|
Getting your Trinity Audio player ready... |
İZMİR-Hayvan Hakları Yasası 7 Temmuz 2021 tarihinde TBMM’de onaylanmış, 09 Temmuz 2021 tarihinde, Cumhurbaşkanlığına gönderilmiş, 14 Temmuz 2021 tarihinde resmi gazetede yayınlanarak yürürlüğe girmişti.
Yasayı, hayvan hakları için bir felaket yasası olarak nitelendiren ve iptal edilmesini isteyen İzmir’li hayvan hakları savunucusu vatandaş Muharrem Akburak, evinde 39 gündür açlık grevi yapıyor.
İşte açlık grevi yapan Muharrem Akburak’ın Hayvan Hakları Yasasını değerlendirmesi ve talepleri…
-Neden açlık grevi…Hayvan Hakları Yasasını nasıl değerlendiriyorsunuz?
Ülkemizde 5199 sayılı hayvan hakları ile ilgili bir kanun var. Bu kanunun eksik olduğundan kaynaklı, düzeltilmesi için hayvan severlerin, aktivistlerin ve çevrecilerin yoğun bir talebi vardı.Ocak ayında, bu yasayla ilgili düzenlenmesi adına harekete geçildi.Yetkili mercekler yasayı çıkaracaklarını söylediler fakat çıkaracakları yasa 5199 yasasının çok gerisinde bir yasa, adeta bir felaket yasası.
5199 Sayılı yasanın 6.maddesine göre yollar, kaldırımlar, ağaçlık alanlar, parklar, bahçeler, site bahçeleri, apartman bahçeleri ve resmi kurul ve kuruluşların bahçeleri sokak hayvanlarının yaşam alanı diye geçerken, yeni çıkaracakları yasada parklarda, bahçelerde hayvanların olmayacağı, insanların olduğu yerlerde hayvanların olmayacağı gibi bir madde koyduklarını duyduk. Belediye ve Barınakhane çalışanlarını ceza kapsamına almadıklarını, hayvanlara yapılan eziyet ve öldürme olayını hiçbir ceza almadığını duyduk.
Bu yasanın düzeltilmesi için taleplerimin yasaya konulması adına Şubat ayı itibariyle açlık grevine başladım. 28 Günlük süren açlık grevi süresince taleplerimin en yetkili merceğe, hatta cumhurbaşkanlığına iletileceği, sayın İzmir Valimizin yardımcısı tarafından söylenmesiyle, evime ziyarete gelmesiyle, açlık grevine ara verdiğime, şayet belediyeler ceza kapsamına alınmazsa, 6.maddeye dokunulursa, hayvanlara eziyet, öldürme ve tecavüz olaylarına hapis cezası verilmezse tekrar açlık grevine başlıyacağımı söyledim.
Açıklama yok.
Geçen bunca süre içerisinde 7 Temmuz 2021 tarihinde, TBMM’de bu felaket yasası oylandı.9 Temmuz 2021 tarihinde, cumhurbaşkanlığına gönderildi ve 14 Temmuz 2021 tarihinde resmi gazetede yayınlanarak yürürlüğe girdi. Daha önce felaket yasası diyorduk ama çıkarılan yasa felaket yasası değil, adeta hayvanların cehennem yasasıdır.Hayvanları korumayan, hayvanlar korunmasın yasası oldu.Bu sebeplerden dolayıdır ki 9 Temmuz 2021 tarihinden itibaren daha önceden 28 gün süren açlık grevimi bıraktığım yerden tekrar başladım.Şuan da açlık grevinde 38. günüm. Bu yasa düzenlensin diyoruz.Taleplerimiz, isteklerimiz var.
Bu yasada anayasanın temel hak ve özgürlüklerin hakkı olan şikayet hakkı kişinin elinden alınmıştır.Yani bir kişi savcıya, hakime gidemiyecektir.Herhangi bir şikayetini orman müdürlüklerine bildiricektir. Orman Müdürlüğü canı isterse dava açıcaktır, canı istemezse dava açmıyacaktır.Yani yolda gördüğünüz bir hayvanın tecavüzü, öldürülmesi ve yaralanması gibi buna benzer olayları kişi direk savcılığa şikayette bulunamıyor, orman müdürlüğüne gidiyor.Savcılıkta orman müdürünün izni olmadan soruşturma yürütemiyor.
Bu çıkardıkları kanuna göre hayvanlar can ve canlı sayılmıştır.Yani bir insan cansa, hayvanda candır, kanunda eşittir fakat burada verilecek cezalarda insan ölümü ve yaralanması da bir ayrı ceza uygulanmaktadır.Hayvanların öldürülmesi ve yaralanmasında ayrı bir ceza konmuştur. Birde yasada hayvanları can olarak kabul etmişsiniz ama avlanmalarına izin veriyorsunuz. Ve gene ki devasa barınaklardan bahsediyorsunuz. Yasada canlı olarak kabul ettiyseniz, mahkeme kararı olmadan da hiçbir canlının özgürlüğünü kısıtlayamazsınız. Belediyeler ve muhtarlıkların bu hayvanların beslenme alanlarını belirleyeceklermiş, hayvanları dağlara bırakıcaklar. O alana bırakılan hayvanlar aç susuz kalacaklar. Bu yasa hukuka, anayasaya ve evrensel hukuka aykırıdır.
Açıklama yok.
-Talepleriniz nedir?
Bu yasa düzenlensin, iptal edilsin.
Bu arada şöyle birşey var.
Bu yasanın iptali edilebilmesi için anayasa mahkemesine sadece CHP götürebilir. Şu güne kadar CHP hiçbir girişimde bulunmamıştır.Ben buradan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na, CHP grup başkanvekillerine ve CHP milletvekillerine sesleniyorum; gerçekten hak hukuk ve adalet diyorsanız, hukuka aykırı olan bu kanunu neden anayasaya mahkemesine götürmüyorsunuz.”
