|
Getting your Trinity Audio player ready... |
Yerel Seçimleri ve Büyükşehirleri kazanmamızın üzerinden üç yıla yakın bir süre geçti. Tüm partililer olarak bu seçimleri kazanabilmek için parti örgütü ve emekçileri olarak her türlü özveri ve çaba gösterildi. Bilhassa İstanbul’da yenilenen seçimlerde günlerce Seçim kurulları önünde sabahlandı ve böylece seçim zaferine ulaşıldı.
Bence önemli olan sadece Yerel Seçimleri kazanmak değil, tüm Türkiye’deki CHP oylarınıda artırarak önümüzdeki muhtemel CB ve Genel seçimlerie iddialı olarak hazırlanabilmekti.
Peki iş böylemi oldu? İktidarın bilhassa dış siyaset, işsizlik ve ekononi konusundaki önemli zaaflarına rağmen malesef bu hala başarılamıyor.
Örgütü ve emekçileri görmezden gelinen bir parti önceki başarılarını sürekli kılamaz. İşsizlik, pahalılık ve geçim zorluğunun had safhada olduğu bir yerde CHP buna eylemleriyle bir şekilde çare olmalıdır. CHP en azından öncelikle kendi içindeki emekçilerine ve oydaşlarına önem vermelidir. Tabiki seçim ittifakı yaptığın partilerde önemlidir. Onlarında bir beklentileri olacaktır. Ancak diğer muhalif partiler ikincil olarak önem sırasına girmelidir. CHP öncelikle bizim örgütümüz demelidir.
Son Yerel Seçimler ne kazandırdı? Sadece bir sonraki seçimlere kadar bazı partililerin makam sahibi olmalarından öte birşey getiremedi. Bunun karşılığında kendi emekçi örgüt çalışanlarının bir çoğunu küstürüldü. Birçok CHP’linin yeni kurulan partilere kaçmalarının önü açıldı. Şu unutulmamalıdır örgütü dışlanmış, sadece eş, dost, hemşehri ve akraba ilişkileri ile götürülmeye çalışılan bir parti ilerisi için Yurttaşlarımıza umut vermez. İşte bu durumdan dolayı CHP oyları yerinde sayıyor ve buna karşılık diğer muhalefetteki partilerin oyları artıyor.
CHP’de bir önemli hususta Sn.Genel Başkan ile Parti Yönetimleri’nin, İl ve İlçe’ler dahil aynı düşüncede olup, olmadığıdır. Ben burdada bir fikri birlik olduğunu göremiıyorum. CHP kendi içinde de ikileme hatta üçleme düşmüş durumdadır.
Sn.Klıçdaroğlu mu? Sn.İmamoğlu mu? Yoksa Sn.Yavaş’mı?
CHP’de olması gereken Sn.Genel Başkan’ın ve Yönetiminin etrafında toplamak ve ona göre net bir karar vermektir. Ancak örgüt olarak CHP’nin hala kimin etrafında toplanacağı netleşmediği gibi, işte bu durum partililer ve örgüt arasında da farklı yorumlara neden olmaktadır. Yapılan olur/olmaz açıklamalarda bunu tetiklemektedir. Rakibimiz rahattır. Adayı bellidir. Ancak Millet İttifakı Cephesinde hala net bir karar yoktur. Umarım zaman içinde bu Millet İttifakına zarar vermez.
AKP’nin ve Cumhur İttifakı’nın bugünkü durumu başta CHP olmak üzere tüm muhalefet partileri için altın tepsiyle sunulmuş bir fırsattır. Bunu değerlendirmek başta CHP’nin elindedir. Şunuda unutmayalımki Millet İttifakında ilerdeki seçimler için hiç bir partinin garantisi yoktur. Kaldıki CHP’nin kaderi ortaklarına bağlı olduğu sürece bu ilerde her an herşeyi değiştirebilir.
Siyasette bir gün hatta bir saatin bile önemli olduğunu geçmişte bizler defalarca yaşadık ve gördük.
