KİPTAŞ yolsuzluğundaki ‘uyanık’ isim konuştu: “Uygun fiyata mal ettim diye niye uygun fiyata satayım ki”

Getting your Trinity Audio player ready...

İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun, KİPTAŞ’ın almaya karar verdiği araziyi satın alıp 4 gün sonra milyonlarca lira farkla KİPTAŞ’a sattığını söylediği şirket’in Atmaca Gayrimenkul olduğu ortaya çıkmıştı.

 

İmamoğlu’nun AKP döneminde gerçekleşen bu 36 milyon dolarlık yolsuzlukla ilgili “kim bu uyanık” diyerek açıkladığı, Atmaca Grup Yönetim Kurulu Başkanı Adem Atmaca açıklama yaptı.

Habertürk’ten Esra Boğazlıyan’a konuşan Atmaca, “kendisiyle ilgili bir algı oluşturulmak istendiğini” savunup “Ben bir malı uygun fiyata mal ettim diye niye uygun fiyata satayım ki. Ben ticaret yaptım. Ben uygun fiyata mal ettim. Benim sattığım fiyat da ortada.” dedi.

Atmaca, kendisi hakkında konuyla ilgili yürütülen herhangi bir soruşturmanın da olmadığını söyledi.

Adem Atmaca’nın, Boğazlıyan’ın sorularına verdiği yanıtlar şöyle:

Ekrem İmamoğlu’nun bahsettiği 2016’da Bahçeşehir’deki arazinin KİPTAŞ’a satışı nasıl oldu?

Benim Bahçeşehir’de hepsi yan yana 6 arazim vardı. 3’üne inşaat yapıp sattım. Birini başka birine sattım. 2’sini de KİPTAŞ’a sattım. Yani KİPTAŞ’a 1 değil 2 arazi sattım. Arazilerden biri 78 bin metrekare civarında. Diğeri de 30 bin metrekare. Bunlar toplamda 100 küsür bin metrekarelik 2 arazi. KİPTAŞ’a sattığım 30 bin metrekarelik araziyi 2014 yılında aldım. Diğerinin de yarısını 2015’te aldım. Kalan yarısını almadım, daha sonraki kararıma göre hareket edeceğim bir sistemde bıraktım. İşte Ekrem Bey’in bahsettiği arazi, daha sonraki kararıma göre hareket edeceğim bir sistemde bıraktım dediğim arazi.

 

Yani sizin yarısını alıp yarısını ilerde alırım dediğiniz arazi mi Ekrem İmamoğlu’nun bahsettiği…

Evet, Ekrem Bey, bu arazinin yarısından bahsediyor. Yani satıştan 4 gün önce alındı denilen arazi yarısını alıp yarısını almadığım arazi.

Peki sonra kalan yarısını niye almak istediniz?

Arsaların birini 2 yıl önce almışım, birisinin yarısını da 1 yıl önce almışım. Bu arsalar benim konut stoğum olarak duruyordu. Çünkü ben konut yapıp satıyorum orada. Fakat daha sonra inşaat yapmak istemedim, müteahhitliği bıraktım. Ben bu arsaları satmayı düşündüğüm dönemde KİPTAŞ’ın zaten orada yatırımları vardı. Benim için en uygun müşterilerden biriydi. KİPTAŞ alım kararını verdikten sonra arsanın geriye kalan yarısını da almak zorundaydım. Arsayı satacağım için tabii ki arsayı tamamlamam lazım. Biz anlaştık satıyoruz deyince gidip kalan yarısını da aldım. KİPTAŞ’a ‘bu arsanın yarısını satıyorum, diğer yarısını da gidip başkasından alın’ diyemem ki.

Fakat Ekrem İmamoğlu’nun kamuoyuyla paylaştığı çerçeveden bakarsak KİPTAŞ orada bir arazi alacakmış siz de bunun duyumunu alıp onlar almadan gidip almış, sonra da onlara satmışsınız. Böyle bir şüphe ortaya çıkıyor. Ne dersiniz?

