Getting your Trinity Audio player ready... |
Edirne F Tipi Cezaevi’nde tutuklu olan eski Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, suç örgütü lideri Sedat Peker’in açıklamalarına ilişkin, “İfşa edilenler buzdağının görünen minicik yüzü. Bir gün tüm gerçekler ortaya çıktığında Türkiye asıl şoku o zaman yaşayacak” yorumunu yaptı.
Demirtaş, şunları söyledi:
“Bence, Sedat Peker konuşmaya başlamadan önce de Türkiye’de siyaseti belirleyen özne mafyaydı. Anayasa’yı, yasaları, AİHM ve AYM kararlarını tanımadığını ve uygulamayacağını açık açık söyleyen, ilan eden bir zihniyetin mafyadan ne farkı var ki? Bu durumda, Sedat Peker ile hükümet arasındaki tek fark, Peker’in mafya olduğunu dürüstçe kabul etmesidir. Bu açıdan bakıldığında, Peker’in ifşaatları malumun ilamıdır. Benim açımdan şoke edici değil. Kaldı ki, ifşa edilenler buzdağının görünen minicik yüzü. Bir gün tüm gerçekler ortaya çıktığında Türkiye asıl şoku o zaman yaşayacak ve maalesef bu hükümete destek vermiş olanlar büyük mahcubiyet duyacaklar. Yaşayıp hep birlikte göreceğiz.”
‘HDP OYLARI ÇANTADA KEKLİK ZANNEDİLMESİN’
Politikyol’dan Murat Aksoy’a konuşan Demirtaş, gündemdeki son gelişmeleri değerlendirdi. HDP oylarının çantada keklik zannedilmemesi gerektiğini söyleyen Demirtaş, önümüzdeki bir kaç ayda her şeyin netleşmiş olacağını belirterek, “İzleyip göreceğiz. Bu süreç HDP için değil, daha çok da diğer partiler için turnusol kağıdı olacaktır. Kim demokrasiden, Kürt sorununun barışçıl çözümünden yana, kim gerilimin ve çatışmanın sürmesinden yana, görmüş olacağız” dedi.
‘ERKEN SEÇİM OLMALI’
Muhalefetin erken seçim talebine destek veren Demirtaş, geciktikçe her günün telafisi imkansız zararlar verdiğini söyledi. “Elbette erken seçim olmalı. Çünkü gecikilen her gün telafisi imkansız zararlar veriyor, yıkım artıyor” ifadesini kullandı.
Demirtaş, şöyle devam etti: “HDP’yi dışlayan kim olursa olsun kaybeder. Bu kadar nettir. Tüm kesimlerin, trol ordularının tuzaklarına düşmeden HDP ile diyalog içinde olması, Türkiye’nin yararınadır. HDP de diyaloğa açık zaten. Şimdi, HDP üzerindeki kapatma kılıcını tekrar sallamaya başladılar. Bu, çok açık bir siyasi operasyon. Kapatma girişiminin hukukla ilgisi yok. MHP’nin bastırması, AKP’nin de kabulüyle açılmış bir davadır. AYM’nin böylesi tehlikeli bir siyasi operasyona alet olmaması gerekir. AKP’ye de siyaseten hesabını kitabını iyi yapmasını tavsiye ederim.”
Demirtaş’ın açıklamalarından öne çıkan başlıklar şöyle:
(Peker’in iddialarının AKP içinde bir iç hesaplaşmaya, yüzleşmeye yol açıp açmayacağına ilişkin): Geniş kapsamlı, samimi bir yüzleşme yaşanacağını düşünmüyorum. Yeni muhalefet partilerinin, pragmatist bazı açıklamalarla kendi pozisyonlarını güçlendirmeye çalıştıklarını görüyorum, fazlasını değil. Bu partiler, oldukça ketum açıklamalarla geçmişlerini sorgulayıp kendilerini temize çıkarma gayreti içindeler. Ben özeleştiri duyduğumu hatırlamıyorum. Bu tavırla rüştlerini ispatlamaları mümkün değil kanımca. Daha cesur ve yeni yaklaşımlar geliştirmeleri gerekir.
‘KAPATMA DAVASI SİYASİ OPERASYON’
Bu, çok açık bir siyasi operasyon. Kapatma girişiminin hukukla ilgisi yok. MHP’nin bastırması, AKP’nin de kabulüyle açılmış bir davadır. AYM’nin böylesi tehlikeli bir siyasi operasyona alet olmaması gerekir. AKP’ye de siyaseten hesabını kitabını iyi yapmasını tavsiye ederim.
Kapatma davasının sonucu ne olursa olsun demokratik siyasetten vazgeçmeyeceğiz. Ancak hiç kimse HDP’nin oylarını çantada keklik zannedip şu veya bu ittifakın altına otomatikman ekleyip toplama yaparak sonuç elde edeceğini düşünmesin. HDP, bu koşullarda hiçbir seçim ittifakının içinde olmadığını ve olmayacağını açıklarken son derece ciddi bir pozisyon almaktadır. Tüm kesimlerin, bu açıklamalardan sonuç çıkararak adım atmasında yarar var.
‘KİMSE BİZİ İKİ KÖTÜ ARASINDA TERCİHE ZORLAMAYA KALKMASIN’
Şu, iyice anlaşılmalıdır; biz bunca bedeli, mevcut iktidar zihniyetinin yerine bir benzeri gelsin diye ödemiyoruz. Kimse bizi iki kötü arasında tercihe zorlamaya kalkmasın. Gerçek demokrasi ve hakiki bir barışı savunamayanlar, buna yürekten inanmayanlar Türkiye’nin geleceğinde söz sahibi olamazlar, en azından biz buna payanda olmayız. Bu nedenle, herkesin şimdiden demokrasi ilkeleri etrafında buluşarak ortak bir gelecek vizyonunda anlaşması en doğrusudur. Buna karşı olan varsa da bugünden bilinmesinde fayda var. Seçim iş birliği ise sonraki iştir. Seçim dönemine girildiğinde bunlar da konuşulur. HDP Eş Genel Başkanlarının bu yöndeki açıklamaları çok net ve ön açıcıdır. Herkesin bu açıklamalara ciddiyetle kulak vermesi gerekir.
Önümüzdeki birkaç ay içinde her şey netleşmiş olur, izleyip göreceğiz. Bu süreç HDP için değil, daha çok da diğer partiler için turnusol kağıdı olacaktır. Kim demokrasiden, Kürt sorununun barışçıl çözümünden yana, kim gerilimin ve çatışmanın sürmesinden yana, görmüş olacağız. Yedi milyon HDP seçmeninin gözü bu çevrelerin üzerinde olacaktır.