Getting your Trinity Audio player ready... |
Bu gün 5 Aralık. Cumhuriyetin kurucu iradesi ve önderince, ülkemiz kadınlarına seçme ve seçilme hakkının tanındığı o kutlu günün 87.yıldönümü. Yani 87 yıl önce bu gün gerçek demokrasiye ilk adımların atıldığı şanlı bir gün.. .
29 Ekim kadar önemli bir gün. 29 Ekim 1923 cumhuriyetin ilanıysa; 5 Aralık 1934 de Demokrasinin, gerçek demokrasinin yani kadın katılımlının önünü açan demokratik dönüşümünün ilanıdır.
ÇÜNKÜ ÜLKE KALKINMASINA DEMOKRATİK DÖNÜŞÜMLERE İLK DEFA KADIN AKLININ, KADIN BİLGELİĞİNİN VE KADIN ENERJİSİNİN KATILMASININ ÖNÜ AÇILIYORDU.
5 ARALIK KADIN DEMOKRASİ GÜNÜMÜZ KUTLU OLSUN!
Diyorum ama…
Gelinen noktada, kutlama günü mü yoksa yas günü mü desem bilemiyorum. ”Kadının demokrasi mücadele günü” daha doğru olur bence. 87 yıl önce siyaset hakkımıza kavuştuk. Amma gelinen noktada bırakın siyasal sosyal haklarımızı; yaşam hakkımız başta olmak üzere kazanılmış tüm haklarımız, bir bir elimizden kayıp gidiyor. Farkında mıyız?
Günde en az 3 kadının öldürülmesini, en az 3 çocuk, olmadı 5 çocuk doğurtup, Hitlervari bir anlayışla kadınların eve hapsedilmesini, AYRIMCILIK VE ŞİDDETE MARUZ KALMASINI, AŞAĞILANMASINI, Yaşamın her alanında taciz, tecavüze, şiddete, cinayete maruz kaldığımızı, en ücra köylere Cumhuriyetin sosyal devlet politikaları ile diktiği okullar kapatıp cemaat yurtlarının insafına tacizine tecavüzüne terkedilmesini neyle izah edebiliriz? Siyasal yaşamdaki yok denecek azlığını neyle izah edebiliriz?
Kadının siyasetteki yeri ile ilgili sizi istatistiklere boğmak istemiyorum. işte her şey meydanda;
Seçme ve seçilme hakkını elde etmenin 87. yılında, TBMM’deki 79 KADIN MV. KARŞILIK470 ERKEK VEKİL bulunmakta. En az193 kadın mv. “kadın koltuğu” erkek işgali altında Haliyle Kadınların olmadığı Meclis “doğal olarak” kadınlar için çalışmıyor. Aksine “kadın ve çocuk düşmanı”, tüyler ürpertici yasalar çıkarmaya çalışıyor, İSTANBUL SÖZLEŞMESİ nden vaz geçilmesi, TCK103 te değişiklik önergeleri ile çocuk evliliklerini 12 yaş altına çekilerek çocuk tecavüzcülerine af getirilmesinden tutun, nafaka hakkımızın elimizden alınmasından aile reisliğ ve mal paylaşımındaki eşitliğin kaldırılmasına kadar bir çok hakkımız bir torbaya doldurularak yok edilmek isteniyor. eşitsizlik ve adaletsizlik uçurumunu daha da büyütmek için elinden geleni yapıyorlar..
BM 2014 Toplumsal Cinsiyet Eşitsizliği Endeksi’nde Türkiye, 105 ülke arasında 71’inci, Dünya Ekonomi Forumu 2015 Küresel Toplumsal Cinsiyet Uçurumu Raporu’nda ise 145 ülke içinde 130’uncu sırada yer alıyor. Aynı rapora göre Türkiye mecliste kadın temsiliyetinde 86’ncı, bakanlık pozisyonlarında 139’uncu sırada bulunuyor
Diğer kentler şöyle dursun, demokrasinin beşiği, İzmir’in 31 belediye başkanından kaçı kadın? Böylesi bir günde ağlasak mı, gülsek mi, bilemiyorum. Eh, yine de biz İzmirliler, ÇEVRE İLLERE BAKTIĞIMIZDA; biraz şanslıyız! En çok kadın müdür, daire başkanı kadın çalıştıran “sosyal demokrat” belediyemiz var! Bir kadın çalışmaları müdürlüğümüz var. İzmir çapında 8 sığınma evi, 18 kadın danışma merkezimiz var.