Bu akla uygun değil. Başkasına ait bir araziyi zaten KİPTAŞ arazinin sahipleriyle görüşmeden nasıl alacak, nasıl yönetim kurulu kararı çıkaracak? KİPTAŞ da durup dururken orayı almadı. Hemen yanında devasa bir projesi var zaten. Geliştirmiş oldukları bir projenin devamı. O arazinin yarısını bir yıl önce almışım zaten. Bahse konu 2 arazi var. Bu 2 araziden hariç benim orada 4 tane daha parselim var. Hepsi yan yana olan 6 parselim var. Ben bahsedilen arazinin yarısını zaten almıştım. Dediğim gibi, diğer yarısını da ihtiyaç duyarsam gelecekte alırım diye düşünmüştüm. Baktığımız zaman, cımbızla çektiğimiz zaman, 4 gün önce alınmış bir şey var ama 5-6 yıla yayılmış bir süreç var. Söz konusu olan tekrar ediyorum alınmış arazilerin bir tanesinin sadece yarısı. Kastım şu; 2 araziyi de satma kararını alınca gidip diğer yarısını da aldım. O iki arazinin tamamını KİPTAŞ’a devrettim.

4 günde 36 milyon dolar kâr ettiğiniz iddia ediliyor. Doğru mu, doğruysa bu normal mi?

 

Dolar diyorlar ama bu işin tamamı TL olarak yapıldı. O gün dolar kuru 2’ydi bugün 8. Olayı 4 kat daha büyütmek için dolar cinsinden açıklıyorlar. Olayın KDV’si, gelir vergisi var. Bunları hesap ettiğiniz zaman toplam 300 milyona yakın satış var. 50 milyona yakını devlete vergi olarak verilmiş. Diyorlar ki buna almış, buna satmış. Bunların hiçbiri gizli değil ki. Bunların hepsini beyannamelerimizde götürüp devlete beyan etmişiz. Araziyi alışta benim maliyetimin çok önemi yok. KİPTAŞ’a sattığım değer gerçek rayiç değer mi ona bakmak lazım. Şöyle bir algı oluşturuluyor: Sanki 50 milyon liralık arazi 500 milyona satılmış gibi. Hayır değil. Ben yıllardır o firmalarla iş yapıyorum. Benim araziyi alış maliyetimin düşük olması benim bunu ucuza satmam anlamına gelmez ki. Ben bu arsaları satılması gereken değere sattım. Bakarsanız bu arsaların karşılığında daire takası var, vade var. Bu paralar 3 yılda ödendi. 3 yılın vade farkına baktığınız zaman, KİPTAŞ’ın fizibilitelerinde bu karlı bir proje. Bir algı oluşturulmak isteniyor. Bir uyanık KİPTAŞ’ın alacağı arsanın haberini duymuş da gitmiş arsayı almış, 4 gün sonra KİPTAŞ’a satmış gibi. Böyle bir şey değil…

4 gün sonra olması tesadüf mü yani?

Hayır tabii ki… KİPTAŞ’la elimdeki arazi için anlaşmayı yaptım, ardından da hemen kalan yarısını gittim aldım ki satışı yapabileyim.

Bu 11 milyon dolarlık alım, o arsanın yarısı diyorsunuz…

11 milyon dolar demeyelim, 50 küsur milyon lira. Bahsedilen o kısım. 2 arsa var. Arsanın birinin tamamı zaten bizim, diğerinin de yarısı bizim. KİPTAŞ’la biz bu anlaşmayı yaptığımız zaman zaten ben o yarıyı almak zorundaydım.

Tekrar soruyorum. Alım ve satım arasında 4 gün içinde elde ettiğiniz kâr normal mi?

