Getting your Trinity Audio player ready... |
12 Eylül;
Faşist general Kenan Evren (CIA’nın “Bizim çocuklar” dedikleri “Atatürk’çü” geçinen #Faşist generaller) darbesini Şirinyer,
Selimiye,
Kabakoz ve Metris askeri cezaevlerinde işkence altında yaşayan biri olarak ben bu 15 Temmuz darbe içinde darbe oyununu yemedim…
Sizi bilemiyorum.
12 Eylül 1980 darbesini yaşayanlar,
okuyanlar ya da filmini izleyenler aradan kırk yıl geçmiş olsa da o günleri unutması olası değildir…
Meclis araştırması neden reddediliyor?
Kanlı bir senaryo sonrası suçsuz ikiyüzelli vatandaşımızın katledildiği bu olayın tüm detayları er ya da geç açığa çıkarılacaktır.
Biz yine de bildiklerimizi sizler ile anımsadığımız kadarıyla yazarak paylaşalım.
Salya-sümüklü;
Okyanus ötesi hokkabazın (Emrinde olduğu CIA eliyle) Bir darbe hazırlığı olmuş mudur ?#Olmuştur.
Bu darbe haberi alınması sonucu önlemler alınarak kimi komutanlar saf değiştirmişmidir? Evet.
Olayın açığa düşmesi sonrası yeniden tezgahlanan
oyun “#AllahınBirLütfü” diyenler tarafından sahneye konmuş;
#Başkanlık sisteminin önü açılmışmıdır ?
Kocaman bir evett…
“Bir darbe kimin işine yaradı ise sorumlusunu da orada aramak gerek” demiş bizden öncekiler…
Her yıl neyin kutlaması bu?
Ne var ki;
Ama 15 Temmuz darbe içinde darbe oyunu çok çabuk unutuldu.
“Destan” kutlamaları yapılıyor.
Oynanan darbe oyunundan halkımızın önemli bir kısmının hala haberi bile yok.
Öldürülen ikiyüz elli vatandaşımız va acılı aileleri çoktan unutuldu.
Biraz heyecan ve inandırıcı bir iki hareket yapılması gerekiyordu yaptılar.
İstanbul’un bir iki noktası,
Ankara’da da durum aynı bütün halk yollarda sıradan işlerini görmeye devam ediyor,
trafik işliyor,
televizyonlar açık…
#RTE ,
Başbakan ve bakanlar normal programlarını uyguluyor.
MİTin başkanı;
Önceden haber aldığı halde kimseyi uyarmıyor,
önlem almıyor,
üstelik o sırada Diyanet başkanıyla yemekte…
Emniyet,
TSK üst kademesi uykuda!
Cami #İmamları hazırkıta askeri olarak ellerine önceden tutuşturulmuş,
okuyacakları #Sela’nın emrini beklemekteler.
Diyanet işleri başkanı darbe oyunundan çok önce tüm camileri uyarıyor.
Darbeye karşı ve bu hareket başladığında camilerden okunacak metinler ile halkın sokaklara inmesi konusunda hocaların konuşması bile hazırlanmış.
Vay bee;
Amannn ne darbe ne darbe!..
Yazık…
bu oyundan ne sinema filmi olur ne de dizi.
Bir oyun bu kadar mı kötü yazılır ve oynanır?
Kim kimleri neden kandırmak istiyor?
Boğaz köprüleri tek taraflı trafiğe kapalı.
Hiç bir şeyden haberi olmayan;
Az sonra,
#Ülkücü Bozkurt işareti yapan caniler tarafından işkence ile kafaları kesilerek katledilecek olan yoksul halk çocuğu otuz-kırk asker 1980 yılından kalma külüstür üç kamyonetle yolu kesmiş ve saatlerce hiç kimse müdahale etmiyor!
Aynı durum havalimanı içinde geçerli.
Neden bu yollar kesildi?
Arama ve tutuklama var mı? yok.
Trafik aynen devam ediyor mu? evet.
Nedir bu o zaman?
Havada 2-3 adet F-16 uçuyor,
İstanbul ve Ankara’da alçaktan uçuş yapıyor ve yalnızca şimdilerde noterlik görevi verilerek asli yetkileri elinden alınan,
Adın a “Gazi Meclis” denilen TBMM vuruluyor!
Ardından da süsleme maksadı ile polis lojmanları falan filan.
Ulaştırma-İçişleri bakanları dahil herkes kayıp.
Başbakan televizyondan konuşuyor,
RTE 4.5 G ile halka sesleniyor!
Bu sırada RTE tatil yaptığı yerden uçağa atlıyor İstanbul havalimanı na doğru yol alıyor.
Neden başkent AnKARA değil de İstanbul?
SAHİ;
Neden darbe yapmaya kalkanlar varsa ve sağı ve solu bombalarken RTE nin uçağına ateş etmiyorlar?