Yanlış hatırlıyorsam düzeltin. Geçen 8 Martta idi galiba. Bir dahaki sefere “yerini bir kadına devredeceğini” yazan bir pankartı taşıyan, kadın dostu sayın başkan Aziz Kocaoğlu’na bu anlamda çok teşekkür etmiştik amma aynı başkanın tekrar aday olması bir yana daha kadınlara sıra gelmesini ne zaman göreceğiz bilinmez.
Ve bir “kadın politikaları daire başkanlığı” kurulması ve toplumsal cinsiyet etki değerlendirmesi yapacak, kadın örgütleri, kadın meclisleri ve kadın çalışmaları birimlerinden oluşacak bir kurul kurulmasının kendisine ne kadar çok yakışacağını tekrar tekrar söylemek istiyorum.
1930’ lardan itibaren kazandığımız sosyal, siyasal haklarımızda; 1945’lerden, özellikle 1950’lerden sonra, yavaş yavaş geriye gidişler, bu günü hazırlamış bulunmaktadır. İzin verirseniz size kısaca bir-iki örnek vermek istiyorum. 1935 yılının 5.sınıf okuma kitabındaki şu dörtlük ilgi çekicidir.
“Biz esnaf takımı severiz işi,
Çalışır yaşarız, erkek dişi
Aramızda yoktur tembel kişi
Ulusun özüyüz biz, şanımız var.”
Aynı dörtlük 1952 yılında 5.sınıf okuma kitabında bakın nasıl dönüşüyor.
“Biz esnaf takımı severiz işi
Çalışkan gayretli bir er kişi
Aramızda yoktur tembel bir kişi
Ulusun özüyüz biz, şanımız var.”
1935 te, erkek-dişi denilerek her iki cinse vurgu, 1952 de kadın siliniyor esnaf “er kişi” oluyor. Yani bu; kadının cumhuriyetin ilk yıllarda kazanmış olduğu kamusal alandan çekildiğinin, yavaş yavaş eve hapsedildiğinin resmidir aslında. Örnekleri çoğalta biliriz ancak vaktimiz kısıtlı, uzatmak istemiyorum.
Gelinen noktada 4+4+4’lerle çocuk işçiler- çocuk gelinler hızla artırıyor. Tacizcilere tecavüzcülere af girişiminden tutun,
Evlilik yaşının 12 yaşına indirilmesine, Kaç çocuk doğuracağımızdan, kürtaj olup olmayacağımıza, sokakta yürüyüp yürüyemeyeceğimizden, ne giyip giymeyeceğimize, etek boyumuza, en insani duygu olan kahkahamıza kadar “erkek devlet” tarafından dizayn edilmek isteniyor.
Hayatımız sözüm ona muhafazakâr politikalarla cehenneme çevrilmek isteniyor. SÖZÜM ONA BİRLİKTE YAŞAMALARI ÖRNEK GÖSTEREREK İmam nikahını meşrulaştırma girişimleri ile çok evliliğin yolu açılıyor.
Kendine eğitim sendikası adı veren siyasi iktidar yanlısı sarı bir kuruluş; anaokullarına, o körpecik beyinlere, daha özgür iradeleri oluşmadan müdahaleyi, din dersi konulmasını, karma eğitimin kaldırılmasını söyleyecek kadar zıvanadan çıkabiliyor.
Evet! Kız kardeşlerim,
Bu gün 5 Aralık. Etkililer, yetkililer, yine cenneti ayağımıza sermekten! Baş tacı, çiçek böcek hamasetiyle medyada, meydanlarda, arz-ı endam eyleyerek, gözümüzün içine bakarak kadınları yere göye sığdırmayan nutuklarla mangalda kül bırakmayacaklar.
Biz kadınlar diyoruz ki;
Lafla peynir gemisi yürümüyor. Karnımız laflara tok.
Cennetiniz sizin olsun hayatımızı cehenneme çevirmeyin yeter.
Gölge etmeyin efendiler başka ihsan istemez. Biz çok şey istemiyoruz.
