|
Getting your Trinity Audio player ready... |
Aralarında Millet İttifakı bileşenlerinin de yer aldığı altı muhalefet partisi temsilcisinin güçlendirilmiş parlamenter sisteme ilişkin gerçekleştirdiği toplantılar için “HDP ile de temas halinde olunduğu” belirtilmişti. HDP’ye, “henüz resmi kurullarda görüşülecek bir davet gitmediği” öğrenilirken, “partinin kapılarının görüşmelere açık olduğu” bilgisi aktarılıyor. Parlamenter sisteme ilişkin ilkelerin de yer alacağı kaydedilen 27 Eylül’de açıklanacak tutum belgesine işaret eden parti kaynakları, “bu ilkelere yaklaşım üzerinden her türlü birlikteliği tartışabileceklerini” belirtiyor.
Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemine karşı güçlendirilmiş parlamenter sistem modelinde birleşen altı muhalefet partisi, gerçekleştirdikleri toplantıda, sistem önerileri üzerindeki görüş ayrılıkları ve birleştikleri konuları masaya yatırdı. Partilerin, süreci, “HDP’nin çalışmasını da kapsayacak şekilde ilerletmek istediği”, bu kapsamda da “HDP ile görüşmelerin yürütüldüğü” belirtilmişti. HDP kaynakları ise “henüz görüşme olmadığını, parti yetkili kurullarına gelmiş bir davetin bulunmadığını” belirtiyor. Ancak, “HDP’nin hiçbir zaman toplumun lehine olabilecek bir görüşmeyi, toplantıyı reddetmediğini” vurgulayan kaynaklar, bu nedenle görüşmeye kapalı olmadıklarını, “yetkili kurullarda, gelen daveti büyük bir keyifle değerlendirmeye alacaklarını” kaydediyor. 27 Eylül’de açıklanacak tutum belgesinin ardından görüşmelerin gündeme alınacağına işaret eden kaynaklar, “belgede ortaya konacak ilkelere yaklaşım üzerinden her türlü birlikteliğin tartışabileceğine” vurgu yapıyor. Bu nedenle, “görüşmelere yol aldıracak nitelikte olan tutum belgesinin açıklanmasını beklemenin yararlı olacağı” görüşü belirtiliyor.
‘DEMOKRATİKLEŞTİRME’ VURGUSU
“HDP’nin diğer parti ve ittifaklarla ilişkisini tarif edeceği” de belirtilen tutum belgesine ilişkin değerlendirme yapan kaynaklar ise “güçlendirilmiş demokrasi programıyla parlamenter sisteme dönüşün, mevcut rejimle karşılaştırıldığında doğru, yerinde ve desteklenen bir tercih olduğu ancak tek başına yetmeyeceği” görüşünde. “Anayasadan Meclis’teki yönetim tarzına, kuvvetler ayrılığından yargı bağımsızlığına kadar birçok konunun yeniden tanımlanması gerektiğine” işaret edilirken “Cumhuriyetin demokratikleştirilmesi” vurgusu ise öne çıkıyor. Belgede, “güçlü yerinden yönetim ve parlamento ile adalet duygusuyla bezenmiş demokrasinin” tarif edilmeye çalışıldığını ve başlangıç olarak nelerin yapılması gerektiğine ilişkin önerilerin yer aldığını aktaran kaynaklar, “Cumhuriyetin demokratikleştirilmesi koşulunun da parlamenter sistemin yanına koyduklarına” vurgu yapıyor.
