Getting your Trinity Audio player ready... |
ANKARA – İktidara yönelik eleştirilerinin ardından MHP’den ihraç edilen Ordu Milletvekili Cemal Enginyurt, Demokrat Parti’de (DP) siyaset yapmaya başladı. Millet İttifakı’nın bir parçası olan Demokrat Parti üyesi olarak iktidara yönelik eleştirilerinin dozunu arttıran Enginyurt’a göre Cumhur İttifakı erimenin ötesinde dağılma durumunda.
Cumhur İttifakı’nın ilk seçimde yüzde 30 oy oranını geçemeyeceğini söyleyen Enginyurt, Millet İttifakı’nın cumhurbaşkanı adayı tartışmalarına dair, “Sayın Cumhurbaşkanı Millet İttifakı’nın adayını çok merak ediyorsa yarın seçim kararı alsın, ertesi gün Millet İttifakı cumhurbaşkanı adayını açıklayacaktır. Zannetmesin ki Millet İttifakı’nın adayı yok. Hiç kimseyi bulamazlarsa ben aday olurum” ifadelerini kullandı. DP Ordu Milletvekili Cemal Enginyurt’un, sorularımıza verdiği yanıtlar şöyle:
AK Partililere seslenerek “Reisi yedirmeyiz diyenler! Aç insan ne bulursa yer” ifadelerini kullandığınız bir paylaşımınız oldu. Sahadasınız. Ekonomik krize dair saha ne anlatıyor?
Genel başkanımız ile birlikte son bir ayda 20 bin kilometrenin üzerinde yol gittik. Gidebildiğimiz her yere gidip esnafla, halkla ve sivil toplum örgütleriyle buluşuyoruz. Gördüğümüz, dinlediğimiz şeyler hiç iç açıcı değil. İki gün önce Polatlı’daydık. Kamyoncu esnafı kontak kapatmış durumda. Soğan üreticisi kardeşimiz İstanbul’a bir kamyon soğan gönderdiğinde, kamyonun içindeki soğan nakliye parasını karşılamıyor. Buğday üreticisi, buğday ekmeme kararı almış. Fındık üreticisi, yer fıstığı üreticisi isyanda. Domates ve üzüm üreticileri de perişan. İşsiz kardeşlerimizle konuşuyoruz umutsuzlar. Emeklilerle konuşuyoruz isyandalar. ‘En düşük 2 bin 500 lira emekli maaşı verdim’ diye mutlu olan iktidar, ama kömürün tonu 4 bin 500 lira olmuş. Emekli maaşı ile bir ton kömür alınamıyor.
‘BU MİLLET YAMYAM MI ‘REİS’İ YESİN?’
Toplumun bütün katmanları büyük bir yoksulluk ve açlık içerisinde. Biz bunları söylerken, AK Partililer de “reisi yedirmeyiz” diyorlar. Biz yamyam mıyız ki ‘Reis’i yiyelim. Bu millet yamyam mı ‘Reis’i yesin? Bu milleti aç ve perişan bırakmışsınız. Aç adam her şeyi yer. Nitekim öyle aç insanlar var ki çöpten ekmek topluyor, pazar yerinden arta kalan sebzeleri topluyor. Açlık insanları böyle bir sefalete sürüklemiş, bunlar çıkmış hala “Reisi yedirmeme” derdindeler. ‘Reis’i yedirmeyecekseniz milleti doyuracaksınız. Açları doyuracaksınız.
‘SİZ DOLAR DÜŞTÜ DİYE HALAY ÇEKENLERE BAKMAYIN’
Sahada AK Partili vatandaşlarla da karşılaşıyorsunuzdur. Onlar da şikayetlerini dile getiriyorlar mı?
“Adalet ve Kalkınma Partisi’ne 19 yıl oy verdim, ama bunu hak etmedik, böyle olmamalıydı, perişanız” diyenlere, 30 -35 yaşına gelmiş çocuğunu işe koyamadığı için ağlayan anne ve babalara rastladık. AK Parti’ye oy verdiğinden dolayı ülkenin içinde bulunduğu bu durumdan mustarip olan AK Partililere rastladık. Siz dolar düştü diye halay çekenlere bakmayın. AK Partili seçmen, “İki domates yiyeceklerine, bir domates yesinler, soğan ekmek yesinler” diyen iktidarın vekillerini görünce insani ve İslami anlamda bundan büyük bir rahatsızlık duyuyorlar.
