Getting your Trinity Audio player ready...
|
Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Konfeksiyon ve Hazır Giyim Sanayi Meclis Başkanı Şeref Fayat, 2022’nin zor bir yıl olacağını belirterek “Bütçe yapamıyoruz. Çünkü kuru bilmiyoruz. Çok daha dinamik olmamız gerekiyor. İhracatta yılın ikinci yarısında, iç piyasada perakendede yılbaşından itibaren daralma yaşanabilir. Hazır giyim maalesef 2022’de enflasyona yüksek katkı sağlayan bir sektör haline gelecek” dedi.
Sektörü, maliyetleri iyi yapması konusunda uyaran Fayat, “Final kuru kullanmamak gerekiyor. Final kuru kullandığımız zaman olası bir faiz artışında geri gelen kuru da yönetemeyiz ve batarız” diye konuştu. Kurun seviyesinden ziyade stabilitesinin önemli olduğunu vurgulayan Şeref Fayat ile hazırgiyim sektöründeki son gelişmeleri konuştuk.
Şeref Fayat, Şehriban Kıraç’a konuştu.
– Döviz kurunun artması ihracatçıya yaradı mı?
Bu kurlar ihracatçıya çok yarar diye bir yanılgı var. Türkiye’de ihracat, üretim yapısı yüzde 65-70 ara malı ithalatına mecbur. Alım fiyatı da dövizle artıyor. Yüksek volatilitenin ya da çok yüksek döviz kurunun ihracatçıya yaramadığını söylemek istiyorum.
Kur, hem yüksek hem volatil olduğu zaman müşterilerimizden ters baskı yiyoruz. TL düştü, fiyat düşürün baskısı geliyor. Onlara enerji, hammadde zamları, dövizdeki artışı anlatmak zorunda kalıyoruz. Kullandığımız elyaf gruplarında polyester ve pamukta, döviz bazında son 1 yılda yüzde 50-70 zam geldi, bunu müşterilerimize yansıtmaya çalışırken TL’nin değer kaybıyla müşterilerimizden karşı baskıyı yiyip fiyat da artıramıyoruz. Son 1 yılda hammaddeye gelen zamlarla biz kilogram fiyatını yüzde 5-10 artırmamız gerekirken yüzde 1.1 artırmışız. Böyle volatilite zamanlarında ihracatçı çok kazanmadığı gibi doğru maliyet de yapamıyor.
FİNAL KURU KULLANMAYIN
– İhracatta müşterilere maliyetleri yansıtmazsanız size bedeli ne olur?
Belki maliyet artışını yansıtan üretici de var. Nasıl olsa kurlar yükseliyor deyip doğru hesap yapmayıp maliyetimi kurdan çıkarırım mantığıyla hareket eden ihracatçılar da var. Burada hesabı iyi yapmak gerekiyor. Döviz artıyor ama maliyetin de artıyor. Bugün maliyet yaparken final kuru kullanmamak lazım. Siz şimdi 13.70’e dolar, 15.50’ye Avro bozacağım diye maliyet yaparsanız sıkıntı yaşarsınız.
Kendi firmamda hâlâ Avro 10 TL, dolar 9 TL gibi hesap yapıyorum. Kurda olası geri gelmelere karşı kendimizi hedge ediyoruz. Sektörün yüzde 10-15’inin final kuru kullanmadığını bilin. Biz final kuru kullandığımız zaman olası bir faiz artışında geri gelen kuru da yönetemeyiz ve batarız. Herkes, iyi hesap yapıp döviz bazlı maliyetleri iyi yansıtması lazım müşterisine. Eğer final kuru kullanıyorsanız forward kuru alıp alacağınızı bağlamanız lazım. Bankadan sözleşme yap, öyle sat. Yoksa üç ay sonra tahsilatını yapacağın zaman daha düşük bir kurla karşılaşabilirsin. Bunu doğru yönetmezseniz, maliyet ve hammadde fiyat artışı kurun geri gelmesi çok ciddi bir kârsızlık hatta eksi bakiye tahsilatını da getirir.
