Getting your Trinity Audio player ready... |
Türkiye’nin en köklü liselerinden birisi olan İstanbul Kabataş Erkek Lisesi’nde çekilen, sosyal medyaya düşen, üç liselinin Türkiye Cumhuriyetinin kurucusu, Devrimlerin mimarı Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün posterini ellerindeki bıçakla paramparça ettikleri anlar gerçekten çok vahim, bir o kadar da kabul edilemez görüntülerdir.
Ülkemizin yirmi yıldır ayrıştırıla ayrıştırıla ne hale geldiğinin en vahim kanıtıdır. Atatürk bu Ülkenin en büyük ortak değeridir, Türkiye’dir, Cumhuriyettir.
Öğrencilerden birinin anne ve babasının Samsun’ da farklı ilçelerdeki Milli Eğitim Müdürlüğü’nde şube müdürü olarak görev yaptığını öğrendik. Bu durum bizler için, Milli Mücadele şehri Samsun için utanç verici bir tablodur.
Dindar ve kindar nesil yetiştirme arzusu ile çağdaş ve bilimsel eksenden çıkarılıp din eksenli bir yapıya dönüştürülen eğitim sisteminin sonuçları; okuduğunu anlamayan başarısız bir nesil yanında, kurucu liderine bu şekilde hakareti de hak gören bir nesli de ortaya çıkarmıştır.
Gençlerin: ‘’Çocuğu da yok, acımıyorum. En az üç çocuk!’’ söylemleri düşündürücüdür.
Ulu Öner Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e, Cumhuriyete ve tüm kazanımlarına başta İktidar mensupları olmak üzere, akademisyen, gazeteci, bürokrat, öğretmen, müdür ve pek çok yöneticinin gizli ve açıktan düşmanlık ile hakaretleri; bu hakaretlere karşı idari ve hukuki yaptırımların olmaması, eğitim sisteminde din eksenli müfredat ile Cumhuriyet tarihinin değiştirilerek okullarda okutulması topluma ve gençliğe yapılan en büyük yanlıştır.
Tüm bunların sonucu, Ulu Önder Atatürk’ün manevi şahsına bu şekilde hakaret edebileceği cüretini kendinde gören bu iğrenç görüntüler ortaya çıkmıştır. Kabataş Erkek Lisesinin tarihi gerçeğine sığmayan, akılla izah edilemeyen bu görüntülerin sahipleri gençler, idarenin yaptığı basit bir disiplin cezası ile kalmamalıdırlar.
Atatürk ve Cumhuriyet sahipsiz değildir. Bu olay örtbas edilemeyecek kadar önemlidir. Bu öğrenciler ve velileri araştırılmalı, psikolojik, pedagojik ya da sosyolojik destek verilmeli; ama gereken idari ve hukuki cezalar da yerine getirilmelidir. Bu görüntüler toplumu kin ve nefrete sürüklemekte, Atatürk’e hakareti meşru zemine sürüklemektedir. Bu asla kabul edilir değildir.
Cumhuriyetimizin kurucusu olması itibarıyla da Mustafa kemal ATATÜRK hakkında işlenen suçlar 5816 sayılı kanunla da ayrıca yaptırıma bağlanmıştır. Atatürk’ün manevi şahsiyeti anılan yasa ile özel olarak koruma altına alınmıştır.
Bu olayı gerçekleştiren, olaya ses çıkarmayan ve örtbas etmeye çalışan zihniyeti kınıyoruz. Öğrencilere, velilere ve idarecilere gerekli idari ve hukuki işlemlerin yapılması için yetkilileri göreve davet ediyoruz.
Akıl ve İlimin ışığında çağdaş ve laik eğitim sistemi Türkiye’nin aydınlık geleceği olacaktır. Milli Eğitim Bakanlığı ve mevcut iktidarı bir kere daha uyarıyoruz.
Kindar ve Dindar bir nesil projesi Cumhuriyet için bir yıkımdır. Bugün bize, yarın size!..
ADD Samsun Şubesi
Dr. Işık ÖZKEFELİ