‘İKTİDAR ÇOCUKLARI TARİKAT YURTLARINA MAHKUM ETMEK YERİNE YURT PROBLEMİNİ ÇÖZMELİ’
Elazığ’da cemaat yurdunda kalan Enes Kara’nın intiharına siyasetçilerin yeterli tepkiyi vermediği eleştirilerini nasıl değerlendiriyorsunuz? Cemaat ve tarikat yurtları kapatılmalı mı?
Bu konuda sosyal medya hesabımdan paylaşım yaptım. Esas olan, devletin yapması gereken yurtları yapma yerine, Türkiye’deki özel yurt sayısını artırıp 480 bin öğrenciyi özel yurtlara muhtaç hale getirmektir. Sorumlu nihayetinde iktidardır. İktidar devletin birçok binasını, özellikle FETÖ’den aldıkları binaları vakıflara, cemaatlere ve tarikatlara devrederek buraların yurt haline gelmesini temin etmiştir. Bu yanlış ve haksız bir uygulamadır. Çocukların inançlarını yaşamaları gerekiyor, dinlerini bilmesi gerekiyor ama intihar eden Enes’i dinlediğimizde… Psikolojileri ve ruh yapıları bozulan, toplumsal ve sosyal aktivitelerden uzak hale gelen gençler nihayetinde de bunalıma girip intihar edebilecek noktaya geliyorsa iktidar bunun hesabını yapmalı. İktidar çocukları tarikat ve cemaat yurtlarına mahkûm etmek yerine, devlet yurtlarının acilen sayıları artırılarak bu ülkedeki yurt problemi çözülmeli.
‘CUMHUR İTTİFAKI DARMADAĞIN DURUMDA’
İktidarda bir oy düşüşü olduğu kamuoyu anketlerine yansımış durumda. İhraç edildiğiniz parti olan MHP’nin de oylarının eridiği söyleniyor. Siz bu durumu nasıl değerlendiriyorsunuz?
Cumhur İttifakı’nda bir erime söz konusu değil. Cumhur İttifakı darmadağın durumda. Cumhur İttifakı artık halkta karşılığı olmayan, şu an mevcut aldığı oylar sadece AK Parti’den geçinen, beslenen, AK Parti’den başka umudu olmayan, oradan aldığı imkanlarla tarikatlarını, cemaatleri ve yaşamını devam ettiren bir kesimin oy verdiği bir parti olmanın ötesinde bir karşılığı yok. Çalışanlar, emekliler, işçiler, çiftçiler, esnaf ve sanayici kısaca Türkiye, AK Parti’den umudunu kesmiş durumda. Cumhur İttifakı olarak girdikleri seçimde görülecektir ki yüzde 30’u geçmeyecek durumdalar.
‘MHP’Lİ ARKADAŞLAR ÇOK MEMNUNLAR, CUMHUR İTTİFAKI’NI ÇOK SEVİYORLAR’
Cumhur İttifakı’nın geleceğini nasıl görüyorsunuz? Sizce AK Parti’yle MHP birlikte yol yürümeye devam edecek mi?
Şu an, Milliyetçi Hareket Partisi’nin Genel Başkanı ve MHP’li arkadaşların tavrına baktığımızda, bu cepheden görünen durum Cumhur İttifakı’nın devam edeceği yönünde. Çünkü MHP’li arkadaşlar bundan çok memnunlar. Cumhur İttifakı’nı çok seviyorlar. Recep Tayyip Erdoğan’ı ölümüne savunuyorlar, hiç yanlışının olmadığını düşünüyorlar. Erdoğan’a laf söyledim diye beni en çok MHP’liler sosyal medyada eleştiriyorlar. Sürekli sosyal medyada bana “Dönek” diye yazıyorlar. Ya beni MHP’den ihraç etmişsiniz, kovmuşsunuz. Ben bu milletten aldığım maaşı helal ettirmek için babamın, dedemin partisinde, Demokrat Parti’de siyaset yapmayı tercih etmişim diyorlar ki “Dönek.” Dönek arayan aynaya bakacak. Dün söylenen laflara bakacak. MHP’den atılıp başka partiye geçenlere “Dönek” diyorsunuz, ama hakaret ettiğiniz İYİ Parti’den size biri geçince, “Bozkurtlar yuvaya, kahraman” diyorsunuz. Böyle bir şey olmaz.
