Advert Advert
  1. Haberler
  2. Yazarlar
  3. Umut Özgürlük Işığıdır

Umut Özgürlük Işığıdır

service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala
Getting your Trinity Audio player ready...
Aysel Yenidoğanay

“Umut tehlikelidir. Umut bir insanı deli edebilir. Bu iyi değildir.”
Esaretin Bedeli filminde Morgan Freeman’nın (Red) bu repliği hafızalara kazındı.
Esaretin Bedeli filmini seyretmeyeniniz var mı? Seyretmediyseniz bile bu günlerde yeniden seyredilmesi gereken filmler listesine alın bence.
Muhteşem bir Stephen King öyküsü. Karısını ve karısının sevgilisini öldüren genç bir bankacının (Andy) müebbet hapis cezasına mahkum edilmesi, hapishanede yaşanan olaylar ve genç adamın hapishanede en yakın arkadaşı olan Red filmin konusunu oluşturuyor.
Andy’nin bulunduğu Shawsank Hapishanesi’nde dayak, işkence, tecavüz gibi durumlar yaşanmaktadır. Yine de Andy hayata olan bağlılığını kaybetmez.
Andy’nin diğer mahkumları da etkileyerek etrafındakilere umut ışığı olmaya başlar. Herkes, parmaklıklar arkasında bile özgür bir yaşam olabileceğine inanır.
Andy’nin hayal dünyasında yaşadığını düşünen Red, endişelidir. Buna rağmen onu yalnız bırakmaz. Dışarıdaki bağlantılarını kullanarak ona malzeme temin eder.
Andy’nin Red’ten bir gün çekiç istemesiyle filmin seyri tamamen değişir.
Filmin sonunu anlatmayacağım ama filmde çok önemli ve tanıdık gelen bir bölüm var: Gardiyanın biri vergi ödemiyor ve işine son veriliyor. O gidince Andy’nin hayatı kolaylaşmaya başlar. Bir süre sonra hapishane müdürü Andy’i tüm vergi belgelerini düzenlemek için görevlendirir. Bankacı olmasının verdiği avantajla Andy, Müdür Norton ile yakın ilişkiler kurar ve ona para aklama konusunda yardımcı olur.
Film 1994 yapımı ve bir cinayet davası gibi görünüyor. Filmi izlemeye devam ettiğiniz sürece günlük yaşamla örtüştüğünü görüyorsunuz. Üzerinden yıllar geçmesi fark etmiyor; dün de öyleydi bugün de. Sadece yönetenler değişir, yöneltilenler kaderine razı bir şekilde yaşamlarını sürdürmeye devam ederler. Razı olmayanlar hakkını aramak için ya şiddete
baş vururlar ya da sessiz bir eylem içinde ulaşırlar sonuca. Eylemin ne şekilde olduğu/olacağı önemli değil, önemli olan haksızlığa uğradığının farkına varıp buna karşı çıkarmak.
Unutmamak gerekir ki içeride ya da dışarıda olmak durumu değiştirmiyor; sömürü düzeni aynı şekilde devam ediyor. İktidarı elinde bulunduranlar, her yolun mübah olduğu bir çarkı döndürüyorlar. Ya dişlilerin arasında kalıp ezileceksiniz ya da çarkı tersine çevirmek için umuda tutunup, kendi beyin gücünüzü kullanacaksınız.
Evet, “Umut tehlikelidir. Umut bir insanı deli edebilir.” Ama bu iyi bir şeydir. Umudumuz olmazsa inancımız da kalmaz.

Umut; direnmektir.
Umut; yeni doğmuş bir bebeği yaşama bağlayan çığlıktır.
Umut; dün ile yarın arasına kurulmuş bir köprüdür.
Umut; güzel günlere olan inancımızın yeşermesidir.
Umut uyanıp yola koyulanların ışığıdır…

Ve umudu öyle ciddiye alacaksın ki;
“Yani, öylesine ciddiye alacaksın ki yaşamayı (umudu)
Yetmişinde bile, meselâ, zeytin dikeceksin,
Hem de öyle çocuklara falan kalır diye değil,
Ölmekten korktuğun halde ölüme inanmadığın için,
Yaşamak yani ağır bastığından.”Nazım Hikmet)
Evet, bu hayat bizim, bu cennet vatan bizim.
Ve biz, artık masallara inanmıyoruz; kendi hayatımızın öyküsünü mutlu sonla noktalamak istiyoruz.
Umut, insanı delirmekten kurtaran özgürlük ışığıdır…

 

Umut Özgürlük Işığıdır
Yorum Yap

Tamamen Ücretsiz Olarak Bültenimize Abone Olabilirsin

Yeni haberlerden haberdar olmak için fırsatı kaçırma ve ücretsiz e-posta aboneliğini hemen başlat.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Advert
Advert
Giriş Yap

Sol Medya ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!

Bizi Takip Edin