ABD, NATO, Rus gazı ve de kağıttan teyyareler

Getting your Trinity Audio player ready...

2011 yılında Rusya ile Federal Almanya arasında imzalanan Rus Gazı Projesi “Kuzey Akım 1” hattına aynı yıl gaz dolumu yapıldı ve 2012 yılında Rusya’nın Baltık kıyısı kenti Wynoorg’dan Almanya’nın Baltık kıyılarına kadar uzanan 1224 km uzunluğundaki hat ile yılda ortalama 55 milyar m3 gaz pompalamaya başladı.

Rusya’dan Kuzey Akım 1 projesi, yılda 55 milyar m3’ün üzerinde veya altında olup 19 Nisan 2021 tarihine kadar toplam 400 milyar m3 gaz pompalamış bulunuyor.

2. Hat Devrede.

1998 yılında Gerhard Schröder Federal Almanya’nın, Vladimir Putin de 2000 yılında Rusya’nın başbakanı olunca, aralarında iyi bir tüccar dostluğu kuruldu.

1. Hat ile Almanya’ya pompalanacak Rus gazının, Almanya’da peyder pey devreden çıkarılacak atom santrallerinden sonra, Almanya’nın daha çok Rus gazına ihtiyacı olacağından, 2005 yılında Berlin’de bir otelde buluşan Schröder ile Putin de, “Kuzey Akım 2” projesini ve ortaklıklarını resmen tescil ettirdiler.

İnternet kök bilgilerine bakılırsa, bizim meşhur Ali Şen hemşehrimiz de “Akım 2” projesine ortak olmuş.

Gerek Kuzey Akım 1 veya 2. Projelerinden Almanya’ya akıtılan ve borulara dolan gaz, Rusya devlet kamu malı olan Gasprom’dan satın alınmaktadır.

Kuzey Akım 2 projesinin borulara dolum
noktası yine Rusya’nın Baltık denizi kıyı Kasabası Üst-Luga olduğu gibi, Almanya’nın Baltık kıyısına ulaşması ile deniz altından 1221 km yol almaktadır.

Kuzey Akım 2 proje hatlarına 2021 yılında gaz doldurulmaya başlandığı gibi, bu proje de, 1. Kuzey Hat projesinde gibi olduğu gibi yılda ortalama 55 milyar m3 gaz pompalayacaktır.

ABD’nin derdi nedir?

ABD, Almanya’nın enerji ihtiyacı olan gazı Rusya’dan almasına şiddetle karşıdır.
Neden mi?

Bunun tabii ki birden fazla nedeni vardır.
Bunlardan biri; Almanya’nın enerji açısından Rusya’ya bağımlı olmasını ve dolayısı ile NATO’nun Rusya karşısında güç kaybedecek olması.

Bir diğer sebep de, ABD’nin bu gazı Almanya’ya Teksas eyaletindeki gaz ocaklarından temin edip, Almanya ve Avrupa’ya satmak istemesi.

Bir diğer sebep de; Rusya’nın bu yolla zenginleşip, gerek NATO’ya ve gerekse ABD’ne kafa tutar duruma gelebilecek olması.

Gerhard Schröder, tüccar kafalı bir sosyal demokrat çıktı. Hem de nasıl? Deme gitsin.

AB ortak para birimine geçerken Almanya, para birimi MARK’tan bir gecede vaz geçip, EURO’ya geçmişti.

Oysa AB ülkelerinden örnek verecek olursak; Avusturya, Fransa ve İtalya’da aşamalı olarak bir yıl içinde ulusal para birimlerinden Euro’ya geçtiler ve bu süre içinde ürünlerin etiketlerinde hem ülke eski paralarını, hem de Euro’yu yan yana bulundurup, milletlerini kazıklatmadılar.

Oysa bizim ki, Federal Almanya’nın başbakanı Gerhard Schröder bir gecede Euro’ya geçtiği için halkını piyasalara ve sermayeye iyiden iyiye kazıklattı.

Bizim TÜRGEM üyesi Kadir ((Trakyalı) o günlerde ağzından düşürmediği bir sözü vardı: “Benim Rittetstr’de komşum Türk manavı bir gece önce 99 Pfenig’e sattığı HIYAR’ı, ertesi gün aynı HIYAR’ın etiketine 99 Cent yazıp sattı” der dururdu.

Yoksulluk ayıp değildir!

Schröder temizlikçi bir kadının büyütüp hukuk fakültesinde okuttu bir gençti.

Federal Başbakan ve sonra da SPD’nin (Alman Sosyaldemokrat Pati) Genel Başkanı olan Willy Brandt’ın yanında çekilmiş o dönem SPD’nin Gençlik Örgütü Genç Sosyalistler (JUSOS) Genel Başkanı olan Gerhard Schröder,
Der Spiegel dergisinde yayınlanmış bir fotoğrafında, “V” yaka kolsuz kazağının göğüs kısmının yırtık şekli ile görülüyordu.

Bu nedenle, pek çok SPD’li gibi ben de parti üyesi ve de 1980-82 yıllarında Lübeck
JUSOS İl Gençlik kollarının, Kuzet Almanya 4 kıyı eyaletinin tek yabancı üyesi olarak da,
Schröder’e halen dinmeyen bir öfke duyan,
Alman halkını Euro konusunda aldattığını, halkını kazıklattığına inananlardan biriyim.

Bu nedenle burada ADB Başkanı Jeo Biden’e ve NATO Genel Sekreteri Stoltenberg’e benim acizane tavsiyem, şu kağıttan tayyare Ukrayna krizini çözmek için, Rus Devlet Başkanı Putin’e, yok bilmem Fransa Devley Başkanı Macron’u, yok efendim Alman Başbakanı Scholz’u, daha da olmadı Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı göndereceklerine, ya Gerhard Schröder’i veya bizim hemşerimiz Ali Şen’i göndermiş olsalar idi, bu Ukrayna-Rus krizi çoktan çözülmüş olurdu.

Eeee, ne yapalım yani, siz söyleyin?
Bizi dinleyen mi var!

Sevgi ve muhabbetlerimle

Remzi Uysal
Lübeck, 19 Şubat 2022

Exit mobile version