Getting your Trinity Audio player ready... |
Suç örgütü lideri Sedat Peker’in El-Nusra’ya silah göndermekle suçladığı SADAT’ı TBMM gündemine taşıyan CHP’li Ünal Çeviköz, faaliyetlerinin araştırılmasını istedi.
CHP’li Çeviköz, SADAT’a yönelik kamuoyunda, “Suriye ve Libya başta olmak üzere iç çatışma yaşanan ülkelerde çeşitli faaliyetler yürüterek BMGK kararlarına aykırı olarak, sivillere yönelik askeri eğitim vererek alternatif ordu oluşturmak, paralı asker sağlamak ve yasadışı silah sevkiyatında bulunmak” iddiaları olduğunu ve bu iddiaların “Türk Silahlı Kuvvetleri’nin (TSK) ve ülkenin itibarına halel getirecek riskler barındırdığını” kaydetti. “Söz konusu iddialar, TSK’nın görev yaptığı bölgelerdeki meşruiyetini de sorgulanır hale getirme tehlikesine sahiptir” diyen Çeviköz, “Sorunun sadece askeri ve güvenlik alanında kalmayarak ülkenin dış ilişkilerine de yansıdığını” belirtti.
“SADAT, YASA DIŞI SİLAH SEVKİYATINDA BULUNDU MU?”
“TBMM’ye sunulan SADAT konulu soru önergelerine cevap verilmiyor olması da söz konusu şirket hakkında bir araştırma komisyonu kurulmasını zaruri hale getirmiştir” ifadelerini kullanan Çeviköz, şirket faaliyetlerinin araştırılmasını isteyerek şunları kaydetti:
– SADAT’ın kurucusunun 2016-2018 yılları arasında Cumhurbaşkanı Başdanışmanı olması ve Afrin harekatı öncesinde yapılan Güvenlik Zirvesi gibi kritik zirvelere katılmış olması, ülkemizin ulusal güvenliği açısından da söz konusu kuruluşa yönelik iddiaların araştırılmasını gerekli kılmaktadır.
– SADAT’ın özelde uluslararası askeri faaliyetlerinin genel olarak da çeşitli ülkelerde militanlara savaş dersi verip vermediğinin, yabancı devletlerin yardım edip etmediğinin, askeri eğitim ve danışmanlık konularında sivillere eğitim verip vermediğinin ve en önemlisi yasadışı silah sevkiyatında bulunup bulunmadığının araştırılması elzemdir.
SEDAT PEKER’İN İDDİALARI
Son videosunda SADAT hakkında dikkat çeken iddialarda bulunan Peker, şunları söylemişti:
MİT tırları yakalandıktan sonra kafamda şöyle bir şey oluşmuştu: Biz oraya hem toplumun duygularını yükseltmek hem de oradaki kardeşlerimize, Bayırbucak Türkmenlerine ve diğerlerine yardımcı olmak için İHA, kıyafetler, -ama sayıca çok fazla, oradaki tüm savaşçılara yetecek kadar- telsizler, çelik yelekler, onlar bunlar, tırlarca… Bu projeji düşündük. O milletvekili arkadaşımızla da konuştuk. O da düşünceyi aldı, iletmesi gereken yerlere iletti.
Sonra dediler ‘Biz ek tırlar verelim, sizin tırlarla beraber (gitsinler)’. Bizin tırlar ‘Sedat Peker yardım konvoyu’ diye gidiyor. Basına da resimler veriyoruz. Tüm ekipmanları yolluyoruz. Ama benim adıma giden diğer araçlar var. Onlar da başka yerdeki Türkmenlere gidiyor diye biliyoruz. Araçların içinde ne olduğunu bilmiyoruz, bilmiyoruz dediysem silah var, saf çocuk değiliz. Bu da normal, olması gereken şey. Ama bu MİT tarafından, askeriye tarafından organize edilmiyor.
SADAT tarafından organize ediliyor, SADAT’ın içindeki bir ekip tarafından. Bunların hepsini ben kendi paramla alıyorum ama onlar hariç, onların benimle hiçbir ilgisi yok ama benim adıma gidiyor. İşlem yapılmıyor, kayıt yapılmıyor, direkt geçiş yapılıyor. Sonra ben yüklü miktarda Mitsubishi araçlar yollamaya başlayınca dediler ‘Bize de biraz verir misin, orada savaşçılar…’, dedim tamam, verelim. Türkmenler her yerden videolarla teşekkür ediyorlar aracı aldık diye, bir iki tanesi arapça konuşuyorlar.
Sonra bizim Türkmen arkadaşlar ‘Bunlar el Nusracı’ dedi. Bizim diğer arkadaşlar da ‘Bu gidenler el Nusra’ya gidiyor’ diyor. Evet, benim üzerimden gidiyor. Samimi yapıyorum. Ama ben yollamadım, SADAT’çılar yolladı. Kibrit kutusuna sokacağım sizi, hem de devleti de yargılatmayacağım.”
SADAT, Peker’in iddiaları üzerine yaptığı açıklamada, “Şirketimizin Peker tarafından terörist gruplara teslim edilen silahlarla hiçbir ilişkisi yok.