Getting your Trinity Audio player ready... |
•TEHLİKELERİ GÖREBİLİYOR MUSUNUZ?
•PANDEMİ SÜRERKEN YAZIYORUM.SONRA SÜRPRİZ OLMASIN!..
•İŞTE GELECEKTE BİZLERİ SIKINTIYA SOKACAK ENFEKSİYONLAR…
Uzm.Dr.Mustafa TORUN
(Enfeksiyon hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı)
mtorun3@gmail.com
Sabah akşam Covid-19 enfeksiyonunu,dinlemekten, tv.letde seyretmekten,haberleri okumaktan belki sıkıldınız.Belki de korkudan veya endişeden ilgilenmek istemiyor olabilirsiniz.Biz yine sizleri elimizden geldiğince daha ciddi bir konuda sıkmadan,usandırmadan biçiminizi bozmadan konumuzu toparlayıp anlatmaya çalışayım.
*
Hani çoğumuzun bildiği,dilimizden düşmeyen malatya’mızın güzelim bir türküsü var..Hangisi güzel değil ki? derseniz çok haklısınız.Hele Arguvan ezgisi olursa tadından yenmez.
“Kemal Çığrık Ustamızın” kaynaklık ettiği,”Nida Tüfekçi Hocamızın” derlediği, daha sonra meşhur” Malatyalı Fahri Kayahan’ın “değişik bir şekilde söylediği MEVLAM BİRÇOK DERT VERMİŞ adlı güzelim türküyü her dinlediğimde, mırıldandığımda; Tabiplerin de bir insan olarak yeri geldiğinde hastalıkları bilemeyeceği,tedavi edemeyeceği, çaresiz kalacağı zor dönemlerin olabileceğini düşünür,hüzünlenirim…
MEVLAM BİRÇOK DERT VERMİŞ
BERABER DERMAN VERMİŞ
ÖLDÜRÜCÜ DERTLERE
NEDEN MERHEM VERMEMİŞ
*
Evet geleceğimiz diğer yönlerden olduğu gibi, enfeksiyonlar açısından da pek parlak olmayacak.Bu aşırı para kazanma hırsı, dünyayı parselleme ,doğayı yoketme ve sömürü düzeni devam ettiği sürece umutlarımızın giderek azaldığını görmemek imkansız.
Konu başlıklarını bu şekilde koymam biraz iddialı gibi gelse de, görünen köy kılavuz istemez. Gelecek biz mikroplarla uğraşanlar için de pek parlak olmayacak gibi duruyor. Sömürü devam edeceği için, bunun paralelinde tedavi hekimliği yerine koruyucu hekimliğe yeterince kaynak aktarılamayacağını öngörebilirim. Azalmakta olan veya nadir gözlenen bir çok mikrobik hastalık tekrar gündemi işgal edecek, salgınlara yol açacaktır. Gelecekte biz enfeksiyoncuları uğraştıracak bazı sorunlu mikroorganizmaları tartışıp farkındalık yaratmaya çalışırsak görevimizi yerine getirmiş olursak ne mutlu bizlere! Yine sorulu yanıtlı konuyu sıkmadan açmaya çalışayım.
*
H a n g i “D i r e n ç l i S a ğ l ı k l a İ l i n t i l i
E n f e k s i y o n E t k e n l e r i”
i l e r i d e b i z l e r i z or l a y a b i l i r?
✓ irin yapan bakteri olarak bilinen, üzüm salkımı şeklindeki ” Stafilokokların” yaptığı ciddi enfeksiyonlarda kullanılan bir antibiyotik olan VANKOMİSİN ile yaptığımız tedavi başarısız olursa;
•VANKOMİSİNE DİRENÇLİ STAFİLOKOK AUREUS (VRSA),
•VANKOMİSİNE DİRENÇLİ ENTEROKOK (VRE)
akla gelmelidir.
✓ Metisilin diye bilinen ve stafilokok enfeksiyonlarında kullandığımız bu antibiyotik grubunun etkisiz olduğu durumda;
•METİSİLİNE DİRENÇLİ (REZİSTAN) STAFİLOKOKUS AUREUS´´ (MRSA).
