|
Getting your Trinity Audio player ready... |
Terör örgütü IŞİD’in öldürülen lideri Ebubekir el-Bağdadi’nin Suriye’de güvenli bölgeye geçişinde rol aldığı gerekçesiyle yargılanan tutuklu sanık Ahmed Süleyman İbni Muhammed’in davasında karar duruşması görüldü.
İstanbul 24. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmaya, tutuklu sanık Ahmed Süleyman İbni Muhammed ve avukatı ile Arapça tercüman katıldı.
Son savunması sorulan sanık Muhammed, Türkiye’ye zarar verecek hiçbir eylemde yer almadığını iddia ederek, “9 çocuğum var. 8 aydan fazladır cezaevindeyim. Ailemden kimseyle görüşemiyorum, Afganistan’a gitmiş olabilirler. Tahliye olmak istiyorum. Doktorum, burada kalmak çalışmak, hem kendime hem de insanlara faydalı olmak istiyorum” dedi.
Davayı karara bağlayan mahkeme heyeti, sanığı “terör örgütü kurmak ve yönetmek” suçundan cezalandırılmasına karar verdi. Sanığın etkin pişmanlık hükümleri kapsamındaki beyanlarını dikkate alan heyet, bu nedenle indirim maddelerini uygulayarak sanığın 8 yıl 4 ay hapisle cezalandırılmasına hükmetti.
Mahkeme, “resmi belgede sahtecilik” suçundan beraatine karar verdiği sanığın tutukluluk halinin devamını kararlaştırdı.
‘EMİR’LERLE BERABERDİ
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, terör örgütü IŞİD’in kuruluşu ve Türkiye’ye yönelik eylemleri anlatılmıştı. Suriye’de IŞİD saflarında girdiği çatışmalarda sağ gözünü ve sağ bacağını kaybeden sanık Ahmed Süleyman İbni Muhammed’in, bu nedenle protez kullandığı aktarılan iddianamede, sanığın, IŞİD’in karar organı ‘Lecne’ içerisinde bulunan pek çok üst düzey “emir” ile Suriye’de kaldığı dönemde beraber hareket ettiği vurgulanmıştı.
İddianamede, IŞİD’in yayınladığı şiddet içerikli propaganda videolarında görüntüleri yer alan sanığın Bağdadi’nin 2017’de Deyrizor ve Hama arasındaki güvenli bir yerden Hama’ya intikalinde rol aldığı anlatılmıştı. Bağdadi, 2019’da ABD’nin İdlib’de düzenlediği operasyonda öldürülmüştü.
Daha sonra aynı yıl Türkiye’ye geçiş yapan sanığın Suriye’nin İdlib, Hama, Deyrizor ve Bab şehirlerindeki aktif IŞİD mensupları ile irtibatlı olarak hareket ettiği şeklinde istihbari bilgilerin elde edildiği belirtilen iddianamede, sanığın çatışma bölgelerinde çekildiği tespit edilen fotoğraflarına yer verilmişti.
İddianamede, sanığa ait dijital materyaller üzerinde yapılan incelemede, çok sayıda infaz görüntülerine rastlandığı, canlı bomba yeleğinin bulunduğu fotoğraf ile IŞİD’e ait flama altında konuşma yapan terör örgütü mensubu kişilere ait görüntü ve fotoğrafların bulunduğu belirtilmişti.
Sanığın 2014 yılında sahte pasaportla Türkiye üzerinden Suriye’ye geçerek IŞİD’e katıldığı kaydedilen iddianamede, pek çok sözde üst düzey emir ile 2017’de Suriye’de ortak hareket ettiği, Irak ve Suriye’nin çeşitli bölgelerinde “askeri emir” olarak birçok pozisyonda görev aldığı, 60 kişilik IŞİD militanlarından sorumlu “komutan” olduğu anlatılmıştı.
İddianamede sanık Ahmed Süleyman İbni Muhammed’in “resmi belgede sahtecilik” ve “silahlı terör örgütü yöneticiliği” suçlarından 17 yıldan 27,5 yıla kadar hapsi isteniyordu.