– Firmaların bu anlamda hazırlıkları var mı, B planları ne?
Sektörü uyarıyorum, maliyetlerinizi doğru yapın. Hele hele faiz artıp döviz geri gelirse hesap daha kötü şaşabilir. Final kuru kullanan zarar edebilir. Büyük oyuncuların çoğu final kurunu kullanmıyor. Kendini hedge etmeyen firmalar büyük zarar görebilir. Bu volatilite bizi hiçbir zaman kârlı kılmaz. Haftaya yükleyeceğim mala yabancı alıcı telefon açmış indirim istiyor. Ama kur geri geldiğinde o farkı senden alırım dediğimde müşteri cevap vermiyor.
YÜZDE 30-50 ZAM OLMAZSA İÇ PİYASAYA MAL YAPILAMAZ
– Üretici enflasyonu yüzde 54’e çıktı, Bu, fiyatlara ne kadar yansıyor, nasıl göğüslüyorsunuz bu maliyetleri?
İhracatta döviz bazlı emtiaya gelen zamları yansıtamamışız. Sektör yüzde 4-5 kâr kaybetmiş. Sektörün kârlılığa ve döviz bazlı maliyeti müşteriye yansıtmaya konsantre olması gerekiyor. İç piyasaya baktığımızda içerideki enflasyonu ne kadar yansıtabilmişiz, inanın sektör şu ana kadar hiç yansıtmamış. Geçmişte alınan hammaddelerle dönen bir piyasada bile bu enflasyon görüldü. Yılbaşından sonra yeni maliyetlerle gelecek olan fiyatların yansımasıyla hazır giyimde en az yüzde 30-50 arasında bir zam bekleniyor. Eğer bu yapılmazsa sektör iç piyasaya mal yapamaz. Üreticinin enflasyonu o kadar yüksek ki bunu yansıtmazsa dönemez.
Maalesef 2022’de hazırgiyim enflasyona yüksek katkı sağlayan bir sektör haline gelecek. Gelecek yıldan itibaren tüketiciler fiyat artışlarını çok daha fazla hissedecek.
– Tahsilatlarda sıkıntı var mı?
İç piyasada hammadde satın almalarında TL ile yapılan ödemeler peşine döndü. Kurun nereye gideceği bilinmediği için vadeler kısaldı. Normalinde 1 yıllık vadeler bile vardı. Günlük bile yüzde 5’lik kur artışı hammadde üreticilerini de malı satıp yerine yenisini koyabilir miyim diye endişelendiriyor. Bizim ihracatta pandemiden dolayı satış vadeleri 60 günden 90 güne uzamıştı. Bu hâlâ sürüyor. Yurtdışında da ciddi riskler var, sigorta yapmadan ürün üretmemek gerekiyor.
TEDARİKTE SIKINTI
– İç piyasada firmaların durumu nasıl, ne tür sıkıntıları var?
Perakendeci son aylarda iyi satışlar yaptı. Ama son bir aydaki volatiliteyle onlar da mal bulmakta sıkıntı yaşıyorlar. Hem tedarikte hem vadede sıkıntılar yaşadıklarını fiyat alamadıklarını, ürün fiyatlarını neredeyse belirleyemediklerini duyuyoruz.
İthalat yapan yabancı markaların da ara ara satışı durdurup fiyat değiştirdiklerini görüyoruz. Zor bir süreç. Kurdaki volatilite devam ettiğinde 2022’nin ikinci yarısında Avrupa’da göreceğimizi tahmin ettiğimiz alışverişteki durgunluk Türkiye’de 2022’nin başında hissedilebilir.
ÖNGÖRÜLEBİLİR KUR OLMALI
– İdeal kur seviyeniz nedir?
Kurun seviyesinden ziyade stabilitesi önemli. Gerçek enflasyon neyse o oranda artan ve daha öngörülebilir bir kur seviyesidir bizim için geçerli olan. Enflasyonla devalüasyonun dengeli olması lazım.
