CHP’li Özel o geceyi anlattı: ‘Ailelerimiz için veda videosu çektik’

Getting your Trinity Audio player ready...

 

CHP’li Özgür Özel, 15 Temmuz gecesi CHP Genel Merkezi’nden TBMM’ye gidişi ve devamında yaşananları Cumhuriyet’e anlattı. CHP Genel Merkezi’nden Meclis’e sarı Vosvos’u ile gittiğini belirten Özel, “Milletvekili arkadaşlarım Veli Ağbaba ve Aykut Erdoğdu ile birlikte aldığımız ve ortak kullandığımız sarı renkli bir Vosvosumuz var. Aykut Erdoğdu ile birlikte CHP’den Meclis’e gelirken Aykut Erdoğdu yolda video çekti. O video hâlâ saklı. Bize bir şey olursa ailelerimize bırakılmak üzere çekilmişti. Çünkü yolda giderken sürekli helikopterlerden ateş açılıyordu, Dikmen üzerinden Meclis’e gelmeye çalışırken bir yerden sonra tankları, yere vuran kurşunları gördük. Vosvos’u Sahil Güvenlik Komutanlığı’nın önüne çektim ve Meclis’e girdik. Sabah olunca şoförüm Mehmet Bey geldi. Ona dedim ki ‘Sarı Vosvosum dışarıda kaldı, ona bir bakar mısınız?’ Mehmet Bey gittiğinde Sahil Güvenlik Komutanlığı’nda içeridekiler ile dışarıdakiler arasındaki çatışma devam ediyor. Hatta güvenlik güçleri bizim sarı Vosvos’u siper olarak kullanıyor, arkasından ateş ediyor. Mehmet Bey oradaki polislerden birine, ‘Milletvekilimizin aracını alacağız’ deyince yardımcı olmak istiyor. Sonra sarı Vosvos’u görünce, ‘Yahu abi git işine. Allah aşkına vekil bunun mu peşine düşmüş’ diyor. Sarı Vosvos’un da o gece böyle bir anısı var” diye konuştu.

‘6 YILLIK VEKİLİM, STÜDYODAN HABERİM YOK’

15 Temmuz gecesi, Meclis’teki TRT stüdyosuna kapısını kırarak girdiğini söyleyen Özel, “TBMM Başkanı, Koruma Müdürü sığınağa inmemizi söyledi. Sığınakta uzun süre kaldık. Meclis’in bombalanmasının ardından elektrikler kesildi. Bulunduğumuz yerde su yoktu. Su bulmak için ana binaya doğru çıktık. Bir görevli, ‘Üyeler Lokantası’nın sağındaki kapıdan girdiğinizde orası depo. Su bulabilirsiniz” dedi. Yanımda iki milletvekili arkadaşımla birlikte yola çıktık. Karanlık, ortalık toz duman, çatışma sesleri var. Üyeler Lokantası da ana binanın Genelkurmay’a en yakın noktalarından. Yaklaştıkça sesler çoğaldı. Bu ortamda yemekhaneden bir önceki kapı diye düşündüğüm kapının önüne geldik. İki kanatlı bir kapı. Kilitli olduğunu görünce tekmeleyerek kapının kilidini kırdık. Girdik içeriye, telefonların ışıklarını tuttuk. Bir baktık TRT stüdyosu. Yanımdakilere dedim ki, “Meclis’te TRT stüdyosu varmış. 5-6 yıldır milletvekiliyim, haberimiz yok.’ Sonrasında oradan ayrıldık, kapısı açık olan depoyu bulduk, su alıp sığınağa geri döndük. Ertesi gün TRT, o stüdyoya beni yayına çağırdı. Canlı yayında söyledim, ‘Dün akşam TRT stüdyosuna kapıyı kırıp girdim. Böyle bir şey olabilir mi? Bizi niye çağırmıyorsunuz?’ dedim. O günün psikolojisi ile sunucu, ‘İnşallah bundan sonra hep birlikte olacağız’ dedi. Tabii değişen bir şey olmadı. Sadece bir kez Meclis bahçesinde bir yayına davet edildim. O stüdyoya bir daha çağırmadılar” diye konuştu.

‘ÇOK KAYGILANMIŞLAR’

O gece Meclis’te bulunan herkesle birlikte ailelerinin de zor anlar yaşadığını söyleyen Özel, “Sığınakta telefon çekmiyordu, dışarıyla iletişim kuramıyoruz. Su almak için çıkıp kendimizi TRT stüdyosunda bulduğumuz sırada telefonum çaldı. Açtım, kızım İpek. O zaman 16 yaşında. Sesimi duyunca bir çığlık attı, ağladı. Sonra telefonu eşime, Didem’e verdi. Tabii bütün televizyonlar Meclis’in çatısının ateş topuna döndüğü görüntüleri veriyor. Bizim bu olaydan kısa bir süre öncesine kadar Meclis’te olduğumuzu tüm Türkiye biliyor. Sonra tüm televizyonlar, ‘Meclis’in vurulduğu an’ diye yayında. Herkesin yakınları çok tedirgin olmuş. Oktay Vural’ın oğlu ile sarılıp ağladığı anların fotoğrafı o akşamın unutulmayanlarından. Biz de telefonda benzer bir an yaşadık. Yakınlarımız bizim için çok kaygılanmışlar” dedi.

Exit mobile version