Getting your Trinity Audio player ready... |
ABD’nin aşırı içme suyu tüketen iki çip fabrikasını Uzakdoğu’da – Çin ve Tayvan’da – konuşlandırması, daha sonra da Çin’i ekonomik olarak zorlamak için Çin’deki fabrikadan alımları durdurması çip krizini derinleştirmiştir.
Çip fabrikalarının günlük su tüketimi 4-6 milyon metreküptür. Yani yılda Eğirdir Gölünün tamamını boşaltacak ölçüde su tüketiliyor. Batılı ülkeler tarımda olduğu gibi sanayide de aşırı su tüketen yatırımları, teknoloji transferi yapmadan Çin, Hindistan, Endonezya gibi sömürgelere taşımışlardır. Ancak, Trump döneminde Çin – Rusya işbirliğinin BRICS, SHANGAI Anlaşmaları ile farklı bir yöne evrilmesine karşı en iyi yöntem olarak outsourcing -teknoloji yatırımlarına destek proğramları- kısıtlaması zorunlu hale gelmiştir.
Salgının getirdiği elektronik sistemlere bağımlılık da çip talebini patlatmıştır. Çip fabrikaları bilgisayar, cep telefonu, oyun aletlerine olan talepleri karşılamakta aciz kalmışlar, daralan otomotiv sektörünün çip taleplerini askıya almışlardır. Tabii hiç kimse bunu dillendirmiyor. Yeni model arabaların herbirinde üç bin civarında çip bulunduğunu düşünürsek salgının etkisinin azalması sonrasında mevcut iki fabrika tam kapasite çalışsa bile siparişleri iki yıl sonrasında karşılayabilecektir. Konuyla ilgili detayları gerekirse paylaşabilirim.
Kısacası, çip krizinin önümüzdeki beş yıllık süreçte otomotiv, bilgisayar ve tüm elektronik sistemlerde ciddi sıkıntılar yaratacağı kesindir. ABD teknoloji devlerinin alternatif çip fabrikaları için Türkiye’yi düşünebileceklerini hayal bile edemiyorum. Ama Doğu ve Güneydoğu Anadolu’da Fırat ve Dicle sularıyla neden olmasın? ABD’nin yerine ben olsam Sözde Bağımsız Kürdistan’ı kurup bu bölgeye yerleşmeyi düşünürüm. Şimdi Hindistan’da Ganj Nehri veya Brezilya’da Amazon Nehri BRICS ile riskli bölgeler. O halde NASA kuraklık senaryosuyla Doğu ve Güneydoğu Anadolu hatta Karadeniz bölgesini boşaltıp Elon MUSK, Bill GATES gibi dostlarımıza satarlarsa tadından yenilmez. Biz de buralarda “gelin Fırat Nehrini Konya Ovasına hatta Beyşehir – Eğirdir – Burdur’a cazibeyle taşıyalım…” diyerek saçma – sapan (!) fikirlerle vatandaşlarımızın zihnini bulandıralım.
UYUMAYA DEVAM