Getting your Trinity Audio player ready... |
Eski AKP milletvekili Mehmet Metiner, kendisini AKP’nin kurumsal kimliğinin üstünde görerek CHP ve HDP’ye çağrıda bulundu “Kürt sorununda çözüm mü istiyorsunuz sahiden, o vakit buyurun konuşalım açık açık” ifadelerini kullandı.
Eski AKP milletvekili ve Yeni Şafak yazarı Mehmet Metiner, “CHP ve HDP’ye çağrı: Çözümlerinizi getirin, konuşalım açık açık…” başlıklı bir yazı kaleme aldı.
2023 seçimleri öncesi HDP’nin ittifak tartışması devam ederken Eski AKP milletvekili Mehmet Metiner’in çıkışları dikkat çekti. Önceki yazılarında da “Kürt sorununa dair çözüm” çıkışı yapan Metiner, bu kez CHP ve HDP’ye seslenerek “Kürt sorununda çözüm mü istiyorsunuz sahiden, o vakit buyurun konuşalım açık açık” ifadelerini kullandı.
Metiner’in yazısının ilgili kısımları şöyle:
“CHP görünürde/resmiyette HDP ile işbirliğini kabule yanaşmadı ama Erdoğan karşıtlığında kullanmayı ustalıkla başardı. Bir yanda HDP’yi kullandı öbür yanda HDP’yi PKK’nın yanına konumlandırdığını söyleyen İYİ PARTİ’yi yanında tutma becerisini gösterdi. Sayın Kılıçdaroğlu’nun bu anlamda başarılı olmadığını söylemek sanırım haksızlık olur.
İlginç olan bir diğer husus HDP’nin tavrında kendinde gösteriyor. HDP kendini resmî ittifakın bir parçası olarak görmek istemeyen, hatta kendi genel merkezinde kendileriyle görünmekten kaçınan CHP’den onca onur kırıcı davranışa rağmen bir türlü vazgeçemiyor. Bakmayın siz son günlerde “Biz kimseye mecbur değiliz. Ya bizimle resmiyette beraber olursunuz ya da biz kendi yolumuza gideriz” yollu demeçler verdiğine. Bu demeçlerde bile siyasi onurla bağdaşmayan bir tavır olduğu aşikar. Sizi kabul etmeyen, ama kullanmak için zulada tutan CHP’ye veya CHP’nin başını çektiği ittifakın içinde yer alma ısrarı, soruyorum onurlu bir siyasi davranış mıdır? “Ya beni kabul edin ya da..” diye başlayan cümleler ayrıca siyasi bir mahkumiyet ifadesidir. Dahası siyaseten kof kabadayılıktır. CHP de, İYİ Parti de biliyor ki HDP kendilerine rağmen veya kendilerine karşıt bir siyaset izleyemez. Çünkü HDP kendi başına siyaset üreten bir parti değildir. Kandil’in de iplerini elinde tutan güç odağı ne derse son kertede onu yapar.
Şimdi geliyorum Sayın Kılıçdaroğlu’nun PKK/İmralı/HDP bahsinde yaptığı son değerlendirmeye. Kemal bey gayet açık bir dille “Kürt meselesinin çözümü için tek yasal organ olarak HDP’yi adres gösterdi. Kandil ve İmralı’yı da görüşülmeye asla değmez bir ‘gayrı meşru organ’ olarak ilan etti. Bu bağlamda geçmişte İmralı/Kandil üzerinden yapılan görüşmelerden dolayı Ak Parti iktidarını suçladı. Bu suçlama Ak Parti’nin adı üzerinden yapılmış olsa bile aynı zamanda HDP’yi de kapsıyor.
Çözüm mü istiyorsunuz sahiden? O vakit buyurun konuşalım açık açık.”