|
Getting your Trinity Audio player ready... |
Dostlar, yıllardır parti içi iktidarı ele geçirmekle meselenin hallolduğunu zannediyoruz. Ama partide iktidar olmak, ülkede iktidar olmamızı getirmiyor değil mi?
Öyleyse herkes başkasını değil, öncelikle kendisini eleştirmek, özeleştiri yapmak zorundadır.
Biz ne yapıyoruz?
Ne yapmaya çalışıyoruz?
Parti içi iktidarı kazananlar, bilgi, brikimi ve temsil yeteneği olanlarla çalışmaya değil, benim dediklerimi kim yapar, benim askerim kim olur düşüncesiyle hareket eder, ona göre bir kadro kurarız.
Her zaman, yaptığımız bu değil mi?
Tabii araya da vitrin olsun diye birkaç kişi alınır, çalışmalarda fikir üreterek öne çıkacağını görünce de hemen bir yöntemle görevine son veririz veya ayrılmasına neden oluruz.
Parti içi yarışı kaybedenler de “demokratik merkeziyetçi” yöntemle bir seçim olmadığından çoktan küsüp gitmiştir…
Enerjisini gelecek yeni bir seçime saklamaktadır.
Başarmak için…
Kazanmak için cin fikirlerimizden arınmalı, kendimizden daha bilgili, daha birikimli insanlarla çalışmayı hedeflemeliyiz…
Başarmanın, kazanmanın tek yolu budur.
İşte bu nedenle dostlar, “Siyaset Ahlak İster” diyorum.
Gerçekten, Ahlaklı olmalıyız…
Parti Tüzük ve programında antidemokratik “BLOK LİSTE” var diye “ÇARŞAF LİSTE” ile bize muhalif olan yoldaşlarımızın seçilmesini engellememeliyiz…
Tüzüğümüzün amir hükmü olan “ÇARŞAF LİSTE” ile yarışmayı esas almalıyız.
Muhalefeti olmayan hiçbir yapı, hiçbir hareket başarılı olamaz bunu unutmayalım.
Hele ülkenin en çağdaş, demokrasiyi içinde en çok barındıran Cumhuriyet Halk Partisinde her platformda demokrasiden bahsedeceksin, seçimlerde de “BLOK LİSTE” ile kendinize asker bir yönetim oluşturacaksınız.
Olmaz böyle şey…
Ben tüm CHP’li yoldaşlarıma buradan öneride bulunuyorum, gelin “demokratik merkeziyetçi” anlayışı partimizde hâkim kılalım.
Gelin tüm üyelerin karar ve söz sahibi olması için “ÇARŞAF LİSTE” ile yarışların önünü açalım.
