|
Getting your Trinity Audio player ready... |
Söz konusu gelişmeyi Cumhuriyet’e değerlendiren Emekli Tuğgeneral Ali Er, “Mevcut taktik tabloda Rusya’nın, muharebe etkinliğini kaybetmiş birliklerini tazeleriyle değiştirmek için zaman kazanmaya çalışıyor olabilir” dedi. Rus birliklerinin Kiev kuzeyindeki hareketlerinin “temas hattının düzeltilmesi” olarak yorumlanabileceğini vurgulayan Er, “Bu tür durmuş olan taarruzlarda olmazsa olmaz zorunluluktur. Birlikler, kendisini savunma olanağı verecek uygun mevzilere konuşlanıyor. Muharebe etkinliğini kaybetmiş birliklerini takviye edecek ve yeni birliklerle değiştirecektir. Bu haliyle buna çekilme diyemeyiz, ancak daha geniş çaplı bir taarruz için yapılmış stratejik bir tertiplenme olarak değerlendirebiliriz. Kiev, Rus topçusu ve çok namlulu roketatar sistemlerinin menzilinde olduğu sürece buna çekilme diyemeyiz” diye konuştu. Rusya Savunma Bakanlığı’nın, “Ukrayna harekâtının birinci aşamasının başarıya ulaştığı” yönünde bir açıklama yaptığını anımsatan Er, “Bu söylense de hem asker hem teçhizat bakımından hesap edemediği kadar kayıp verdi ve hedeflerini tam olarak gerçekleştiremedi. Rusya’nın bu harekâttaki başarısızlığının sebeplerinin başında, Ukrayna ordusunun hâlâ Sovyet taktikli doktrinlerle savaşacağını kabul ederek harekât planlaması geliyor. Ancak Ukrayna ordusu daha modern savunma doktrini ve silah sistemleriyle savunma yaptı ve Rusya’nın başarısızlığın akrasındaki en büyük neden bu istihbarat açığıdır” ifadelerini kullandı.
“UYGULANABİLİR DEĞİL”
Er, Ukrayna’nın Türkiye’nin de aralarında bulunduğu sekiz ülkenin garantörlüğünü talep etmesine ilişkin “Şu anki BM yapısı içinde BMGK tarafından kabul edilmedikçe garantörlüğün pratikte bir anlamı yok. BMGK’den karar çıkartılması lazım ki mevcut uluslararası ilişkiler düzeni içinde garantörlüğün bağlayıcı bir tarafı olsun. Rusya’nın bunu kabul etmesi de pek olası değil” dedi. Ukrayna’nın teklif ettiği garantörlük sisteminin “arka kapıdan NATO üyeliği” anlamına geldiğine dikkat çeken Er, “Ukrayna, NATO üyesi olmadan NATO Anlaşması’nın 5. maddesi benzeri bir güvenlik garantisi elde etmiş olacak. Fakat her durumda Ukrayna’nın bu talebinin uygulanabilir olduğunu düşünmüyorum” dedi.
