Getting your Trinity Audio player ready... |
Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, haftalık basın toplantısında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Milli Eğitim Bakanı’nın değişmesini değerlendiren Karamollaoğlu, ” Her yeni bakan yeni bir sistem getireceğini, eğitimi sil baştan ele alacağını iddia ediyor ama birkaç sene sonra görevi değişiyor, yeni teklifle geliyor ve maalesef sonuç hep hüsran.” dedi.
Türkiye’ye yönelik göçmen akınlarına ilişkin de konuşan Karamollaoğlu, “iktidarın Suriye ve Afganistan politikalarını eleştirmek başka, Suriyelileri ve Afganları eleştirmek başka şeylerdir. Biz Türkiye olarak mağdur olan ülkeleri bir araya getirmeye, meseleleri masaya yatırıp çözüm aramaya mecburuz. Bu konuda Amerika’dan ve Avrupa’dan destek almadık, alamayız.” ifadelerini kullandı.
Karamollaoğlu’nun konuşmasından öne çıkanlar şöyle:
AKŞENER’E SALDIRI GİRİŞİMİ
Dün Sivas’ta Sayın Meral Akşener’e yapılan provakatif müdahaleyi üzüntüyle karşıladım. Meral Hanım’a geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum. Hicri yeni yılımızın milletimize, İslam alemine ve tüm insanlığa barış, huzur ve saadet getirmesini Cenab-ı Allah’tan niyaz ediyorum.
KURTLAR VADİSİ’NE BENZER SENARYO İLE KARŞI KARŞIYAYIZ
Son zamanlarda ülkemizde devlet-mafya-medya üçgeninde sürekli iddialar gündeme geliyor ama iktidarın bu iddialara karşı hala bir adım atmaması çok garip. Yapılan iddialarda uyuşturucu ticareti, kara para aklama, hakimlere savcılara talimat verme, rüşvet, yolsuzluk var. Otelleri tankla işgal etme iddiaları bile var. Adeta Kurtlar Vadisi’ne benzer bir senaryo ile karşı karşıyayız.
HER YENİ BAKAN ‘YENİ BİR SİSTEM’ DİYOR, SONUÇ HEP HÜSRAN
İktidar 7. kez Milli Eğitim Bakanı değişikliğine giderek Ziya Selçuk’un yerine göreve Prof. Dr. Mahmut Özer’i getirdi. Bu noktada Sayın Özer’in yeni görevinin hayırlara vesile olmasını da temenni ediyorum. Herkes bilmeli ki gençlik bir cevherse, o cevherin işleneceği süreç de eğitim sistemidir. 19 yıldır ülkeyi aynı iktidar yönetiyor ama 7 kere bakan değişikliğine gidiyor ve bu durum sistemin düzeleceğine dair umudumuzu yok ediyor. Her yeni bakan yeni bir sistem getireceğini, eğitimi sil baştan ele alacağını iddia ediyor ama birkaç sene sonra görevi değişiyor, yeni teklifle geliyor ve maalesef sonuç hep hüsran.
BAŞARISIZLIK DA TESADÜF DEĞİLDİR
Pandemi döneminde ne yazık ki eğitim sisteminde farklı sıkıntılar yaşandı. Çocuklarımızın, gençlerimizin büyük çoğunluğu sanal eğitim sürecinde yeterli teknik altyapıya sahip olmadığı için eğitimden mahrum kaldı. Ücretli öğretmenler haftada 30 saat derse girdikleri halde aldıkları ücret; kadrolu öğretmenlere ödenen ücretin 3’te 1‘i civarında. Eşit işe eşit ücret bu bir kuraldır. Fakat bu yapılan emek ve eğitim sömürüsüdür. Bu sistem değişmeden kim gelirse gelsin hiçbir sorun düzelmez! Çünkü itibardan edilmeyen tasarruf, eğitimden yapılıyor. 500 bin öğrencimiz barajı geçemedi. Hiçbir başarı tesadüf olmadığı gibi hiçbir başarısızlık da tesadüf değildir ve bu başarısızlık öğrencilerimize değil, eğitim sistemimize aittir. Barajı düşürme teklifleri de bu başarısızlığın üstünü örtmez.
BİZ BU FİLMİ YEDİ KERE İZLEDİK ŞİMDİ…
İktidar istiyor ki bu düzen böyle gitsin ama problemler de çözülsün. Kusura bakmayın, kimsenin elinde sihirli değnek yok! Çözüldü mü bu zamana kadar? Çözülmedi. Biz bu filmi yedi kere izledik şimdi sekizincisi gösterime girdi. İktidar mülteciler konusunda iyi bir sınav veremedi. Hemen belirtmek istiyorum ki iktidarın Suriye ve Afganistan politikalarını eleştirmek başka, Suriyelileri ve Afganları eleştirmek başka şeylerdir. Biz Türkiye olarak mağdur olan ülkeleri bir araya getirmeye, meseleleri masaya yatırıp çözüm aramaya mecburuz. Bu konuda Amerika’dan ve Avrupa’dan destek almadık, alamayız. İsrail’in kuruluşundaki BM kararlarının hepsini İsrail ihlal etmiştir. Böyle bir ülkenin olduğu bölgede nasıl huzur hakim olabilir. Hiçbir zaman biz Batılılar gibi zalim olmadık, milyonlarca insanı katletmedik, herhangi bir inanç mensubunu düşman olarak görmedik.
GÖÇ KOMİSYONU KURULMALIDIR
Mülteciler konusunda herkesin mutabık kalacağı bir yol haritası çıkarılması için siyasi partiler başta olmak üzere göç uzmanları, sosyologlar, tarihçiler ve konuya dair uzmanlığı olan tüm alanlardan yetkin isimlerle bir Göç Komisyonu kurulmalıdır.
Memleketimizde sağlıkçılara karşı ciddi bir şiddet uygulaması var. Hastanelerde doktorları, hemşireleri koruyacak bir güvenlik ortamı kurulmak zorundadır.
“FAİZCİ KAPİTALİST ANLAYIŞ…”
Biz kadına karşı işlenen şiddetin en sonuna kadar araştırılmasını ve en ağır şekilde cezalandırılmasını her zaman istedik, bundan sonra da istemeye devam edeceğiz. İktidar bizim sesimize hiç itibar etmiyor ama biz iktidara vatandaşımızın problemlerini iletmeye gayret göstereceğiz. İnsanımızın tenceresi doğru düzgün kaynamıyor. Çünkü iktidarın ekonomi politika anlayışı yanlış. Faizci kapitalist ekonomik anlayış ile ülkemizin problemlerini çözmek mümkün değil.
BORÇ-FAİZ SARMALI HIZ KESMEDEN DEVAM EDİYOR
Ekonomide ilk iş yolsuzluğun kaldırılması, israfın durdurulması ve rüşvete son verilmesidir! Sonra yatırımlar ve politikalar konusunda isabetli adımlar atılmalıdır. Borç-faiz-borç sarmalı hız kesmeden devam ediyor. Hazinenin ağustos ayında yapması gereken 16,5 milyar lira ödemenin 10,9 milyar lirası iç borçtur ve bunun 8,5 milyarı faizdir. Dış borç ödemesi ise 5,6 milyardır, bunun da 4,3 milyar lirası faiz ödemesidir.”