Getting your Trinity Audio player ready... |
Demokratik Toplum Kongresi (DTK), Özgür Kadın Hareketi (TJA), Demokratik Bölgeler Partisi (DBP), Halkların Demokratik Partisi (HDP),Çukurova Tutuklu ve Hükümlü Aileleri ile Yardımlaşma Derneği (Çukurova TUAYDER) ve Akdeniz Yakınlarını Kaybeden Ailelerle Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği (AYKAYDER ) “Edi Bese Dem Dema Azadiye ye, Özgürlük Zamanı” kampanyası kapsamında Adana’da Salon Kayalar Müzikhol’de halkla bir araya geldi. HDP bayraklarıyla süslenen salona, “Örgütlü gençlik ile özgür geleceğe”, “Dem dema azadiye jine ye”, “Değer kırımına dur diyor, doğamıza, toprağımıza, haklarımıza sahip çıkıyoruz” ve “Tecrit insanlık suçudur, siyasi tutsaklara özgürlük” pankartı asıldı.
Etkinliğe, DBP Eş Genel Başkanı Keskin Bayındır, HDP Grup Başkanvekili Meral Danış Beştaş, HDP vekilleri Fatma Kurtulan, Tülay Hatimoğulları, Rıdvan Turan ve Kemal Peköz ile yüzlerce kişi katıldı. Etkinlik alanı polislerce ablukaya alınırken salona girmek isteyenler üst aramasından ve Genel Bilgi Taraması’ndan (GBT) geçirilmek istendi. Müzisyenlerin enstrümanları ise içeriye alınmadı.
Partilerine yönelik bu baskıya tepki gösteren halk durumu protesto ederek içeri girmedi. Kitle, “Baskılar bizi yıldıramaz” ve “Direne direne kazanacağız” sloganı ile tepki gösterdi. Halk faşizme boyun eğmeyeceklerinin mesajını verdi.
‘DİZ ÇÖKMEYECEĞİZ’
Salon önünde konuşan HDP Grup Başkanvekili Meral Danış Beştaş, etkinliklerini önce açık alanda yapmak istediklerini ancak izin verilmemesi üzerine kapalı alana aldıklarını belirterek, GBT uygulamasıyla bu etkinliğin de engellenmek istenildiğini vurguladı. Türkiye’de halkların birbiri ile sorunu olmadığını söyleyen Beştaş, “Yemeğinize, müziğimize, kıyafetimize kadar iç içe geçmiş bir halk gerçekliği var. Ama iktidar bunu istemiyor. Irkçılığı hortlatarak, toplumu karşı karşıya getiriyor. Kendi geleceğini Kürtlere düşmanlık üzerinden, toplumu ayrıştırmaktan görüyor. Ama biz HDP olarak buna izin vermeyeceğiz. Türkiye’deki her bir yurttaşın özgürlüğü, eşitliği, hakları için mücadele edeceğiz. Karşınızda diz çökecek tek bir HDP’li bulamayacaksınız” dedi.
‘SAVAŞTAN NEMALANIYORLAR’
PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın “Bu ülkede bana bir hafta verin barışı getiririm” sözlerini hatırlatan Beştaş, “Daha 5 yıl önce aynı masada müzakere yapan iktidar savaş kararları alarak tecrit uyguluyor. O tecrit kararı 80 milyon vatandaşın aleyhinedir. Ekmeğinden, suyundan, özgürlüğünden vazgeçiyor. Kürt sorununun demokratik çözümüne hayır diyorlar. Çünkü savaş politikasından nemalanıyorlar. Ama biz böyle dik durdukça tecridi de kıracağız, özgürlüğü de getireceğiz. Biz o anın içerisindeyiz ve o an özgürlük anıdır, özgürlük zamanıdır” şeklinde konuştu.
‘İKTİDARI HEP BİRLİKTE GÖNDERECEĞİZ’
90’ların beyaz Torosları ve katliamlar ile mücadele etmiş bir halk olduklarını aktaran Beştaş, şu sözlerle tepki gösterdi: “Ağa babalarınıza kafa tuttuk. Size mi boyun eğeceğiz? Biz niye buradaydık? Kampanyalarımız sürüyor. İşte bu manzara neden özgürlük zamanı olduğunu çok iyi gösteriyor. Çünkü halk özgür değil. Düşüncesini söyleyemiyor, toplum istediği mitinge, istediği etkinliğe giremiyor, sosyal medyadan istediği mesajı yazamıyor çünkü İçişleri Bakanlığı orman yangınlarını söndürmekle uğraşacağına sosyal medyadan mesaj yazanlara soruşturma açıyor. Sel felaketine neden olan dere yatağına bina dikilmesine izin veren bu iktidardır. Bu nedenle bu iktidarı hep birlikte göndereceğiz. Pandemi fırsata çevrilerek dört duvar arkasında özgürlük, iletişim hakkı, spor hakkı gasp ediliyor. Bu da yetmiyor. Cezaevleri birer işkence merkezi haline getirildi. Hastaları hastaneye götürmüyorlar. 83 yaşındaki Mehmet Emin Özkan’a ATK ‘cezaevinde kalabilir’ diyor. Onlara mitin yapan eski dostları Sedat Peker vardı ya, ‘Adli Tıp Kurumu sipariş üzerine rapor hazırlıyor’ diye açıklama yaptı. Evet ATK mafyanın koruyuculuğunu yapıyor. Bu devletin istediklerini yapıyor. Ama muhaliflere gelince onları içeride ölüme terk ediyor. Kadın katillerini korumaya devam ediyor.”
Etkinlik sloganlarla son buldu.