Hiç bir şey olmamış gibi havalimanına iniyor ve oradan konuşmasına devam ediyor.
Hiç darbe yokmuşcasına;
Yanında ki,
damat olan o zaman ki bakan da bu arada pis pis sırıtıyor!
Neden kendini bu kadar güvende hissedebiliyor du ki acep?
Bir tankın içerisinde bir-kaç askerle gidip emniyet ve valiyi gözaltına alma operasyonu yapılacaktı!
Biri bunu bana anlatsın;
Bu tank İstanbul emniyet müdürlüğü önüne gelseydi,
içeri giripte emniyet müdürünü teslim alsaydı darbe başarılı mı olacaktı?
Emniyet müdürü teslim olsaydı nasıl ve nereye götüreceklerdi?
Ya orada ki yüzlerce polis onlarca müdür ne olacaktı?
Bu yaşananlar dramatik bir komedi değil mi?
Darbeci olan bir 3.sınıf emniyet müdürü Mersin emniyet müdürüne telefon ederek kendisini teslim almaya geldiğini bildiriyor ama yanında ne askerler var ne araçlar.
Nasıl bir gözaltı bu?
Hadi bunu da geçtik darbeyi düzenleyen komutanlardan bir tanesi #AKP genel başkan yardımcısı ve sanki 15 temmuz sonrası ödül olarak Büyükelçi olarak atanan Şaban Dişli’nin kardeşi Tümgeneral Mehmet Dişli!
Egemen Bağışın Büyükelçi yapılması gibi…
Şaşırdınız mı?
Ben dahil hiç birimiz şaşırmadık sanırım…
2014 yılında ne olmuştu?
Bir anımsayalım lütfen.
#Ergenekon torbasına atılanların bir kısmı için;
Toplanan yüksek askeri şura da Balyoz sanığı general ve amirallerin hepsini emekliye ayırdı.
İftiralar ortaya çıkmasına ve beraat etmelerine rağmen.
Anımsadınız mı?
Komuta kademesi onlarsız şekillenecekti.
Temize çıkmalarının hiç bir önemi yoktu FETÖ cüler bu subayları orduda istenmiyordu.
Meğer 15 Temmuz darbesinin yapan “Akın Öztürk”müş.
Kim bu tekme tokat dövülen ‘General’
Emekliliğine gün sayan korgeneral Akın Öztürk hava kuvvetlerinde tüm komutanlar tasfiye edildiği için apar topar orgeneral yapılmıştı.
Sonra 2015 yılında emekliliği dolmuş olmasına rağmen emekli edilmemişdi.
Dayak yiyen general Akın Öztürk’ü
Yüksek askeri şura üyesi yaptılar.
Size de çok garip gelmiyor mu?
Şaşılacak iş;
Sana bunlar yapılsın sen kalk karşılığında bunu yap ?
“Nankör kedi”miymiş bu akın Öztürk…
Sizce de çok tuaf değil mi ?
Yakalandıktan sonra;
Gözaltından kurtarılıp elini-kolunu sallayarak yurydışına #Kaçırtılan Adil Öksüz,
Pelsinvalya’da salya-sümüklü Fetullah ile görüştüğü bilinen ve onunla hatıra fotoğrafı çektiren beş milletvekilinin tamamı tekrar aday gösterilip milletvekili seçilmesine ne demeli ?
Sahi;
15 Temmuz destanının siyasi ayağı nerede?
“Kozmik odacı,
suikast kurbanı”;
Bülent Arınç 19.000 tl. Maaş ile saraya terfi ettirilen bu günlerde yine sesini kıstıkları zat!
Ya diğerleri?
Bir şey daha;
Bu 15 Temmuz darbesi bizzat AKP tarafından mecliste araştırılmasına reddederek karşı çıkması sizce de garip değil mi ?
Araştırılıp gerçeklerin,
gerçek suçluların açığa çıkartılmasına neden-niye istemezük demiş olabilirler ki?..
RTE yi;
İstanbul’a getiren uçağın pilotu şu anda Feto’dan cezaevinde.
Arkasından o uçağı koruyan uçağın pilotu da FETÖ soruşturması geçiriyor ise ne demeli?
Demem o ki;
“Beraber yürüdük biz bu yollarda!..” ( Türkçe olimpiyatlarında Kimin için demişlerdi?) diyenlerin iktidar,
rant kavgasında ki çetelerin iç orta oyunları bunlar…
Kayıtlarda olmayan silahların sivillere dağıtıldığını savlayanlar boşa sallamıyor.
Uzun lafın kısası bu bizlerin bildik darbelerinden bir darbe değil 15 temmuz…
Olsa olsa 250 vatandaşımızın ölümüyle sonuçlanan iki güç arasında ki iç hesaplaşmasıdır.
Bu kadar kötü senaryonun olduğu oyununa ben gitmem,
isteyen önden buyursun…
Seyreyle gülüm seyreyle
#AşkÖrgütlenmektir!