✓Birçok antibiyotiğe dirençli barsak bakterileri;
•ESBL, NDM TİPİ BETA LAKTAMAZ ÜRETEN BARSAK BAKTERİLERİ.
✓ Hemen hemen tüm antibiyotiklere dirençli, ciddi hastane enfeksiyonlarına neden olan ön plandaki bakteri;
• ACİNETOBAKTER BAUMANNİİ.
✓ Yine önemli sağlıkla ilgili enfeksiyonlara neden olan bir çok antifungal ( mantar ilaçları)ilaçlara dirençli olan mantarlar ;
•MAYA TÜRÜ MANTARLAR(kandidalar).
H a n g i t op l u m k ö k e n l i e n f e k siy on e t k e n l e r i i l e r i d e b i z e s o r un a ç a c a k t ı r?
✓Zatürre (pnömoni) ye neden olan ve pnömokok diye adlandırdığımız bakterilerin dirençli olması.”Çoklu ilaca dirençli pnömokok ların” yaygınlaşması.
✓Tifo ve paratifo etkeni olarak bilinen ´´Salmonella´´ grubunun birçok antibiyotiğe (sefalosporin ve kinolonlar) dirençli hale gelmeleri.
✓Basilli dizanteri (kanlı ishal) etkeni olan Shigella grubu bakterilerin bir çok antibiyotiğe direnç kazanmaları.
✓Verem (tüberküloz) hastalığına neden olan
“Mikobakterium Tüberkülozis” basilinin bir çok ilaca direnç kazanması, hatta pantezistan olması.Yani tüm antitüberküloz ilaçlara direnç kazanması.
✓Sıtmaya neden olan malarya parazitinin sıtma ilaçlarına (klorokin gibi) direnç kazanması.
✓Koronavirüsleri.
✓İnsan bağışıklık yetmezliği virüsünün direnç kazanması önemli sorunlardır.
✓Ayrıca aşılama oranlarının azalmasıyla dünyanın bazı bölgelerinde kızamık, difteri, çocuk felci gibi hastalıklar tekrar görülmeye başlaması.
*
SONUÇ VE YORUM
Pandemi ile boğuştuğumuz bugünlerde SARS-CoV-2 virüsü şu anda maraton koşusunda önde gitmektedir.Tek çözümümüz şimdilik varyantlara da etkili olabilecek aşı gibi görünüyor.Bunda da şimdilik en uygunu 4-6 hafta aralıklarla yapılacak mRNA aşısı gibi durmaktadır.İnaktif aşı yaptırmanız da durum aynıdır. Antiviral ilaçlar henüz ufukta yoktur.
Birçok antibiyotik üreten ilaç firması direnç sorunu, küresel ısınma, çevre faktörleri, ekonomik nedenlerle artık yeni antibiyotik ve antiviral,antifungal ilaç üretmede üşengeç davranmaktadır. Geleceğimiz enfeksiyonlar açısından iç açıcı değildir. WHO yani “Dünya Sağlık Örgütü “yetkisi az ve etkisiz durmaktadır. Covax örgütlenmesinde bile yetersiz kaldı. Bu nedenleride gözönünde bulundurularak ülkemizde biran önce koruyucu hekimliğe ön planda yer veren bir yapılanmaya gidilmelidir. Şehir Hastaneleri serüveninden vazgeçilip, nüfusa göre 300-400 yataklı Hastaneleri destekleyip tasarruf edilen miktarları koruyucu sağlık hizmetlerine ayırmakla çok mesafe alırız düşüncesindeyim.Bu dediklerimiz olur mu?Çok zor.Demokrasinin uzaklaştığı,şeffaflığın olmadığı, baskıcı toplumların sağlıklı olması zordur.
*
Sözlerimizi türkümüz ve sözlerimizle bitirelim.
DEDİLER İNANMADIM
HER SÖZE ALDANMADIM
DİLEY DİLEY DİLEY LEY
*
Sağlık doğuştan gelen bir haktır.
Aşı evrensel ve yaşamsaldır.
Aşılanmamak bir insan hakkı değildir.