BİZİ KENDİNİZE EŞİT GÖRÜN YETER. EŞİTİNİZ İZ EŞİTİNİZ….SİZE AİT DEĞİL SİZİN GİBİ ÖZGÜR BİREYLERIZ BUNU ANLAYIN ARTIK!
Biz temel insan haklarında eşitlik istiyoruz .
Biz bu eşitlik üzerinden yükselen bir adalet istiyoruz.
Biz her yerde, herkes için her koşulda demokrasi istiyoruz!
Farklılıklarımızla birlikte bir arada barış içinde birlikte yaşamak istiyoruz
Kaynaklara erişimde eşitlik istiyoruz. Yoksa erkekler de doğursun demiyoruz.
Kısaca insan sayılmak istiyoruz. Çünkü insan haklarıyla insandır! Temel insan haklarından erkekler
kadar yararlanmak istiyoruz o kadar! Ne bir fazla ne de bir eksik!
O, tu kaka deyip arkasında saklandığınız 12 EYLÜL artığı Anayasanın 10.maddesinin, 90.maddesinin
Ve altına imza attığınız, KADINA KARŞI HER TÜRLÜ AYRIMCILIĞIN ÖNLENMESİ SÖZLEŞMESİ (CEDAW) ve İSTANBUL SÖZLEŞMESİ başta olmak üzere tüm uluslararası sözleşmelerin iç hukuk haline getirilmesini ve yasaların bunlar göre düzenlenmesini istiyoruz.
• Bir toplumsal cinsiyet eşitliği çerçeve yasasının çıkarılmasını istiyoruz.
• TÜM KANUNLARI, MEVZUATLARI, EĞİTİM-ÖĞRETİM MÜFREDATININ TOPLUMSAL CİNSİYET EŞİTLİĞİ bakımından taranarak; kadın aleyhine işleyen tüm ayrımcı maddelerinin ayıklanmasını istiyoruz.
• Adayları, başkanların, ÜST YÖNETİCİ OLİGARŞİSİNİN iki dudağının arasından alıp, doğrudan üye iradesinin, halk iradesinin hâkim kılınmasını,
• Mafyatik delege ağalıkları, pazarlıkları son bulsun istiyoruz.
• Kota yasal bir zorunluluk haline getirilsin. (Ruanda bile bu bakımdan yalnız bizi değl baş sıralara kota sayesinde geçmiş bulunmaktadır.)
• Kota eşitliğe giden yolda geçici bir önlemdir. Ve kota yalnız milletvekili seçimlerinde değil, parti kademelerinden tüm yaşam alanlarına kadar, Cinsiyet kotası uygulansın. Eşitliğe ulaşıldıktan sonra, deyim yerinde ise el mi yaman, bey mi yaman görelim!
• Kota ya da eşitlik paritesini hayata geçirmek için, fermuar sistemini uygulayın. Eril zihniyetten kaynaklı “kadın aday istemezuk” u ber taraf etmek için kadın listesi ve erkek aday listesini ayrı ayrı oylatın. EN ÇOK OY ALANDAN BAŞLAMAK ÜZERE her iki listeyi çeteleyin. Sonrada; ilk kadın olmak üzere bir kadın, bir erkek sıralayın. Her siyasi parti, Kaç tane kazanırsa yarısı kadın seçilsin. Örneğin;
• ilimiz İzmir’de 28 milletvekilinin 14’nün kadın milletvekili istiyoruz!
• Türkiye genelinde 550 milletvekilinin 275 inin kadın milletvekili olsun istiyoruz. Koltuklarımız geri istiyoruz kalkın koltuklarımızdan diyoruz.
• Seçim kanunu değiştirilerek, tercihli oy sisteminin getirilmesini istiyoruz.
• Dünyanın hiçbir yerinde uygulanmayan ve temsilde adaletin yüz karası olan, 12 EYLÜL ARTIĞI % 10 seçim barajı kaldırılmasını istiyoruz.
YAŞASIN KADIN DAYANIŞMASI!
YAŞASIN GERÇEK DEMOKRASİ MÜCADELEMİZ!
YAŞASIN KADINLARIN BİRLEŞİK ÖRGÜTLÜ MÜCADELESİ!
KIZBES SEYHAN AYDIN