Faşist Beyincikler Olumlu Bakabilirler mi?

Bir arkadaşımla görüşen çok bilmiş ve küçük beyinciklerinin atındaki faşistlikleriyle tanıdığım birinin yani adını bile buraya yazmaya gerek görmediğim şahsın arkadaşıma, biz gazetecilerin onca olumsuzluğa rağmen olaylara, yaşananlara, bölgeye ve ülkeye bakışının hep olumlu yönde olması gerektiğini anlattığını öğreniyordum.

Açılması için büyük mücadele verdiğimiz ve açıldığında bizler ya da memleket değil, bu tiplerin iş bulup, işe gitmeden bankamatiklerden çektikleri maaşlarla geçim yolu bulduğunu bildiğim bu tiplerin ekmek yedikleri kurumlarına bile ihanet eden ve üniversite rektörü ile yönetiminin başarısız olması için çabaladıklarını bildiğim bu tiplerin biz gazetecileri suçlarken kendilerinin ne yaptıklarına hiç bakma gereği duymadığını da biliyorum.

Çünkü akraba rektörün sayesinde daha okul bitirmeden işe girdikleri üniversite kadrosunda görünüp, bankamatik maaşı çeken bu tiplerin o haram maaşlar sayesinde aldıkları ve gözlerine taktıkları pembe gözlüklerle dünyayı toz pembe gördüklerini arkadaşım çok anlamaz, bilmez ve temiz kalbiyle onların doğru adamlar olduğunu düşündüğünü ve bu düşüncesini tüm iyi niyetiyle bana anlatırken temiz kalbiye saflığını bir kez daha bana hissettiriyordu.

Evet, bu arkadaşımla sabahın ilk saatlerinde sohbet ederken Ardahan’lıların gerek hayvancılığa gerekse tarıma ne kadar ilgi gösterdiklerini,kapının biri de bu faşist beyinciklinin ilçesinde olan iki gümrük kapısı olmasına rağmen ithalat, ihracatta nerede olduğunu sorup, bu yöndeki son durumu ve köyüne giderken gördüğü Aktaş Gölünün neden Çıldır Gölünün gölgesinde kaldığını da o bankamatik üniversite çalışanına sormasını da istiyordum.

Çünkü Ardahan’lının birinci gelir kaynağı olduğu belirtilen ama 100 yıldan fazladır atadan, dededen kalma yöntemlerle hayvancılık yapan ve bir adım ileri gitmeyen hayvancılığın yanı sıra Doğu Ekspresinin son durağı olması istenen memleketimin ‘ne aşamada olduğunu merak ediyor ve acaba bir adım ileri gitme var mı?’ diye merak ederken bu kentin üniversitesinde ‘salla başı, al maaşı’ tipli çok bilmişlerin o sınır, serhat ama yoksul memleket için ne yaptığını da ona sormasını istiyordum…

Hayvancılığın yanı sıra yılda bir kez ekip, biçtikleri arpa ve buğdaydan öteye gidilemeyen, ormanları harıl harıl doğranan Ardahan’daki tarımcılıkta Ardahan’daki hayvancılık gibi iki adım ileri gitmediği bir gerçek olarak ortadayken biz gazetecilerin bu gerçeklere nasıl olup, olumlu bakmamızı sormasını da istiyordum..

Ve çalışır görünüp, bankamatik maaşı ile keyif yaparken üniversitesinin rektörünün toplum tarafından öcü olarak görülmesi için alttan alta ateşyakıp, yangın çıkaran bu Volkan (!) tiplerin biz gazetecilerin yaşananlara olumlu bakması gerektiğini o faşist beyincikleriyle bizlere anlatmaya çalışırlarken kendilerinin bu kentin, bu ülkenin olumlu yöne gitmesi için ne yaptıklarını da merak etmesi gerektiğini hatırlatıp, telefonu kapatarak, bu yazımı bunlar tarafından topluma öcü gösterilen rektöre, faşist beyincikli bankamatik çalışanına hediye ediyordum…

Exit mobile version