|
Getting your Trinity Audio player ready... |
Halkın Kurtuluş Partisi (HKP), Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan hakkında suç duyurusunda bulundu.
Emine Erdoğan’ın “Asırlık Tariflerle Türk Mutfağı” kitabının basımı için 275 bin TL harcandığı, İstanbul Cam ve Billur Müzesi’nde düzenlenen tanıtım toplantısı için de 700 bin TL’lik sözleşme imzalandığı öğrenildi. Böylece kitabın toplam maliyeti için Kültür ve Turizm Bakanlığının bütçesinden 1 milyon TL’ye yakın para harcandığı ortaya çıktı. Bunun üzerine Halkın Kurtuluş Partisi (HKP) avukatları harekete geçti.
HKP avukatları, Emine Erdoğan, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Kültür ve Turizm Bakan Yardımcıları, Türkiye Turizm Tanıtım ve Geliştirme Ajansı (TGA) Yönetim Kurulu Üyeleri, Kütüphaneler ve Yayımlar Genel Müdürlüğü Genel Müdür Vekili Ali Odabaş, Kütüphaneler ve Yayımlar Genel Müdürlüğü Genel Müdür Yardımcıları hakkında suç duyurusunda bulundu.
“GÖREVİ KÖTÜYE KULLANMA, NÜFUZ TİCARETİ” SUÇLAMASI
HKP avukatları şüphelilerin, “Görevi Kötüye Kullanma” ve “Nüfuz Ticareti” suçlarını işlediklerini belirterek Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulundu.
Dilekçede, “Cumhurbaşkanlığı Makamında oturan AKP Genel Başkanı’nın eşi olmaktan başka hiçbir sıfatı olmayan ve suç duyurumuzun şüphelileri arasında yer alan Emine Erdoğan’ın yazdığı iddia edilen, özgün bir yönünün olup olmadığı belli olmayan kitabın tanıtımı, basımı ve dağıtımı için, Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından yüz binlerce lira harcanabilmektedir” denildi.
HKP avukatları dilekçede şu beş soruyu sordu:
1- Kitap özgün müdür?
2- Özgünlüğü konusunda, gerek Türk Tarihi, gerek geleneksel Türk Yemekleri konusunda uzman olan kişilerin görüşlerine başvurulmuş mudur?
3- Bu kitap; millî, manevî, tarihî, kültürel ve turistik değerleri araştırmaya, geliştirmeye, korumaya, yaşatmaya, millî bütünlüğün güçlenmesine ve ekonomik gelişmeye katkıda bulunmaya hizmet edecek bir kitap mıdır?
4- Böylesine soru işaretlerinin olduğu bir kitabın basımı için 275 bin TL, tanıtımı için 700 bin TL paranın aktarılması hangi ihtiyaçtan kaynaklanmaktadır?
5- Asgari ücretin 2.825 TL 90 Kuruş, açlık sınırının 2.926 TL 72 Kuruş olduğu gerçeği gün gibi ortadayken, her şeyiyle tartışmalı bir kitap için Devletin bir Bakanlığı tarafından 345 Asgari Ücretlinin toplam aylık geliri kadar bir kaynağın aktarılması ne kadar hakkaniyetlidir?
HKP avukatları dilekçede yer alan şüpheliler hakkında soruşturma yürütülerek kamu davası açılmasını talep etti.
“HANGİ AHLAKA SIĞAR”
Suç duyurusuna ilişkin HKP MYK Üyesi Adnan Okur açıklama yaptı. Okur, Emine Erdoğan’ın kitabının basımı ve tanıtımı için, Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından 975 bin TL verilmesini peşkeş olarak adlandırdı.
Okur açıklamasının devamında şu ifadelere yer verdi:
“Özgün olup olmadığı belli olmayan, bütün süreçleriyle tartışmalı bir kitap için, Kültür ve Turizm Bakanlığının 345 Asgari Ücretlinin toplam aylık geliri kadar bir kaynağı heba etmesi ne kadar hakkaniyetlidir? Ne kadar doğrudur? Ne kadar adaletlidir? Ne kadar dürüstlüktür? Halkın parası bu kadar rahat nasıl çarçur edilebiliyor? Aynı içerikte yüzlerce yazılmış kitap varken, Emine Erdoğan “yazdı” diye bir kitaba yüz binlerce lira akıtmak hangi Ahlaka sığar?
Halkın Kurtuluş Partisi olarak bu vurgunlara, bu adaletsizliklere, Kamunun kaynaklarının heba edilmesine sessiz kalamazdık. İnsanlarımız geçim sıkıntısı çekerken, işsizlik almış başını gitmişken, insanlarımız bilimsel olarak yeterli gıdasını alamazken, Halkımızla dalga geçer gibi “Lezzet dünyasında kendini ön sıralara yerleştirenlerin, tüm dünyanın kalplerini kazandıkları aşikârdır” diyen, kendi halkının kalbini, sevgisini kazanmak gibi bir derdi olmayan birinin yazdığı iddia edilen kitap için paraların saçılmasını içimize sindiremezdik.
‘KAYIT ALTINA ALDIRDIK’
Başta Kültür ve Turizm Bakanı olmak üzere Bakanlık yetkilileri hakkında görevi kötüye kullanmak, Emine Erdoğan hakkında da Kamu görevlisi üzerinde nüfuz sahibi olduğundan bahisle kendine menfaat temin etmek suçlarını işledikleri için suç duyurusunda bulunduk. HKP olarak AKP’gillerin bu suçunu da kayıt altına aldırdık. Bu devran hukuktan, adaletten, halktan yana döndüğünde, emri vicdanından ve hukuktan alan hâkimler ve savcılar ayrıca bir iddianame hazırlamak durumunda kalmayacaklar. O günler geldiğinde suç duyurularımız kayıtlardan çıkarılacak, AKP’gillerin yüzlerine okunacak iddianameye dönüşecekler.”