‘MİLLET İTTİFAKI BÜYÜYOR MU BÜYÜMÜYOR MU SEÇİM YAPALIM GÖRELİM’
Siyasal yaşamınızda Cumhur İttifakı ve Millet İttifakı’nda da bulundunuz. Bu ittifaklar genişler mi? Yeni kurulan siyasi partilerden bu ittifaklara katılımlar olur mu?
Cumhur İttifakı zaten belli. Büyük Birlik Partisi, Milliyetçi Hareket Partisi, Adalet ve Kalkınma Partisi. Bir de var ile yok arasında Vatan Partisi. Bir birliktelik var orada. Ama Millet İttifakı partilerle büyümüyor. Milletin katılımıyla büyüyor. Millet İttifakı açlık, yokluk, sefalet karşısında, demokrasinin ve adaletin ayaklar altına alınarak çiğnenmesi karşısında, bütün bunlara özlem duyan Türk milletinin topyekûn katılımıyla her geçen gün büyüyor. “Millet İttifakı büyümüyor” diyen varsa bu işin kolayı var. Hemen seçim yapalım, büyüyor mu büyümüyor mu görelim.
‘HDP’YLE BİR ARADA OLMAYIZ’
Demokrat Parti Genel Başkanı Gültekin Uysal, HDP’nin olduğu bir ittifakta yer almayacaklarını açıklamıştı. Hali hazırda HDP’nin kapatılmasına yönelik Anayasa Mahkemesi’nde bir dava ediyor. HDP’yle bir ittifak içerisinde neden olmazsınız?
Çok basit. Dün Semra Güzel diye bir HDP vekilinin bir PKK’lı militanla gönül gönüle, göz göze resminin çıktığı ortamda, HDP ile PKK arasında bir ayrılık yoksa, PKK’nın Meclis’teki temsilcisi HDP gibi görülüyorsa, HDP’li Milletvekilleri ‘Kandil bizim arka bahçemiz’ diyorsa, ‘Başkan Apo’nun heykelini dikeceğiz’ diyerek kanlı katilin bir heykelini dikeceklerini vadediyorlarsa, PKK’ya ‘kanlı terör örgütü’ diyemeyen bir partiyle bizim bir arada olmamız mümkün değildir. Demokrat Parti 76 yıllık bir geleneğin adıdır. Demokrat Parti milletin ve demokrasi mücadelesinin adıdır. Böyle bir hareketin, millete ihanet eden bir hareketle asla bir arada olması mümkün değildir.
‘KENDİSİ DIŞINDA BİRİ HDP’YLE SELAMLAŞINCA ‘HAİN’ OLUYOR’
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan partisinin Meclis grup toplantısında, CHP ile HDP’nin ittifak halinde olduğunu iddia ederek ağır sözler sarf etti…
Sayın Cumhurbaşkanı sürekli “CHP ile HDP bir arada” diyor. Kendisi Diyarbakır- Dicle Belediye Başkanı’na rozet takmaktan imtina etmiyor. Kendine gelince Apo’dan mektup yayınlamak normal, Osman Öcalan denen kanlı katili televizyona çıkarmak normal. Kendisine gelince Şivan Perwer’le, “Megrî, Megrî” diye türkü çığırmak normal. Ama kendisi dışında biri HDP’yle selamlaşıyorsa “Hain, PKK’lı oluyor.” Sayın Cumhurbaşkanı için HDP şöyle bir parti. Eğer HDP’yi sayın Cumhurbaşkanı kullanıyorsa ‘PKK’lı değil’, eğer başkasıyla bir olursa onlar ‘PKK’lı, vatan haini.’
‘HDP’NİN SUÇ İŞLEDİĞİ TESPİT EDİLMİŞSE KAPATILMALIDIR’
HDP sizce kapatılmalı mı?
HDP suç işliyorsa ve suç işlediği tespit edilmişse kapatılmalıdır. Adaletin kestiği parmak acımaz. HDP Anayasa Mahkemesi tarafından suçlu bulunmuşsa kapatılmalı. Suçun cezası olmalı. “Parti kapatmak doğru değildir” diye bir mantık yok. Suç işlenmişse, PKK övülüyorsa, PKK’lı teröristle fotoğraf çekiliniyorsa burada bir suç vardır. Suçun karşılığı da kapatmaksa, kapatılması gerekir.
