Getting your Trinity Audio player ready...
|
Partisinin MYK toplantısının ardından açıklamalarda bulunan CHP Sözcüsü Faik Öztrak, AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın TRT yayınında yaptığı faiz açıklaması sonrası doların tüm zamanların rekorunu kırmasıyla ilgili eleştirilerde bulundu.
Öztrak, “AK Parti Genel Başkanı hafta içinde devletin televizyon kanallarında, yine ‘sen, ben, bizim oğlan’ formatında bir program yaptı. Yapmaz olaydı… Erdoğan konuştu, dolar uçtu” diye konuştu.
Faik Öztrak’ın açıklamalarından öen çıkan başlıklar şöyle:
“ERDOĞAN KONUŞTU, DOLAR UÇTU”
Türkiye’yi ne yazık ki az düşünüp, çok konuşmayı seven bir isim yönetiyor. Televizyona bile promptersız çıkamıyor. Çanak sorularda bile hazırlanmış bir metin dışına çıkarsa, devrilen çamların haddi hesabı olmuyor. Ama ekonomiyi o kadar kırılgan hale getirdiler ki, yanlış her sözün faturası da çok ağır oluyor. Erdoğan düşünmeden konuşuyor, faturayı millet ödüyor. AK Parti Genel Başkanı hafta içinde devletin televizyon kanallarında, yine “sen, ben, bizim oğlan” formatında bir program yaptı. Yapmaz olaydı… Erdoğan konuştu, dolar uçtu.
“KONUŞTU, KUR 8 LİRA 77 KURUŞA SIÇRADI”
Merkez Bankası Başkanı’na, tarih de vererek, faiz indirimi için nasıl talimat verdiğini Ballandıra ballandıra anlattı. Konuşmaya başlarken, dolar kuru 8 lira 54 kuruştu. Konuştu, kur 8 lira 77 kuruşa sıçradı. Bu ülkede; reel sektör şirketlerinin, döviz açık pozisyonu 157,5 milyar dolar. Dış borç stokumuz 450 milyar dolar. Sarayın kibirlisinin ağzına geldiği gibi konuşması, şirketlerimize 36 milyar lira. Ülkeye 103 milyar lira maliyet çıkardı. Evet bu tv programı millete oldukça pahalıya patladı. Ama aynı televizyon kanalı, tek adam rejimin tüm sakilliğini gözler önüne serdi.
Saray’ın kibirlisi sadece Millet İttifakı’nı değil, demokrasiyi de hedef almaya başladı. Korkunun ecele faydası yok, milletimizin Erdoğan şahsım hükümetinin notunu verdi. Artık sandığı sabırsızlıkla bekliyor.
“BUNLARIN SENARYOLARINDA NE ARARSANIZ VAR”
Koalisyon dönemlerini kötüledi. Bugün Cumhur İttifakı’nın görünen ve görünmeyen ortakları 90’ların koalisyonlarına rahmet okutuyorlar. Bu Cumhur İttifakı’nın cürüm ittifakına dönüştüğünü kanıtı. İttifakın ortaklarından biri bir suç örgütü elebaşısı İçişleri Bakanı’na racon kesiyor, İçişeleri Bakanı Erdoğan’a racon kesiyor. Ülkenin seçilmiş başbakanına darbe yapmak bunlarda, siyasi kumpaslar, mafyanın 10 bin dolar maaşa bağladığı siyasetçiler bunlarda. Bunların senaryolarında ne ararsanız var. Tam bir kavgalı ev. Birbirleriyle kavga ederken de milleti unutmuşlar.
Bu suç örgütü elebaşına mitingleri kim yaptırdı? Bu suç örgütü elebaşına kim koruma verdi? Dış güçler mi? Tehditlerini kim cevapsız bıraktı? Bunların hepsine Cumhur İttifakı ve AK Parti icazet verdi.
Bu suç örgütü elebaşı aslında evin has çocuklarından biriydi. Şimdi bu evde ipleri elinden kaçıran Erdoğan, çizilen karizmasını Millet İttifakı’na racon keserek kurtarırım sanıyor. Aslında bir siyasetçinin mafyada 10 bin dolar maaş aldığını ilk kim açıkladı? İçişleri Bakanı… Ama bu ismi savcılara bildirmeyerek suç işledi. Erdoğan da çağırıp bu kim diye sormadı.
