Atatürk Türk Kurtuluş Savaşı ve 30 Ağustos Zaferi

Getting your Trinity Audio player ready...

Emperyalizmin lider ülkesi İngiltere, İngiltere ile birlikte hareket eden Fransa, İtalya, İspanya, Portekiz, Afrika, Kuzey ve Güney Amerika, Doğu Asya, Avusturalya ülkelerini işgal etmiş, sömürmeye başlamışlardı.

İngiltere ve Fransa askerleri, 1918 yılında Osmanlı devletinin Başkenti İstanbul’u kuşatmış, denetim altına almışlardı.

İngiltere ve Fransa’nın yönlendirmesi ve desteğiyle Yunanistan orduları, 15 Mayıs 1919’da İzmir’e çıkarma yapmış, Batı Anadolu’yu, Bursa, İzmit ve Sakarya’yı işgal etmişti.

Mustafa Kemal Atatürk’ün Başkomutanlığında Yunan İşgal güçlerine karşı savaş başlatılmış, 30 Ağustos 1922 tarihinde Yunan Orduları büyük bir yenilgiye uğratılmış, 9 Eylül 1922 tarihinde İzmir’de denize dökülmüşlerdi.

 

30 Ağustos Büyük zaferi sonrasında Başkent İstanbul’u kuşatan ve işgal eden emperyalizmin lider ülkesi İngiliz ve Fransız askerleri İstanbul’dan ayrılmışlardı. Kurtuluş Savaşı büyük bir zaferle sonuçlanmıştı.

 

Bu bağlamda Mustafa Kemal Atatürk’ün Başkomutanlığında Türk Kurtuluş Savaşı, Batı Emperyalizminin tarihsel süreç içinde yenildikleri ilk ve tek savaştır.

 

Emperyalist ülkelerin işgali ve sömürüsü altında yaşayan ülkeler, Türk Kurtuluş Savaşı’nın Başkomutanı, 20. Yüzyılın en büyük yenilik, değişim ve dönüşüm projesi olan Halk Egemenliğine Dayanan Laik Demokratik Sosyal Hukuk Devleti Türkiye Cumhuriyeti’nin Kurucusu, Mustafa Kemal Atatürk’ün başarısını ve liderliğini örnek aldılar.

Ülkelerini işgal eden emperyalist ülkelere yönelik kurtuluş mücadelesi başlattılar.

Ülkelerini bağımsızlığa kavuşturdular.

 

Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü (UNESCO), 17 Ekim 1978 tarihinde Paris’te yapılan 20. Genel Konferansı’nda, 156 ülkenin oy birliği ile aldığı kararla, Türk Kurtuluş Savaşı’nın başkomutanı, dünyanın önde gelen tarihçilerinin, sosyal ve siyaset bilimcilerinin, 20. Yüzyılın en büyük yenilik, değişim ve dönüşüm projesi olarak kabul ettikleri, Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Atatürk’ü, doğumunun 100. Yılı olan 1981’de bütün dünyada anılmasına ve kutlanmasına karar verildi. Kararın gerekçesinde:

“Atatürk kimdir?

1- Uluslararası anlayış ve barış yolunda çaba harcamış üstün bir kişi, olağanüstü bir devrimci.

2 –Emperyalizme ve sömürgeciliğe (kolonyalizme) karşı savaşan ilk lider.

3– İnsan haklarına saygılı, insanlar arasında, ırk, dil, din, renk ayrımı gözetmeyen eşsiz devlet adamı.

4- Halklar arasında işbirliği ve uyum devrinin yücelmesini hayatı boyunca öven, dünya milletleri arasında devamlı barış ve halklar arasında karşılıklı anlayış fikrinin mümtaz öncüsü.

5- Gelecek kuşaklar için örnek üstün bir kişi, eylemi her zaman barış, uluslararası anlayış ve insan haklarına saygı yönünde gerçekleşen bir devlet kurucusu, örnek bir lider ve devlet adamıdır” denildi. (UNESCO, 20. Genel Kurultay, 28 Kasım 1978 Tarih ve 20 C/15. 1 Sayılı Kararı)

Birleşmiş milletlere üye 156 ülkeni temsilcilerinin, oy birliği ile aldıkları bu kararla, Atatürk’ün, insanlar arasında renk, dil, din, ırk ayırımı yapmayan bir devlet adamı olduğu, düşünce sistematiğinin, insana ve olaylara bakışının, yaşama geçirdiği devrimlerin ve liderliğinin, evrensel olduğu kabul etmiş ve onaylanmıştır.

 

Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü’nün (UNESCO) tarihinde, daha önce hiçbir devlet başkanı için doğum günü kutlanmasına yönelik bir karar alınmamıştı. Bu tarihten sonra da herhangi bir devlet başkanı için doğum gününün kutlaması kararı alınmadı.

 

Bu bağlamda Birleşmiş Milletler üyesi 156 ülke temsilcisinin oy birliği ile Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Atatürk’ün, doğumunun 100. yılında anılması ve kutlanması için aldıkları bu karar, Atatürk’ü dünya lideri olarak kabul edildiği bir karadır.

 

CELAL TOPKAN 20. DÖNEM CHP ADIYAMAN MİLLETVEKİLİ

Exit mobile version