|
Getting your Trinity Audio player ready...
|
HİLAL
Bu nasıl bir zafer imiş de hala Hocalı ’da, Hankendi’nde, Hocavend’de, Ağdere’de, Eskeran’da ermeni bayrağı asılıdır, askeri oralarda hüküm sürüyor? Kimi kandırıyorsunuz? Boşuna mı savaştık, verilen kanlar boşuna mıydı? Savaşı biz kazandıksa, neden Ermeniler 30 yılda verdikleri zararı karşılamadan böylesine ucuza, hiç ne olmamış gibi ettikleri talandan, yıkımdan, kırımdan kurtulup, üstüne bir de uzlaşma koşulları dayatıyorlar, dünyanın neresinde, hangi tarihte yenilen işgal ordusu koşullar koymaya kalkışmıştır? Hocalı’da derileri soyulan küçücük kız çocukları göz önünde, kanları kurumamış bile, meşelerdeki kaçkınların ayak izleri arkadan gelenlere kılavuz olma utancından kurtulmamışlar hele, siz kimler ile barıştan konuştuğunuzu hiç biliyor musunuz? Cellatlarla hiç barış olabilir mi?
Kahraman Ordumuzun savaşı kazanmasına bakmayarak, bu “barış” anlaşmasının uygulamasında gerçek kazanan Ermenistan oluyor.
Ermeniler, Türkiye-Azerbaycan ile ilişkilerini geliştirerek darboğazdan çıkıp, ülkelerimizdeki işbirlikçilerinin yardımıyla güçlenince ellerini kollarını sallayarak sürekli Türklerin başını ağrıtacaklar. İktidar tutkunu Aliyev’in bu davranışının Rus baskısından kaynaklandığı kimseye gizli değil. Rus yayılmacılığı doymak bilmiyor, Azerbaycan üzerinden Ermenistan, Türkiye, Güney Azerbaycan ile bağlantılarını sağlayan Ruslar oyunun kuranı da, kazananı da oluyorlar. Türkiye’nin bundan çıkarı ne olabilir, Ermeniler soykırım yalanından vazgeçmeden Türkiye neden bu oyuna giriyor?
TBMM’de konuşan Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu “Ermenistan’la normalleşme adımları için karşılıklı Özel Temsilciler atayacağız” diyerek Erivan’a charter uçuşları açacaklarını da bildirir. Belli olan, iktidar sevgisi daha ağır basıyor; AKP, AB-D’nin baskıları karşısında baş eğmiştir. Sizce Türk Ulusu bunu yutar mı? Erdoğan ile Aliyev ikilisi birbirlerinin sırtını sıvazlamakta ustalar, ikisinin de iktidar için yapmayacakları şey yoktur. Dolayısıyla görev Türk ulusundadır, saflığımıza bir daha yenik düşmeyelim, boşuna hümanist kuruntulara kapılmayalım, suyu olmayan kuyuya su dökerek ondan su çıkarmaya kalkışmayalım artık. İyi komşuluğun ne olduğunu anlaması için Ermenistan’a en azından 30 yıl daha Azerbaycan-Türkiye üzerinden çıkış yolu verilmemelidir, böylesine Ermenilerin istedikleri yerlere göç etmeleri de engellenmemiş olur. Biz Türkler barışsever olduğumuz gibi kimselerin dayatmasına da boyun eğmeyiz, tarihimiz de bunun kanıtıdır. 16.12.21
Hilal/ Köln, Almanya