Kadın cinayetlerine intihar süsü verilmeye çalışılıyor

Getting your Trinity Audio player ready...

Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu’nun verilerine göre, Ocak ayında 28 kadın şüpheli şekilde yaşamını yitirdi. Bu kadınların arasında “yüksekten düşerek” ölenlerin sayısı dikkat çekti. Konya’da Melike Şahin (20), Gaziantep’te Adile Kılınç (22) ve Ankara’da Şevval Abanoz’un (26) ölümleri “yüksekten düşme” olarak kaydedildi. 20. kattan atılarak katledilen Şule Çet’in davasının avukatları Ferhat Gebeş ve Umur Yıldırım durumu Cumhuriyet’e değerlendirdi.

“BÖYLE KURTULAMAZLAR”
Bu tür ölümlerde faillerin, ölen kadınları “psikolojik sorunu varmış gibi göstermeye çalıştığını” belirten Gebeş, “Bu Şule Çet dosyasında da oldu. Hastane kayıtları, notları getirildi. Notları düşük, psikolojik problemleri vardı diyerek suçtan kurtulmaya çalıştılar. Bazı dosyalarda aslı astarı olmayan raporlar, ilaçlar bile sunuluyor. Duruşmaya poşetle ilaç getiren oldu. Bu artık suçtan kurtulmaya yönelik kullandıkları bir yol” dedi. Faillerin bu yöntemle kurtulamayacağını söyleyen Gebeş “Elbette böyle kurtulamazlar fakat aileler asla hukuki mücadeleyi bırakmamalı” ifadelerini kullandı.

“HER DELİL ÖNEMLİ”
Öte yandan “yüksekten düşme” olaylarının kadın cinayetlerinde kurtulma mekanizması olarak kullanıldığını söyleyen Yıldırım, “Soruşturma bir intihar vakası olarak değil bir şüpheli ölüm vakası olarak savcılık tarafından ele alınmalı. İntihar olarak başlayan soruşturmalarda diğer suç tipleri ile alakalı deliller göz ardı edilebiliyor. Bütün deliller önemli” dedi. Yıldırım, “Çağatay Aksu’nun vekili tarafından dosyaya sunulan mütaala raporunda doktor ‘O saatte dışarıdaysa her şeye rıza göstermiştir’ ifadelerini kullandı. Bununla alakalı Ankara Tabip Odası da doktoru altı ay meslekten uzaklaştırdı. Dolayısıyla içerik kişisel yorumlardan ziyade bilimsel verilere dayanıyorsa, mahkemeler bunları dikkate alıyor” diye konuştu. Adli tıp uzmanı Prof. Dr. Halis Tokgöz, “Hak arayışında olan aileler hukuksal mücadeleden asla vazgeçmemeli. Şule Çet’in avukatları bilirkişi olarak bizi belirledi ve biz de karşı raporu yazdık. Davanın seyri değişti ve kamuoyunda tepkiler oluştu. O yüzden bu tür olgularla karşılaşan kişilerin kendi bilirkişilerinden de görüş alarak mahkemede tartışılmasını ve bilimsel gerçekliğin bulunmasını öneriyorum” dedi.

TKDF Başkanı Güllü de, “Yüksekten düşme gibi olaylarda kolluk kuvvetleri olayın öncesini de araştırmalı” çağrısını yaptı. Güllü, “Atmanın, itmenin belirtisi, ölüm sonrasında da ortaya çıkıyor. Ölüm gizli kalmıyor. Şule Çet davasındaki katil müebbet hapis cezasına çarptırıldı. Bu karar, intihar süsü verilmeye çalışılan kadın cinayetlerinin aydınlatılması açısından örnek teşkil edecek” yorumunu yaptı.

Exit mobile version