|
Getting your Trinity Audio player ready... |
Sayın Sera Kadıgil’in CHP den İstifa ederken dikkat çekici açıklamalarından birisi şöyle:
“Siyasette olacaksam, olduğum gibi olmak istiyorum. İsteyen varsın ‘imkânsız’ desin, ben sınıfsız ve sömürüsüz bir dünyada inat ediyorum.”
Bu samimi itirafını takdir ediyor ve CHP içinde;
Altı Ok ilkeleriyle çelişki içinde olan, Mustafa Kemal ATATÜRK İle yıldızı barışmayanlara ve ruhunda CHP ile özdeşleşmeyenlere bir örnek olur diyorum.
CHP bir kitle partisidir.
CHP, “ Benim Karakterim Bağımsızlıktır “ diyebilmelerin ve Anti-Emperyalist bir mücadeleden yana olanların partisidir.
CHP, Mustafa Kemal ATATÜRK tarafından söylenen “ Ne Mutlu Türk’üm Diyene “ sözünün anlamını idrak etmiş, ırkçılığa dayalı milliyetçiliği reddeden, emperyalizmin dayanaklarından ümmetçiliğe karşı gelen ulusalcılıktan yana olanların partisidir.
CHP, vatanseverlerin ve yurttaş bilincinde olanların partisidir.
Kurtuluş savaşında yaşayarak elde ettiği büyük birikimlerin sonunda CHP tüm dünyadaki mazlum ulusların hürriyetlerine kavuşmasına ve mücadelelerinin devam etmesine ışık tutmuş
DEVRİMCİ, HALKÇI, ULUSALCI, DEVLETÇİ, CUMHURİYETÇİ, LAİK ilkeleri ile faşizme karşı bir partidir.
12 Eylül 1980 darbesi ile mücadelesi kesintiye uğramış Marksist -Leninist ilkeler ile diyalektik sosyalist düşünce tarzını benimseyen arkadaşların bir an önce kendilerini ifade edecekleri bir partiye geçmeleri ve anti -emperyalist mücadeleyi CHP ye bırakmaları çok yerinde olacaktır.
CHP bürütüşlerden kurtulup gerçek ruhu ile hareket ettiğinde,
İnanıyorum ki:
Emperyalizmin oyunlarına alet olan sözde sosyalistlerin ruhları da özgürleşecektir.
Gerçek BİLİMSEL SOSYALİZM düşüncesini savunanlara sözümüz yok.
Onların yolu açık olsun.
Artık CHP’yi CHP’lilerde bırakın.
Bırakında KUVVA-İ MİLLİYE ne yaparmış hep birlikte görelim.
&&&&
Türkiye’de sol yelpaze büyük bir kavram kargaşası içinde yıllarını tüketti.
Teoride bir arpa boyu yol almadık dersek yanlış sayılmaz.
Bunun sebebi teorik alanlarda okumayan, araştırmayan bir sol gelişti.
(Her ülke devrimcileri kendi ülkesinin özel koşullarına göre bir devrim mücadelesi yürütmelidir.)
Bu anlamda 1968 kuşağı onurlu ve çok önemli bir mücadele ortaya koymuştur.
O dönemin en önemli devrimci önderleri, Bağımsızlık, Anti-Emperyalist duruş, faşizme karşı mücadelenin özü Tam Bağımsız ve Gerçekten Demokratik Türkiye şiarı ile yola çıktıklarında;
Asla Mustafa Kemal ATATÜRK ‘in devrimci mücadelesi ile çelişmediler.
Aksine;
Gerek Deniz Gezmiş ve Arkadaşları, Gerekse Mahir Çayan ve arkadaşları, ayrıca İbrahim Kaypakkaya ve arkadaşlarının fikir dünyası ve eylemleri incelendiğinde Kuvva-i Milliye hareketine sahip çıktıkları görülecektir.
Deniz Gezmiş ve arkadaşlarının Samsun’dan başlattıkları “TAM BAĞIMSIZ TÜRKİYE İÇİN BÜYÜK MUSTAFA KEMAL YÜRÜYÜŞÜ” bu anlamda önemli bir örnektir.
Mahir Çayan genç yaşta ileri sürdüğü ve savunduğu “Milli DEMOKRATİK DEVRİM” gerçekleşmesi için Mustafa Kemal ATATÜRK ün mücadelesine çok saygın bir şekilde yaklaşarak, mücadelenin başarıya ulaşmasında Kemalistlerin önemli bir yer tutacağını öne sürer.
Çünkü Mahir’e göre;
-Türkiye İşçi sınıfı ideolojik önderliği yüklenecek seviyeye gelmemiştir.
– Sosyalizme geçiş aşaması Tam bağımsız bir Türkiye gerçekleştiğinde oluşacaktır.
Bu yüzden Mahir İçin ilk aşama Emperyalizme karşı bağımsızlık mücadelesidir.
Bu tespiti doğrultusunda mücadele şekli ve örgütlenmesini temel almıştır.
Gelelim şimdi moda veya tatlı su sosyalistlerine;
Bu kesimin emperyalizm ile ilgili tam bir tahlili analizi yoktur.
Onlar emperyalizmin Ortadoğu coğrafyasında yürüttükleri çok yönlü Büyük orta Doğu Projesi ( BOP) kapsamında başlatılan, bölgesel ayrılıkçı hareketlerin en başında gelen KÜRT MİLLİYETÇİLİĞİ şovenizm duygularını desteklemenin sosyalist olmakla aynı şey olduğunu zannederek, bu düşünceleri ile emperyalizmin tuzağına düşmektedirler.
Bu arkadaşlar bu düşünceleri çerçevesinde oligarşik yapı ile mücadelesinde Mustafa Kemal ATATÜRK‘ü hedef tahtasına koyunca önemli bir iş yaptıklarını zanneden, farkında olmadan emperyalizmin kucağına oturmaktadır.
Benim rahatsız olduğum ve CHP’yi terk etmeleri gerektiğine inandığım kitle budur.
Gerçek sosyalistler ülke gerçeğinden hareketle CHP şemsiyesi altında en geniş mücadele verilmesini gerektiğini bilirler.
O sosyalistlere sözümüz yok.
Olamazda.
Saygılarımla
Feramuz ÖZTÜRK
