10 yılda planladıkları yatırımı yapmadığında devlet o arsa ve araziyi geri almalı.

17) “Filan ülke satıyor” veya “Feşmekan ülke yabancılara vatandaşlık veriyor” diyenler oluyor. Onlara da Türkiye’nin ve bahsettikleri ülkelerin yerini haritada göstermek şart:) Hayatları boyunca harita görmeyenler ya da tarih bilmeyenler bize akıl veriyor:) Cahil olmak güzel:)

18) Yabancıya satılacaksa dükkan ya da ofis satılmalı. Yine söylüyorum. Bu satış karşılığı oturma izni yerli. Yabancı zaten buna hazır. Ama biz hızımızı alamıyoruz. Vatandaşlık hediye ediyoruz. Vatandaşlık kutsal bir kavramdır. Para ile satılmamalı.

19) Bu satışlarda da çok sıkı kontrol olmalı. Satıcılar, acenteler ve değerleme şirketleri sürekli denetlenmeli. Devlet refleksi bu alanda acil olarak ileri düzeyde harekete geçirilmeli.

20) Yapılmazsa ne olur? İstanbul elimizden çıkar. İstanbul’da çalışacak memur ve işçi bulunamaz. Devlet hizmetleri aksar. Özel sektörde bir çok firma kapanmak zorunda kalır. Bugün 250 bin dolardan vazgeçerek geleceğimiz kurtarırız. Kaldı ki gelen 250 bin dolar da yok.

21) Kimse kimseyi kandırmasın. Birileri bu yolda ilerlerken biz o yolun dönüşündeyiz. İstanbul’un ve Türkiye’nin bizde kalmasını istiyorsak bu düzenlemeler acilen değiştirilmeli. Gayemiz İstanbul ve Türkiye’nin elimizden çıkmasıysa doğru yoldayız. Aynen devam edelim.

22) Yabancılara ve yabancı yatırımlarına karşı mıyım? Asla. Tam tersine daha fazla yabancının gelmesine taraftarım. Büyük devlet ve büyük millet olmanın yolu yabancıları çatımız altına almaktan geçer. Türkiye’nin sanayi ve ticarette büyük hamle yapmasının anahtarı yabancılardır.

23) Tarihte büyük devletler başka milletleri çatısı altında toplayarak büyümüşlerdir. Büyümenin başka yolu yoktur. Bunu da biliyoruz. Yabancıları sevmeliyiz. Bizim onlardan onların bizden öğreneceği çok şey var. Bunun da farkında olmalıyız. Büyük kalkınma böyle gerçekleşir.

24) Ama biz daha yabancılar kapıdan girerken ipi onlara bırakıyoruz. İp onlarda olduğu sürece ülke olarak istediğimiz oyunu kuramayız. İp bizde olacak. Ya da başka bir ifade ile tokmak bizde, davul onlarda olacak. Davulu biz istediğimiz zaman çalmalıyız.

25) Maalesef şimdiye kadarki uygulamalarda davul bizim boynumuzda, tokmak ise onlarda oldu. Tadımız kaçtı. Tokmağı yabacılardan alıp davulu yabancıların boynuna asmalıyız.

26) Yabancıya satış 3-5 firmanın veya derneğin kontrolüne bırakılmayacak kadar ciddi bir iştir. Devletin bu işin daha fazla içinde olması gerekir. Daha sıkı kontrol edilmesi gerekir. Kuralları bozanların özellikle acentelerin ağır cezalara çarptırılması şart.

27) Siz sektörel dernek başkanlarının gürültü yaptığına bakmayın. Açıklamalarını fazla ciddiye almayın. Vatandaşlık yerine oturum izni verilse yabancılar yine kabul eder. Üstelik oturum izni yapılan yatırımın miktarına bağlı olmalı.

28) Biz ülkemizi nasıl ve nereye konumlandırırsak yabancılar oraya ve öyle konumlandırır. Bu uygulamalarla Türkiye doğru yerde ve doğru şekilde konumlandırılmıyor. Baştan sona yanlışlarla dolu. Bir yerini düzeltecek olsanız başka yeri bozulur. Baştan sona yeni bir düzenleme şart.

29) Yapılacak yeni düzenlemede önce devletin ve milletin geleceği ve kazançları düşünülmeli. Daha sonra müteahhitlerin, satıcıların, acentelerin ve değerleme şirketlerinin çıkarları… Öncelik sıralaması değişirse sonu felaket.

30) İstanbul ve Türkiye’nin bizde kalmasını istiyorsak konut satışından vazgeçilmeli. Ama müteahhitlerin ve acentelerin zenginleşmesini istiyorsak doğru yoldayız. Aynen devam edelim.

 

Tebernüs Kireçci; Yabancıya konut satışına niçin karşı olunmalı?
Yorum Yap

Tamamen Ücretsiz Olarak Bültenimize Abone Olabilirsin

Yeni haberlerden haberdar olmak için fırsatı kaçırma ve ücretsiz e-posta aboneliğini hemen başlat.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Advert
Advert
Giriş Yap

Sol Medya ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!

Bizi Takip Edin