|
Getting your Trinity Audio player ready... |
”Demokrasinin esas prensibi halkın egemenliğidir. Ama milletin kendini yönetecekleri iyi seçebilmesi için, yetişkin ve iyi eğitim görmüş olması şarttır. Eğer bu sağlanmazsa demokrasi, otokrasiye geçebilir. Demokrasi ile eğitim ikiz kardeştir. Eğitimsiz kitlelerle demokrasiye geçilirse, o idare oligarşi olur.”
(PLATON)
12 Eylül ürünü Siyasi Partiler Kanunu; bu kanuna göre hazırlanan parti tüzüklerinden kaynaklanan açmazdan dolayı partilerin demokratikleşmesi ve genel başkanların değişmesi çok zordur! Bilhassa iktidar partisi AKP / MHP ve tarihsel geçmişi olan CHP’de mümkün değildir. Komplo veya ölümle ancak mümkün olabilir! Tarihte hükumet kurmuş partilerde iki değişim istisnadır. CHP’de İsmet İnönü yerine Bülent Ecevit ve ANAP’da Yıldırım Akbulut yerine Mesut Yılmaz seçilmiştir. Hepsini rahmetle anıyorum. İşte kurultay sonuçları; genel başkanlar istedikleri kişileri AKP ve MHP’de MKYK (merkez karar ve yönetim kurulu) CHP’de PM (parti meclisi) olarak adlandırılan üst siyasal organa öneriyor; delegeler ise kariyer, liyakat, siyasal birikim vb. Kriterlere bakmadan ve tanımadan genel başkan önerdi diye sadece oy veriyor. Yani hepsini genel başkanlar seçiyor.
AKP ve MHP’de tek liste çıkıyor, delegeler anahtar liste yapmaya bile cesaret edemiyor. Çünkü lider herşeyi biliyor! Sadece CHP’de birden fazla liste çıkıyor, görece daha demokratik bir işleyiş olduğu izlenimi veriliyor, altı yedi kişi listeyi delip PM’ye seçilebiliyor. 60 kişilik PM’de yine en az 50’si genel başkanın istediği kişilerden seçilmiş oluyor.
Siyasal tırmanışta her şey mahallede başlıyor. Mahalle delegesini ele geçiren genel başkanlığı ele geçiriyor. Genel Başkanlar bunu bildikleri için her şeyin ilçe başkanlıklarında kotarılmasına göz yumuyor. Mahalle delege seçimlerinde (ilçe kongre delegesi) çoğunluk sistemi uygulanıyor. Bunun yerine D’hondt nispi temsil sistemi uygulandığı takdirde parti otokrasiden demokrasiye geçiyor. Genel Başkanlar saltanatları yıkılacağı için buna yanaşmıyor!
Belli başlı ana kentlerde adı geçen üç partide de delegelerin çoğunluğu feodal ilişkiler ile kotarılıyor. (hemşerilik, memleketçilik, inanç / tarikat gibi unsurları ihtiva eden koruyan-korunan yerel siyasal oluşuma feodal örgütlenme denir.) Kotarılan delegeler genel başkanın seçilmesi için yeterli çoğunluğu oluşturuyor.
Feodal ilişkilerle sözüm ona seçilen delegeler, parti, örgüt ve üye yapısına ilişkin hiçbir çalışma yapmıyor, kendilerine çalışıyor, çoğunlukla yetersiz oldukları görülüyor. Yöntem olarak her partide genel ve yerel iktidar alanlarında siyaset esnafı olarak adlandırılıyor, partilerin imkânlarından yararlanıyor. Fox haber sunucusu Selçuk Tepeli’nin her gün ifade ettiği gibi sayıları bilinmiyor!
Demokratik olan nedir: Her alanda birden fazla kişi seçildiği takdirde mahalle delege seçimlerinden başlayarak, ilçe ve il kongrelerinde yönetim kurulları ve kurultay delegesi seçimlerinde; milletvekili, belediye ve il genel meclisi seçimlerinde olduğu gibi D’hondt nispi temsil sistemi uygulanmalıdır.
Büyük Kurultay MKYK / PM ve YDK üyeleri seçimi: Söz konusu siyasal organlara aday olmak isteyenler Genel Sekreterliğe bir ücret yatırır, adayların A4 boyutundaki bir kâğıdın 1/4’ünü geçmeyecek şekilde aday tanıtımları delegelere bir ay önceden elektronik ortamda gönderilir. İllerin milletvekili sayılarının iki misli il kongrelerinde seçilmiş toplam 1200 kurultay delegesi kongre öncesi adayları inceler. Kurultay delegeleri daha önce inceledikleri ve oy vermeyi düşündükleri adayları kurultay salonunda çarşaf listede kontrol ederek oylarını kullanır.
Oy kullanma günü partililer salona alınmaz. Amigoluk, slogan siyaseti önlenir, demagoji, itiş-kakış, ayak oyunları ortadan kalkar. Genel Başkan adayları hariç, kongre salonu ve çevresinde üst organa aday olmuş hiçbir adayın afiş, fotoğraf, pankart vb. tanıtım materyali olamaz, listelerde hak etmeden öne çıkanlar böylece ortadan kalkar. Çevreye duyarlı bir kongre yapılarak masraflar minimuma indirilir.
Genel Başkan Seçimi: Genel Başkan seçiminde bir kişi seçileceği için çoğunluk sistemi uygulanır, bir oy fazla alan seçilir. Parti ilkelerini özümsemiş, kamuoyu tarafından tanınan, akademilerin ve üniversitelerin devam mecburiyeti olan en az 4 yıllık fakültelerinden mezun olmuş ve diplomaları tartışmasız olan kişiler ancak aday olabilir.
Genel Başkan adaylarının konuşmaları naklen verilir, üyeler bulundukları yer gün ve belirlenen saatte konuşmaları ve adayların programlarını değerlendirerek elektronik ortamda adaylardan bir kişiye oy vererek seçim gerçekleştirilir. Genel Başkan adaylarının anahtar liste yapmaya artık ihtiyaçları yoktur. Çünkü parti üyeleri tarafından güçlü bir şekilde seçileceklerdir.
İşte bütün bunlar uygulandığı takdirde siyasi partiler önce demokrat olur. Demokratik işleyiş kurumsallaşır. Genel başkanların tek adam uygulamaları, adam kayırma, feodal yapılar yerle yeksan olur. Demokratik standartlar yükselir. Bir kişinin değil, ortak aklın egemen olduğu gelişmiş bir siyasal iklim oluşur.