‘FETÖ İLE RESİM ÇEKTİRENLER DE TBMM VE DEVLETTEKİ GÖREVLERİNDEN DERHAL ATILSIN’
HDP’li Semra Güzel’in PKK’lıyla fotoğrafı çıktı diye “Meclis’te terörist istemiyoruz” diyorlar. Buna katılıyorum. Ama, Pensilvanya’daki sümüklü alçakla resmi olanların da Meclis’te ve devlet yönetiminde olmaması gerekir. Ondan daha büyük terörist yok. PKK’lı teröristle fotoğraf çektiren terörist oluyor, ki teröristtir, bu ülkeye darbe yapıp 254 insanı şehit eden, binlerce insanımızı yaralayan, 15 Temmuz’un sorumlusu FETÖ ile resim çektirenler de TBMM’de ve devletteki görevlerinden derhal atılması gerekir.
‘ZANNETMESİNLER Kİ ADAY YOK, HİÇ KİMSEYİ BULAMAZLARSA BEN ADAY OLURUM’
Millet İttifakı’na seslenen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Daha 2023 seçimlerinde adaylarının kim olduğu belli değil” dedi. Cumhurbaşkanı adayı nasıl biri olmalı? Kırmızı çizgileriniz neler?
Cumhurbaşkanı adayı, ayrıştırmayan, ötekileştirmeyen, milleti bütünleştiren, bölmeyen, parçalamayan, kötü bir dil kullanmayan, 84 milyon arasında etnik, dini ayrımlar yapmayan, çalmayan, çaldırtmayan bir cumhurbaşkanı olmalı. Böyle bir cumhurbaşkanı 84 milyonu yeniden bütünleştiren biri olur. Millet İttifakı da böyle bir cumhurbaşkanı adayı çıkartacaktır. Sayın Cumhurbaşkanı Millet İttifakı’nın adayını çok merak ediyorsa yarın seçim kararı alsın, ertesi gün Millet İttifakı cumhurbaşkanı adayını açıklayacaktır. Zannetmesin ki Millet İttifakı’nın adayı yok. Hiç kimseyi bulamazlarsa ben aday olurum.
‘HELALLEŞECEĞİMİZ KESİMDEN ZİYADE HESAPLAŞACAĞIMIZ KESİM VAR’
CHP lideri Kılıçdaroğlu’nun ‘helalleşme’ çağrısı geniş yankı uyandırmıştı. Geriye dönüp baktığınızda sizin ‘helalleşeceğiniz’ birileri ya da bir kesim var mı?
Bizim geriye dönük helalleşeceğimiz bir kesimden ziyade hesaplaşacağımız bir kesim var. Cumhuriyetle kavga edenler, Mustafa Kemal Atatürk’e “Zalim ve kafir” diyenler. 17-25 Aralık’ta 700 bin dolarlık saati rüşvet diye alanlar. Kocasının şirketinden bakanlığını soyduranlar, kokain çekip “Pudra şekeri çektik” diyenler… 20 yıl boyunca bu ülkede hırsızlık, soygun, talan yapanlarla biz Demokrat Parti olarak hukuk ve siyaset önünde hesaplaşacağız. Sayın Gültekin Uysal bu konuda tavrını ortaya koymuştur. Biz “devr-i sabık” yaratarak bu ülkede hırsızlık, yolsuzluk, arsızlık yapanlarla, demokrasiyi katledenlerle, özgürlük alanlarını ortadan kaldıranlarla hesaplaşmadan helalleşme olmaz diyenlerdeniz.
‘RAHATSIZLIK VERMEYE DEVAM EDECEĞİZ’
Demokrat Parti lideri Gültekin Uysal’ın, “Devr-i sabık” sözleri tepki de çekmişti.
İsteyen istediği gibi algılayabilir, isteyen tepki de gösterebilir. Nasıl siz Gazi Erçel’i 2 yıl 8 ay hapis vererek yargıladıysanız, nasıl siz 28 Şubat’çıları 25 yıl sonra hapse attıysanız, Mesut Yılmaz’ı, Yaşar Topçu’yu, Koray Aydın’ı nasıl ki siz Yüce Divan’a gönderdiyseniz aynı şekilde yaptığınız yanlışların bedelini ödemek zorundasınız. Hırsızlık yapmayan, yolsuzluk yapmayan zaten hesap vermez. Çünkü namuslu insandan hesap sorulmaz. İsteyen rahatsız olsun, biz rahatsızlık vermeye devam edeceğiz.