İhracatın büyük sıçramaları kurun daha stabil olduğu dönemlerde olur. Yüksek faiz, düşük kur da iyi değil. Oradaki denge de enflasyon kadar olmalı. Bu olmazsa sektörden çekilmeler başlıyor. Faizlerin de yatırım yapılabilir seviyede ve öngörülebilir olması lazım. Şu anda düşük faiz var ama herkes ona ulaşabiliyor mu çok emin değilim.
– Böyle bir dönemde yatırım iştahı var mı?
Aslında var. İplik ve konfenksiyon için önemli yer tahsisleri yapıldı. Ama şu anda herkes fabrika yatırımlarına, imalata başladı diyemiyoruz.
Sanayici uygun bir finansman, uygun bir maliyet zamanını kolluyor. Öngörülebilir bir ekonomi, faiz ve daha iyi bir maliyet yapısı oluşursa yatırıma dönecektir.
2022, ZOR BİR YIL OLACAK
– Yurttaşın alım gücü de düşüyor Nasıl satacaksınız ki?
Asgari ücrette artış olacak ama o ne derece devalüasyonu karşılayacak bilmiyoruz. Gelecek yıl zor bir yıl. Belki iki üç ay asgari ücretteki zamlarla insanlar biraz moralli olabilir ama sonra kurdaki volatilite ve diğer zamlarla alım gücü düşmeye devam eder.
– İhracat artışı pandemiden kaynaklanan ve ertelenen talepten kaynaklanıyor açıklamanız vardı. Talep bundan sonra düşecek mi?
Doğru. Yılbaşından bu yana bizim sektör ihracatını yüzde 19 artırırken Çin yüzde 22 artırmış. Çin’e talep daha çok artıyor. Şu anki talebin ötelenen alışverişin talebi olduğunu söylemek istiyorum. Hem ABD hem Avrupa’daki enflasyon, tüketicileri endişelendirmeye başladı. Bunları da düşününce 2022’nin ikinci çeyreğinde ihracatta da sıkıntı yaşanabilir. Bunun emareleri var.
– İhracatta hedef tutacak mı?
Bizim bu yıl hazırgiyimde 20 milyar dolar ihracat hedefimiz tutacak. Gelecek yıl yüzde 10 artış bekliyoruz. Türkiye’deki iplikçilerde aldığımız fiyat, yurtdışındaki rakiplerine göre yüzde 15-20 daha pahalı. Yüzde 5-8 arasındaki ek vergilerin bu dönemde kaldırılmasını istiyoruz. Biz fiyatta ve hammaddede artık sıkıştık. Pamuk ipliğine daha pahalı ulaşmamız bizim kontratları uzatmamazı ve yenilerini yapmamızı engelliyor. Bunlar yapılmazsa 2022’nin ikinci çeyreğinde beklediğimiz durgunluk ilk çeyreğin sonunda bile başlayabilir.
ÇALIŞANI MUTLU ETMEK LAZIM
– Yeni ekonomik model, ekonomi ve maliye bakanı değişti, Merkez bankası başkanı sık sık değişiyor. Bu tarz değişiklikler plan yapmanızı nasıl etkiliyor?
Biz her türlü volatiliteye alıştık. Artık her sanayici küçük bir ekonomist oldu. Çünkü günlük yüzde 5-6 volatilitenin olduğu yerde bunu yönetmek kolay değil.
– Asgari ücret beklentiniz ne?
Orada gerçek enflasyon neyse onu yansıtmak gerekiyor. Gıda enflasyonunun doğru hesaplanıp yansıtılması gerekiyor. Çünkü çalışanları mutlu etmek lazım. Yoksa çalışan bulamayız.
– 2022 için başka ne tür riskler var?
Bütçe yapamıyoruz. Çünkü kuru bilmiyoruz. Çok daha dinamik olmamız gerekiyor. İhracatta yılın ikinci yarısında daralma olabilir. Pandemide yeni varyantlar olursa bu daha erkene de gelebilir. İçeride ise kur artışıyla yeni çıkacak mamullere gelecek fiyat artışları nedeniyle perakendede yılbaşından itibaren daralma yaşanabilir.