Getting your Trinity Audio player ready... |
Bizim kooperatif sistemimizde hem yasal hem de kültürel yozlaşma olduğu apaçık ortadadır. Dolayısıyla büyük işletmeler karşısında korunmasız kalan küçük ve orta ölçekli işletmeler, üreticiler artık iflasın eşiğine gelmiştir. Almanlar başta olmak üzere G-7 Ülkelerinin kooperatif yapılanması; küçük ve orta ölçekli işletme ve üreticileri “özel şirket mantığı” ile bir araya toplayıp, ilaç ve gübre dahil girdilerin temini, ürünün ambalajlamasından pazarlamasına, yani tedarik zincirinin tamamında, hizmet veriyor ve elde edilen karı üreticiyle paylaşıyor. Herkes payına düşeni alıyor. Dolayısıyla büyük işletmelerin manipülasyonlarına engel olup dikkatlerini dış pazarlara çeviriyor. Bizimkiler ise birbirini tarlada beceriyor ve işte yolun sonuna geldik.
Evet. G-7 kapitalist ülkelerin şemsiye örgütü ve BM’de de yani dünyaya hakimdir. Vatandaşlarına hiç çalışmasalar bile aylık 2000 dolar veya 1200 Avro yardım yapabilecek güçlü ekonomilere sahiptirler. İran, Türkiye gibi ülkelerde ise büyük sermaye sahipleri daima “ABD, AB, İngiltere batıyor” edebiyatı yaparlar. Bu ülkelerin borçları üzerine yayın yaparlar.
Dün PUTIN de basın toplantısı yapıyordu ve tıpkı bizim medya gibi küresel güç odağının Çin’e kaydığını söyledi. Halbuki; G-7’nin borçlu olduğu finansal yapıların sadece ismi Çin’li Hindistanlıdır. Öyle olmasaydı Hindistan’da sadece yüzde beşin dört tekerlekli arabası olmazdı.
Birileri dün hükümet karşıtı argo bir tweet atmış. Diyor ki “yirmi yıl körü siksen gözü açılırdı”. Bence yirmi yıl haksız bir itham. Bu süreç 1938’den bu yana devam ediyor. Kısacası milletçe uyanma ve dürüst liderlere, politikalara destek verme zamanı gelmiştir.