Sinsi Afgan İstilası, BOP projesinin bir sonucu mu?

Getting your Trinity Audio player ready...

AYFER KAYGUSUZ

Biz hes kodu almadan AKM’ye giremiyoruz, Afganlar sınırlarımızdan akın akın giriyor, Suriyelilerden sonra Afganların da elini, kolunu sallayarak gelmesi BOP projesinin bir sonucu olarak bizleri kaygılandırmaya başladı

#Ekonomik Yansımalar
#İşgücünün Ucuzlaması El Değiştirmesi

Afgan istilası, çeşitli sektörlerde/iş kollarında farklı vasıfta/nitelikte yerli insan kaynaklarının Afganlı varyantlarla yer değiştirmesine neden olacaktır.
Bu ani sosyoekonomik değişim, işverenin elini güçlendirecek, ucuz iş gücünü elinde koz olarak bulunduracaktır.

Afgan istilasını, akın akın gelen ucuz iş gücü şeklinde de tanımlayabiliriz. Giderek artan mülteci nüfus,
işçi işveren münasebetlerinde/hukukunda ve ücret politikalarında sarsıcı ekonomik yansımalara yol açacaktır.

Emeğin ucuzlaması, değersizleştirilmesi… iş dünyasındaki yansımalar ….!

Yerli iş gücünün ve insan kaynaklarının emeğinin karşılığını alamaması ….
Ücret kaybı… emeğin sömürülmesi ….!
Var olan #çift haneli işsizlik oranlarının ve buna dayalı ekonomik buhranın daha da artması ….

Gizli saklı niyetleri olduğu kuşkusu uyandıran ve bu bağlamda birçok açıdan #tanımlanamayan Afgan Göç Dalgasının toplumsal ve demografik yapıda sebep olacağı sosyokültürel, sosyo politik, psikososyal etkiler/değişimler tahribatlar… Kaçınılmazdır!

#SINIR GEÇİŞİ # YASAL BELGE LER
#PASSPORT: Kurumların Mülteci izlem-gözlem işlerinde, istatistiki veriler çıkarma ve analiz yapma konusunda elini kolaylaştıracaktır.

İŞTE LEGALLİK VE İLLEGALLİK BURADA BAŞLIYOR.

Afganlı sözde mültecilerin ülkemizi istilasını durdurmadan, hiç bir şey yapmadan öylece izlemek demek; kişi başına düşen milli gelirin azalması ve yerli paydaşların pastasının iyice küçülmesi demektir.

Barınma( temel ihtiyaçlar), eğitim, kültür ve istihdam alanındaki gereksinimlerin giderilmesi için ayrılacak bütçe/kaynak, millete ve devlete çok ağır bir külfet olacaktır.

Niyeti, ne kadar süre ve hangi şartlarda, nerede/nasıl kalacağı, eğitim/öğretim/krıminal geçmişi belgelenemeyen mülteci gruplarının elini kolunu sallayarak dingonun ahırına girer gibi ülkemize girmesi hayra işaret değildir ve Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin itibar kaybıdır.

Üç aşağı beş yukarı 20-35 yaş aralığında bu kadar çok sayıdaki genç erkek nüfusun, askerlik şubesine gider gibi ülkemize doğru yol alıyor olması hiç normal görünmüyor.

Şeriatın kısıtlayıcı, yıkıcı, tahrip edici etkileri, insan hak ve özgürlüklerine aykırı uygulamaları, esasen kadınlar ve genç kızlar üzerinde etkisini gösterdiğinden; gelen kafileler arasında kadınların ve çocukların olmaması büyük bir kuşku ve şüphe uyandırmaktadır.

Hiç temenni etmiyorum ancak kötü olasılıkları da göz önünde bulunduracak olursak; gelen Afganların üç Y’den, Yasama, Yürütme, Yargı bir hayli uzak zihniyete sahip olan iktidar partisi tarafından seçimlerde, provokatif eylemlerde elinde muhtemel bir aygıt/koz, iltica etmiş/kullanılmaya hazır piyonlar olabilme olasılığı vardır.

Bunların, yedek kıtalar/gayrinizami unsurlar olarak Türk Milletinin karşısına çıkarılma olasılığı da var.

Suriyeliler de böyle gelmişlerdi ve kıçları biraz yer tutunca; güvenlik güçlerimize, gençlere, kadınlara saldırmışlardı.
Çok ciddi zararlara, tahribatlara neden oldular ülkemizde.
Vicdan, empati falan edebiyatını bırakalım lütfen, yeter artık…!
Acıya acıya, acınacak hale düştük.
Bizim halk olarak vicdanımız, haklarımız, kaynaklarımız, yerli ve ithal sömürgeciler tarafından o kadar çok sömürüldü ki; milyonlarca eğitimli, diplomalı gencimiz işsiz, evsiz barksız, anasının babasının maaşına muhtaç durumda ve öylece atıl bekliyorlar.

Exit mobile version