“REZALETİN ÜSTÜNÜ ÖRTMEYE ÇALIŞMIŞ”
Meclis başkanı anlaşılan sormuş, ama cevap alamadığını da ikrar ediyor. TBMM’nin Başkanı atama bakan tarafından kaale alınmamış. Meclis Başkanı da ana muhalefet partisi genel başkanına celallenerek bu rezaletin üstünü örtmeye çalışmış.
Yapılacak iş bellidir, ya Meclis Başkanı’na cevap vermeyen atama bakan istifa edecek ya da atama bakanın cevap vermediği Meclis Başkanı istifa edecek. Sonunda görev suç örgütü elebaşına düştü.
Erdoğan şahsım hükümeti döneminde neredeyse 3 yılda 4 Merkez Bankası başkanı değiştir. Bu ne biçim istikrar? Merkez Bankaları güven müesseseleridir. Sürekli başkan değişirse güven kalmaz. Erdoğan şahsım hükümeti bu ülkenin bereketini kaçırmıştır. Şimdi aynı TV programında çıkmış diyor ki; rejimi tahkim etmek için 128 maddelik anayasa teklifi hazırlıyorlarmış. Nereden çıktı ya bu 128? Herhalde akıllarından hiç çıkmıyor. Siz 128 madde tartışmadan önce 128 milyar dolar nerede onun hesabını verin.
“DESTEK BECERİKSİZLİĞİNİN KURBANI ESNAF OLUYOR”
Diyor ki 128 milyar dolar nerede soramazsınız. Sorarız Sayın Erdoğan. Konu Merkez Bankası’ndaki 128 milyar dolarsa soru sormakla kalınmaz hesap da sorulur. Erdoğan 661 milyar lira destek verdik diyor. Bunun 524 milyar lirası geri alacağın faizle alacağın krediler. 57 milyar lirası da İşsizlik Fonu’ndan verdiğin destek. İşçinin kendi kumbarasını kırmışsın parasını işçiye ödemişsin. Bütçeden vatandaşa karşılıksız hibe olarak verilen destek 10 milyar lira. OECD kredi vermeyi bırakın diyor. Hükümeti açıkça uyarıyor. Bu beceriksizliğin kurbanı esnaf oluyor.
ÜÇÜNCÜ DOZ AŞI TEPKİSİ
AK Parti’nin lebaleb kongreleri salgını azdırmıştı. Tüm dünya açılırken biz yeniden kapanmak zorunda kaldık. Aşıda varı yoğu Çin aşısına yatırdılar, nisan ayında kullanıma sokacağız dedikleri aşıyı bi türlü üretemediler. Elde kala kala Alman aşısı kaldı. Millet aşıyla buluşamazken Erdoğan maşallah 3. doz aşıyı olmuş. Kendisi söyledi. Marttan bu yana geçen 3 ayda Erdoğan 3 doz aşı olmuş.
Şimdi bu 3 doz aşı standart bir uygulama mı? Yoksa sadece Erdoğan’a mı uygulandı? Aşıda Erdoğan’a farklı millete farklı protokol mü uygulanıyor?
DIŞ POLİTİKA
Erdoğan’ın televizyondaki konuşması, aynı zamanda dış politikadaki sakaleti de ifşa etti. Erdoğan’ın dış politikadaki tek başarı ölçütü ABD’nin başkanlarıyla telefonda sohbet etmekmiş. Dış politika böyle bireyselleştirilirse işte olan biten rezaletler de sineye çekilir.
TÜİK VERİLERİ
Dün TÜİK, Mayıs ayı enflasyon rakamlarını açıkladı. Ama rakamlar açıklanırken, yine bir skandala imza atıldı. TÜİK haber bülteninde verilen rakamlarla, merkezi veri dağıtım sisteminde açıklanan rakamlar arasında, ciddi tutarsızlık oluştu. Haber bülteninde yüzde 0,89 olan tüketici enflasyonu, merkezi veri paylaşım kanalında yüzde 1,44 olarak açıklandı. Sadece veri tabanları arasında değil, mayısta piyasa beklentileriyle, gerçekleşen enflasyon arasında da ciddi fark oluştu. Piyasa yüzde 1,39 tüketici enflasyonu beklerken, gerçekleşme bunun oldukça altında kaldı.
Hadi veri tabanlarındaki tutarsızlığı bir kenara bıraktık. Beklenti ve gerçekleşme arasındaki tutarsızlığı da görmezden geldik. Peki, sokağın enflasyonuyla, TÜİK ’in enflasyonu arasındaki büyük tutarsızlığı ne yapacağız? Bunu nasıl bir kenara koyacağız. Çarşı, pazar yangın yeri.