Getting your Trinity Audio player ready... |
Türkiyemizi meşgul eden her sorunla ilgili yalın düşüncelerimiz, yapıcı önerilerimiz bir gerçek olarak meydandadır.
Siyasi mücadelenin bir ahlakı olmalıdır. Siyasi mücadelede dürüstçe, mertçe yapılmalıdır. Fazilet ve ferasetleri kuru, fikir ve fiilleri kördür. İradesi esir düşenler için ülke ve ülkü diye bir meselenin esamesi okunamaz. Bu eyyamcı tipler gelene ağam gidene paşam diyecek kadar çıkarlarına düşkündür. İkbal kaygıları her şeyin önündedir.
ERKEN SEÇİM AÇIKLAMASI
CHP yönetiminin içler acısı durumunu başkaca izah etmek nasıl mümkündür? İP yönetiminin teslimiyetçi ve süngü düşürmüş hali nasıl açıklanmalıdır? 2020 yılının farklı tarihlerinde erken seçime karşı olduklarını, buna gerek duymadıklarını sürekli vurgulayan Kılıçdaroğlu’na ne olmuş? Bir yıl içinde değişen nedir?
FETÖ’cülerin 6 aylık süre içerisinden Kılıçdaroğlu’nun iktidarını dillendirmeleri birden bire Mayıs ayının ilk haftasından itibaren hükümet üyelerini hedef alan iftiraları erken seçim dayatması ile yakından bağlantılıdır.
Ülkemizin erken seçim diye bir gündemi yoktur. Cumhur’un ve Cumhur İttifakı’nın ortak iradesi nettir. Nitekim Cumhurbaşkanı ve milletvekili genel seçimi 2023 yılının Haziran ayında yapılacaktır. Bugünden itibaren seçimlere 754 gün kalmıştır. Sayın Kılıçdaroğlu, önce sabret, sonra seyret. Hesaba 2 yıl 24 günlük süre vardır.
2021’in ilk çeyreğinde yüzde 7 büyüyen Türkiye ekonomisinin fırtınadan nasıl çıkma başarısı gösterdiğini kabul ve ifade edin.
ATATÜRK’E ‘ZALİM’ VE ‘KAFİR’ DİYEN İMAMA TEPKİ
Atatürk bizim börkümüzdür, birliğimizdir, simgemizdir. Ona laf yoktur. Baş giderse börk gider. Allah muhafaza, bir daha da geri gelmez. Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e tahammülsüzlük Türkiye’ye tahammülsüzlüktür. Atatürk alerjisinin esas gerekçesini nasıl okumalıyız? Gizli FETÖ’cü olup olmadıkları mutlaka incelenmelidir. Vaazları ile milli birliğimizi yaralamaya hiç kimse cüret etmemelidir. Atatürk’e dil uzatanlar daha iyi Müslüman olduklarını mı sanıyorlar? Atatürk olmasaydı kulağınıza ezan mı okunurdu? Ey kendini bilmez akılsızlar Atatürk’ümüzden ne istiyorsunuz? O tarih sahnesine çıkmasaydı, Türklüğün kıvancı, islamın bekçisi olmasaydı doğdunuz zaman kulağınıza ezan mı okunur yoksa bir Kilise’de vaftiz mi olurdunuz? Atatürk’ün hatıralarına ve heykellerine saldıran zavallılar, sizin yel değirmenlerine savaş açan Donkişot’tan ne farkınız vardır?