Getting your Trinity Audio player ready... |
İstanbul’un 39 ilçesinden 36 ilçede sadece Culex pipiens türüne ait sivrisinek bulunur iken. Büyükçekmece, Silivri ve Ümraniye ilçelerinde baskın tür olarak C. pipiens türü ile birlikte az sayıda Anofel ve Aedes cinsi ait sivrisinekler bulunmaktadır. Bunun nedeni C. pipiens’in kapalı kanallar, septik tanklar ve lağım çukurları gibi değişik ortamlarda üremesidir. Oysa Aedes cinsi sivrisinekler genellikle evlerin çevresinde, şişe, konserve kutuları, yapraklar ve ağaç kavuklarındaki su birikintilerinde; Anofel cinsi sivrisinekler ise temiz durgun sularda ürerler. Buda İstanbul’da durgun temiz suyun kalmadığını gösterir.
Erkek sivrisinekler bitki özsuyu ile beslenirken, dişi sivrisinekler geçici ve dönemli ekto-parazit olarak insanlardan, sıcakkanlı hatta soğukkanlı omurgalı hayvanlardan kan emerler. Kan emerken de insanlara sıtma, bankrofti, brugian filariasis, arbovirus, dengue ateşi, haemorrhagik ateş, encephalit, fil hastalığı ve Japon ensephaliti gibi çeşitli hastalık etkenlerini taşıyıp bulaştırırlar.
Sivrisinekler ile mücadeleyi larvalar ve erişkin sivrisinekler ile olmak üzere iki şekilde yapabiliriz. Bunlardan en önemlisi hava sıcaklığının 15 0C’nin üzerine çıktığı ilkbaharda larvalar ile yapılan mücadeledir. Çünkü erişkin hale gelen dişi bir sivrisinek 3 – 4 hafta yaşar ve bir defada 200 yumurta yaşamı süresince 6 – 10 nesil yani 1 200 ile 2 000 yavru verir.
Erişkin sivrisinekler ile mücadelede, repellentler (sinek kaçıranlar), atraktanlar (sinek cezbedenler), kemosterilizanlar (sinek kısırlaştıranlar) ve insektisitler (sinek öldürenler) kullanılmaktadır. İstanbul’da erişkin sivrisinek mücadelesinde insektisitler kullanılmakta olup, İstanbul’un sivrisinek faunasını oluşturan C. pipiens türü erişkin sivrisinekler insektisitlere karşı dirençlidir.
Sivri sinekler ile mücadele için önerilen ülkeye girmesinin engellenmesi, kökünü kurutulması gibi imkansız sözcükler kullanılmaktadır. Ancak sivrisinekler ile mücadele en önemli yöntem ülkedeki sayıyı dayanabilecek seviyeye kadar düşürerek kontrolü altına almaktır. Bunun için çevre düzenlemesi, sanitasyon, durgun su kaynakların drenajı ve larvalar ile mücadele önemlidir.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi larvasit olarak Bacillus sphaericus, Bacillus thuringiensis, Bacillus sphaericus + Bacillus thuringiensis israelensis türlerine ait liyofilize preparatlar ve Gambusia affinis türü balıkları kullanmaktadır.
Ancak Avrupa ülkelerinde de larvasit olarak kullanılan Bacillus sphaericus, Bacillus thuringiensis karşı direnç bildirilmiştir. İstanbul’da 2018 yılında başlattığımız çalışma ile 39 ilçeden topladığımız C. pipiens türü sinek larvaları ile mücadelede kullanılan Bacillus sphaericus, Bacillus thuringiensis karşı direnç olup olmadığına dair araştırmalarımız devam etmektedir.
İstanbul Büyükşehir Belediyesinin desteklediği 2013 yılında yaptığımız proje kapsamında Bacillus sphaericus, Bacillus thuringiensis, Bacillus sphaericus + Bacillus thuringiensis liyofilize preparatları ile ve laboratuvarda balık atıklarında hazırladığımız besiyerinde ürettiğimiz kökenler ile karşılaştırmalı olarak yaptığımız çalışmada bizim ürettiğimiz kökenlerin daha etkili olduğunu belirledik. Bizim balık atıklarından hazırladığımız besiyerinde üreterek kullandığımız Bacillus sphaericus ve Bacillus thuringiensis maliyetinin yok denecek kadar az olduğunu ve kolaylık ile üretilip kullanılabileceğini söyleyebilirim.