Getting your Trinity Audio player ready...
|
Sayın Kemal KILIÇDAROĞLU
Sayın Meral AKŞENER
İktidara doğru yürüyüşünüzün başladığı tüm kesimlerce kabul edilen bir olgu. Bizlere düşenin de yapılması gerekenler, belirlenmesi gereken politikalar ve/ veya eksiklikler hakkında görüşlerimizi paylaşmak olduğuna inanıyorum. Belki yoğun çalışmalar içinde fırsat bulamadıklarınız ve unutulanlar vardır. Küçük de olsa katkıda bulunabilmek, köşemize çekilip de daha sonra eleştirmemek için kendi çapımızda elimizi taşın altına koyarak, tarihe not düşmek bu vatana olan borcumuzun gereğidir.
Beğenirsiniz, beğenmezsiniz bilemem. Ancak unutmamak gerekir ki, daha iyisi yoksa benim projelerim ve düşüncelerim en iyisidir.!!
Çıktığınız bu yolda yeniden yapılanma veya bana göre proaktif değişim kararları almanız gerekecektir. Hedef genç beyinlerle yola devam etmek olsa da, bu geçiş döneminde deneyimli kişilerden (ağabeylerden) yararlanma ihtiyacınız olabilir. İşte bu açıdan baktığımızda yazımın başlığı kapsamındaki MAĞDUR EDİLMİŞ PROFESYONELLERİ hatırlamanızda yarar vardır.
Türkiye’nin on yıllardır girişimcilerine ve beyaz yakalılarına yaşattığı sistematik bir işkenceden söz ederek AÇIK ÇAĞRI yapıyorum.
Toplumu barıştıralım.
Helalleşelim.
Dava dosyalarını raflardan arşive kaldıralım.
Mahkemeleri, icra dairelerini ve devleti rahatlatalım.
Düşünün ki siz SSK genel müdürü olduğunuz, sayın Akif HAMZAÇEBİ’nin müsteşar olduğu zamanlardan kalma sorunlar hala çözülememiştir. Ancak AK PARTİ kadrolarına yakınsanız, böyle bir sorununuz zaten halledilmiş, miktarı ne olursa olsun borçlarınız silinmiştir. Yani mağdurların çoğu muhalif kişilerdir.
Size bu konuda geçmişte yazdığım bir yazımın linkini gönderiyorum. Rakamlardan eski bir yazı olduğunu anlarsınız. https://abaybarsgogez.net/vergi-ve-sgk-borclari-ve-yapilandirilmasi-onerilerim/
Detaylı olarak ve madde, madde bu yazıda mağduriyetleri aktarıyorum. Ancak mutlaka çözülmesi gereken birkaç konunun altını çizmek isterim;
1. Hiçbir krizi esnaf, beyaz yakalı veya girişimciler çıkarmamıştır ama bedelini krizi çıkaran siyasetçiler değil hep onlar ödemiştir.
2. Bu soruna muhatap olan onurlu ve toplumda ağırlığı/ saygınlığı olan insanlar ortaya çıkıp konuşamamışlar, siyasetçiler de onları yok saymışlardır.
3. Bu insanların elindeki varlıkları haczedilmiş, maaşları hala hacizlidir. Muhtemelen büyük kısmı boşanmak zorunda kalmış ve aileler dağılmıştır.
4. Bu insanların babaları ve dedelerinden kalan hatta eşlerinin aile yadigarı menkul ve gayrimenkulleri ile o işte çalışmadan önce edindikleri malları bile haczedilmiştir. Bu asla kabul edilemez.
5. Açlığa mahkum edilen, açlık ve yoksulluk sınırı altında yaşamaya mahkum edilen bu kişilere devlet “nasıl geçinebiliyorsun” diye sorması gerekirken, görmezden gelmiştir.
6. Devlet zamanaşımı diye bir kanun çıkartıyorsa gereğini yapmalıdır. Vatandaş kanunları bilmek zorunda diye yargılanıp mahkum ediliyor. Devlet niye gereğini yapmıyor?
7. Bu insanlar itibarlarının iadesini bekliyor. Bazı suçlar/ kabahatler gibi bu insanlara itibarları iade edilerek, gerekirse borçlar için kamu hizmeti şartı bile getirilebilir.
8. Mademki helalleşeceğiz dediniz. Sizlerin bürokrat olduğunuz zamanlara kadar uzanan bu ihmal ve sorunlar kaynaklı mağdur insanlarla da helalleşmeniz uygun olmaz mı?
9. Ayrıca böyle bir kararı alırsanız, aileleriyle birlikte yüzbinleri bulan bir oy potansiyelini de geri kazanmış olursunuz.
Saygılarımla,
Ahmet Baybars GÖĞEZ
0 544 5607293