Getting your Trinity Audio player ready... |
Bolu Belediye Başkanı Tanju Özcan’ın, “Yabancı uyruklu kim varsa abonemiz olan, su fiyatlarına, katı atık ücretlerine başta olmak üzere bazı ücretlerde 10 kat zam yapacağız. Türk vatandaşıyla yabancı uyruklu vatandaş aynı fiyattan suyu kullanamayacak” sözleri tartışılıyor. Graz Üniversitesi Sosyoloji Bölümü’nden Dr. Ülkü Güney, “Belediye reisinin yaptığı çok aşırı. Sonuçları da kötü olur diye düşünüyorum” değerledirmesinde bulundu.
“ŞEHİRDE ÇATIŞMALAR OLABİLİR”
Bolu’da halkın göçmenlere bakışı üzerine araştırmalar yapan Avusturya’daki Graz Üniversitesi Sosyoloji Bölümü’nden Dr. Ülkü Güney, göçmenlere yönelik ayrımcı söylemlerin tehlikeli sonuçlar doğurabileceğine işaret etti. “Destek olmasa Belediye Reisi böyle çıkışlar yapamaz zaten” diyen Dr. Güney, “Bu tür çıkışlar yaptığında halk kendini daha çok desteklenmiş hissedecek ve yakın bir dönemde belki gerçekten de şehirde çatışmalar olabilir. Umarım olmaz tabii” düşüncesini dile getirdi.
“BOLU’NUN DAHA ÖNCE HİÇ ‘ÖTEKİ’Sİ OLMAMIŞ”
Bolu halkının göçmenlere bakışıyla ilgili araştırmalar yapan ve bu konuda son çalışmasını geçen hafta yayımlayan Sosyolog Güney, kentte yaşayan yabancılara yönelik zam girişimi için “Bu evrensel insan haklarına aykırıdır diye düşünüyorum. Hukukçular ne der bilmiyorum ama mantığım bunu söylüyor” diye konuştu. Güney, Bolu’daki gözlemlerini şöyle anlattı:
Bolu, reaksiyoner ve halkı çok kapalı bir toplum. Mülteciler gelene kadar Bolu’nun hiç ötekisi olmamış. Bolu doğru dürüst göç almamış bir kent. Bir Düzce, Kocaeli gibi değil, öteki yaşamamış; hep Sünni-Türk kalmış. Dolayısıyla bunu ilk kez deneyimliyor. Belki çevreden, Karadeniz’den göç olmuş, ama o da Sünni ve Türk olduğu sürece göze batmamış. Bu da Belediye Reisi’nin neden böyle çıkışlar yapabildiğini açıklıyor aslında. Destek olmasa Belediye Reisi böyle çıkışlar yapamaz zaten. Bunun bir nedeni de buna dayanıyor. Belediye Reisi bu tür çıkışlar yaptığında halk kendini daha çok desteklenmiş hissedecek ve yakın bir dönemde belki gerçekten de şehirde çatışmalar olabilir. Umarım olmaz tabii.
“SONUÇLARI DA KÖTÜ OLUR DİYE DÜŞÜNÜYORUM”
Güney, şöyle konuştu: Bizim çalışmamızda şöyle söylemler vardı: ‘Önceden bizim kızlarımız kentte rahat dolaşıyordu şimdi dolaşamıyorlar’… Ben yaşını başını almış bir kadın olarak saat 10:00’da çarşının ortasında dolaşırken bile gözlerle takip ediliyordum. Öyle bir yer Bolu. Şimdi kalkıp da ‘mülteciler geldi bizim kızlarımız rahat dolaşamıyor’ söylemi saçma bir şey. Böyle bir sürü gerçek dışı söylem de ortaya çıkıyordu, ama Belediye Reisi’nin yaptığı çok aşırı. Sonuçları da kötü olur diye düşünüyorum.
“SİYASİ KUTUPLAŞMA ETKİLİ”
Göçmen karşıtı söylemde kentteki siyasi kutuplaşmanın da etkili olduğunu, Özcan’ın Belediye Başkanı seçilmesi ile ulusalcı söylemin daha da kuvvetlendiğini belirten Aydın, şu değerlendirmeyi yaptı: Dindar diyebileceğimiz kesimle sosyal demokrat ya da milliyetçi-ulusalcı kesim arasında görüş farklılıkları var. Bir taraf ‘buraya gelmesinler, neden geldiler, ülkelerini savunsunlar’ diyor. Burada milliyetçi-eril bir söylem var. Diğer bir kesim ise onların Türkiye’de olmasını ‘Türk Milleti’ ve ‘Türk Devleti’nin büyüklüğü ile bağlantılı görüyor. Yani biraz AKP’nin yaydığı propagandanın paralelinde söylemler ortaya koyuyor. Çok az, marjinal bir kesim ise ‘sığınmacıların yardım alması, hastanelere ve eğitime erişimi bir insan hakkıdır’ diyor. Özellikle ulusalcı kesim, Belediye Reisi’nin bakışı da bu, görüşlerinde kendilerini desteklenmiş hissedeceklerdir.