Getting your Trinity Audio player ready...
|
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın da katıldığı Ayasofya’daki programda “Öyle bir zaman geldiki bir asır gibi bir zaman içinde ezan ve namaz yasaklandı ve müze haline çevrildi. Bunlardan daha zalim ve kâfir kim olabilir” diyerek Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucu önderi Mustafa Kemal Atatürk’e lanet okuyan imam Mustafa Demirkan’a toplumun her kesiminden tepki yağdı. İşte o tepkilerden bazıları:
– Tarihçi Hakkı Uyar: Mevcut lanet okumalar elbette Atatürk’ü kapsar, kapsamadığını söylemek toplumsal tepkiye karşı yalana başvurmaktır. Daha önce Ali Erbaş’ın söylediği ile şimdi Mustafa Demirkan’ın ya da daha önce Mehmet Boynukalın’ın söyledikleri aslında cumhuriyetin kurucu kadrolarıyla, Atatürk’le kavgalarının hâlâ bitmediğini bize gösteriyor. Öte yandan İstanbul, 1918-1923 yıllarında işgal altındaydı. Eğer Atatürk olmasaydı İstanbul elden gitmişti. Fatih fethedense Atatürk kurtarandır. Kurtaran olmasaydı fethin de anlamı olmayacaktı. Atatürk’ün yaptığı şey, kurduğu cumhuriyette dinsel savaşı bir kenara bırakarak uygarlık savaşına yönelmekti. Ayasofya da bu noktada Batı ile çatışmayı değil, uzlaşmayı sembolize etmekteydi. Ne yazık ki dünyada bizim ülke kadar kurucularıyla kavga eden başka bir ülke yok.
– Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği (ÇYDD) Genel Başkanı Ayşe Yüksel: Halkımızın ödediği vergilerle maaş alan, memuru olduğu devletin kurucusuna bu ağır hakaretleri yapan zihniyeti, bu zihniyeti memur yapanları ve buna göz yumanları en ağır şekilde kınıyorum. Atatürk’e hakaret etmek, yurdu işgal eden ve işgale göz yuman zihniyete hizmet etmektir. Atatürk’ün kurduğu bir kurum olan Diyanet İşleri Başkanlığı’nı ivedi şekilde idari soruşturma yapmaya ve suç olan bu söylemler nedeniyle İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nı ivedi şekilde gereğini yapmaya davet ediyorum. Ben ÇYDD Başkanı olduysam bunu Atatürk’e borçluyum. Atatürk’e karşı tüylerimi ürpeten bu cümleleri kuran imam da bunu Atatürk’e borçlu. Hepimiz ona borçluyuz. Dolayısıyla Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk’ü bu ülkenin lideri olarak sevip saymak ve laik Türkiye Cumhuriyeti’ni yaşatmak, borcumuzu ödemek hepimizin görevi.
‘KABUL EDİLEMEZ’
– İstanbul Kadın Kuruluşları Birliği Koordinatörü ve İstanbul Barosu Başkan Yardımcısı avukat Nazan Moroğlu: Atatürk’ün manevi hatırasına alenen hakaret etmiştir. Bu sözler, Atatürk Aleyhine İşlenen Suçlar Hakkında Kanun’un 1. maddesinde açıkça belirtildiği gibi suç oluşturacak niteliktedir. Hiçbir şekilde kabul edilemez. Atatürk’ü işaret ederek cami imamı tarafından söylenen bu hakaret içeren sözler karşısında, Türkiye Cumhuriyeti’nin temel niteliklerini korumakla görevli olanlar başta olmak üzere, hiç kimsenin sessiz kalarak zımnen destek olması kabul edilemez. İstanbul Kadın Kuruluşları Birliği olarak, sessiz kalarak zımnen destek olunmaması konusunun takipçisi olacağız.
– İlahiyatçı Cemil Kılıç: Okuduğu ayet Bakara Suresi 114. ayet. Bu ayeti yanlış yorumluyor, istismar ediyor. Bağlamından kopararak değerlendiriyor. Atatürk’e hakaret edebilmek için ayeti kendi siyasi çıkarları doğrultusunda kullanıyor. Atatürk Ayasofya’yı müzeye çevirmiştir ama Ayasofya dışında on binlerce camide ezan okunmasını, namaz kılınmasını sağlamıştır. Ayasofya müze yapıldı diye Atatürk’ü din karşıtlığıyla, ezan ve namaz karşıtlığıyla suçlamak büyük bir bühtandır. Atatürk’ün dindar bir milletin önderi olarak, önderlik ettiği milletin dini değerlerine düşmanlık etmesi mümkün değildir. Ben o hocayı ve onun gibi düşünenleri tövbeye davet ediyorum. Allah’a tövbe etsinler ve Mustafa Kemal Atatürk’ün ruhaniyetinden de özür dilesinler.