Hayat Bazen!!!

Getting your Trinity Audio player ready...

✓Bugün Furuğ Furuhzad’dan giriyorum konuya
Zaten öyle aslı-astarı olan bir konu da yok.
Eylül-sabahı ve gece soğuğu derken, hüzün alalım abiler
Mevsimine uygun meyveler gibi.
*
✓Dedim de;
Çok da emin değilim
Sabahın bu erken saatin de dokunaklı bir konu açmaya.
Konu varsın konusuzluk kolsun
Konu benim tıpta hipersensetive dedikleri aşırı duyarlılık olsun
Diğerlerinin hep sınıfta kaldığı,
Söz konusu yürek mekânım olduğunda.
Zaten hep diyorum ki kendime;
”Hayatı ve dünyayı tanıdıkları küçük kadınları ile sınırlı tutanlar bizi nasıl anlasın”

*
✓Biz ancak birbirimizi anlarız!
Yoksa her kadın başımın tacıdır.
Ben onlar yıkılmasın, güçlensin diye bir efor-emek birlikteliği sunuyorum her dem yazdığım yazılar da.
Ben nostalji de kalayım istiyorum.
Gerilikle suçlanıyorum.
Evet, geriyim ben, hep geride kalıyorum
İlerleyemiyorum gözüm kapalı hayata ve hayattakilere karşın.
Bir de demezler mi ölmeyecek miyiz?
Ne kaldı ki geriye…
*
✓Bizim felsefi sorunlarımız var, hâlâ kimileriyle
Ben Anatomi-Fizyolojiyle beslemiyorum ruhumu.
Benim ruhum şiirden, şarkıdan, sevgiden besleniyor.
Doğallıktan besleniyor ama plansız eylemlerle çizmiyorum hayat krokilerimi.
Hayat mimarıyız çok şükür.
Bana diyorlar ki insanlar;
-Ayla burası salon-salamanje hüzün,
-burası üç günlük ilişkiler durağı,
-burası yaslı bahçe,
-burası sıfır umut,
-burada sel olan yanaklar
-ve en çok da kahkaha…
Seçim senin!
*
✓Belki güncelsin be kardeşim.
Lakin bize uymaz senin tassarufun.
Bir konu yoktu başlarken, konu konuyu açtı
Kapı da kapıyı
Ama ben yine başta belirtip yazmayı unuttuğum
şiirciğe geçiyorum F.Furuğzad ‘dan
”Hiçbir şey olmadığında, duvar saatinin
Tik-taklarından başka ”
Anladım birden yolum yok
Benim yolum yok.
Sevmekten başka ”
*
✓Dolayısıyla benim bu hayatla ilgili bir yolum, numaram yok.
Hayatın kendisi içimde, içimin nerede olduğu bilinmese de
Olur zaten.
Çok anlamlı ve yazdığıma uygun bir şarkının bir kıtasıyla sonlandırıyorum bugünkü yazımı;