Baktığınız zaman evet benim maliyetimde bir düşüklük var ama ben çok büyük ölçekli ticaret ve iş yaptım orada. Bahçeşehir’de 8 proje yaptım. KİPTAŞ’tan önce de biz vardık orada, o bölgede proje de geliştirdik. KİPTAŞ’a satılan söz konusu 2 arazinin yanında 4 arazim daha vardı. Bunlardan 3’ünü konut yapıp sattım, 1’ini başka bir şahsa sattım. Başka şahsa sattığım fiyatla, KİPTAŞ’a sattığım fiyat hemen hemen neredeyse aynı. Bir algı oluşturulmak isteniyor. Ben bir malı uygun fiyata mal ettim diye niye uygun fiyata satayım ki. Ben ticaret yaptım. Ben uygun fiyata mal ettim. Benim sattığım fiyat da ortada. Bilirkişinden emlakçısına herkes bilir. Bahçeşehir’de o bölgede arsanın metrekare fiyatı ne kadar? Üzerindeki konutun fiyatı ne kadar? Benim sattığım dönemlerde 1000 dolar civarında bir paraya sattım ki 1000 doların yüzde 20’ye yakın kısmı daire takası, geriye kalanın da çok büyük bir kısmı 36 aydı zannedersem vadeye yayılmış. Çok avantajlı bir şekilde KİPTAŞ’a ödeme planıyla verilmiş. O zaman o bölgede bu fiyatların altında arazi bulmak mümkün değil.

‘SORUŞTURMA YOK’

Ekrem İmamoğlu, bu dosyanın İçişleri Bakanlığı’na verildiğini açıkladı. Sizinle ilgili herhangi bir soruşturma var mı?

Hayır bir soruşturma yok. Şunu tekrar söylemek istiyorum. Ekrem Bey’in açıkladığı bilgiler gizli değil ki. Devlete ‘bu kadara aldık, bu kadara sattık’ diye beyan ettiğimiz, KDV ödediğimiz, ciddi gelir vergilerini ödediğimiz bir işlem bu. Ben bunu 50’ye mi almışım, evet 50’ye almışım. Beyan da etmişim zaten. 130’a mı satmışım, evet 130’a satmışım. Onun da beyanını yapmışım. Arada ne kadar KDV farkı çıkmış? Diyelim ki işte 20 milyon. Onu da ödemişim. Ne kadar gelir vergisi? 20 milyon. Onu da ödemişim. 300 milyonun 50 milyona yakın kısmı devlete vergi olarak gitmiş. Burada aranıp da bulunan bir şey yok ki.

“TABİ Kİ KAMU ZARARI”

Ekrem İmamoğlu bu satışta kamu zararının altını çizdi…

Burayı yeşil alana çevirmek ayrı bir şeydir. Oranın yeşil alana çevrilmesi bir kamu zararı mıdır? Evet, şimdi elimizi vicdanımıza koyalım. Tabii ki kamu zararıdır. Böyle bir şey olabilir mi! 1.5-2 emsale yakın emsali var. Burada bir konut projesi geliştiriliyor. Seçim vs. derken… Bu başka bir konu. Burada bir kamu zararı var mı var. Ama yeşil alana çevrilmesi kamu zararıdır. Çünkü KİPTAŞ bu arsayı pahalı bir fiyata almamıştır. KİPTAŞ alması gereken rayiçten almıştır, aksine çok da uygun bir ödeme planıyla almıştır. Benim maliyetimin düşüklüğü başka bir şey.

KİPTAŞ bu arazinin yarısını sizin aldığınız fiyattan niye alamadı?

Ama arazinin yarısı bende zaten nasıl alacak ben kapatmışım, oraya girmişim bir kere. Alsa da benimle ortak olmak zorunda. KİPTAŞ o riske giremez.

Siz Bahçeşehir Gölet projesi’ni yaptınız… O da çok tartışıldı…

Orada da yanlış bir iş yapmadım. Türkiye’nin en güzel projesini yaptık. Dükkanlar 10 katlı olacak diye iddia ettiler, hayır 1 kat oldu. Emsal yüzde 40 olacak dediler, hayır yüzde 5 yapıldı. Gölette imarın önünü kapattık. Gölet parka dönüştü tamamen. 1 metrekare bile imar artışı sağlanmadı.

Danıştay kararı çıkmıştı ruhsatlar iptal edilmişti ama…

Mahkemeler ve hukuk ne dediyse onu harfiyen uyguladık. Yargının verdiği bir kararın zıttını yapmak mümkün mü!

Ruhsatlar iptal olunca dükkanlar kaçak durumuna düşmüyor mu?

O dükkanlar kaçak değil. Evet bir mahkeme kararı var ama o dükkanları kaçağa çevirmiyor. Proje tamamlandı, iskanlar alındı, dükkanlar açıldı.

Exit mobile version