Getting your Trinity Audio player ready...
|
Uluslararası sivil toplum kuruluşu SPARK’ın Avrupa Birliği’nin (AB) finansal desteğiyle düzenlediği ‘Türkiye’de İş Yaratma: Suriyeli ve Türk KOBİ’ler için Finansmana Erişim’ konulu konferans internet üzerinden gerçekleştirildi. Konferansta, Türkiye’deki Suriyeli ve Türk KOBİ’lerin bölgede daha fazla büyümek ve istihdam yaratmak için finansmana erişimlerini artırma konusundaki acil ihtiyaçları ele alındı.
Online olarak gönderilen anket ve yüz yüze görüşmeler aracılığıyla aşağıdaki sonuçlar elde edildi:
• Suriyeli girişimciler Türkiye’de 20 binden fazla iş kurdu.
• Suriyeli işletmelerin yüzde 30’u start-up olarak kabul edilebilirken, yüzde 70’ini ise 100’den az çalışanı olan KOBİ’ler oluşturuyor.
• Yüzde 40’ı gıda ve perakende, yüzde 20’si toptan ticaret, yüzde 20’si tekstil ve giyim imalatı, yüzde 10’u eğitim hizmetleri, kalan yüzde 10’u ise diğer sektörlerde faaliyet gösteriyor.
• Suriyeli işletmeler oldukça yeni ve neredeyse tamamı 2011’den sonra kuruldu. İşletme açılışlarının sayısı 2016-2017 yılları arasında zirveye ulaştı.
• Çalışan işçi sayısına göre işletmelerin yüzde 80’i mikro, yüzde 18’i küçük ve sadece yüzde 2’si orta ölçekli işletmelerden oluşuyor.
• Hepsi yerel pazarı yani sadece Suriyeli tüketicileri hedefliyor ve yalnızca yüzde 30’u yerel pazarların yanı sıra ihracat pazarlarını da hedeflediklerini iddia ediyor.
Çoğu kayıt dışı çalışıyor
• Yüzde 30’dan fazlasının lisansı bulunmamakta ve sadece yüzde 70’i Türk İş Kanunu’nun gerekliliklerine göre kayıtlı!
• Suriyeli KOBİ’lerin yüzde 90’ı, finansal kaynaklar ve işletmeleri için daha fazla alan sağlanırsa Türkiye’de kalmayı ve işlerini büyütmeyi düşünüyor.
• Finansal erişime gelince, sorunlar bir kredi kartı alırken veya para transfer etmek için bir banka hesabı açarken başlıyor.
Bankalar muhatap almıyor
Bankacılık açısından bakıldığında, Suriyeli KOBİ’ler borç veren için küçük ve riskli oldukları, güvenilirlikten yoksun oldukları, kayıtsız oldukları veya kayıtsız çalışanlarla çalıştıkları ve en önemlisi yaptırımlara maruz kalan bir ülkeden gelen yabancı oldukları ve çoğunlukla bankacılık açısından riskli ülkelere ihracat yaptıkları için göz ardı ediliyor. Vatandaşlıktan çıktıktan sonra bile yönetim kurulunda Suriyeli bir isme sahip olmak, uluslararası yaptırımlardan korkan bankalar için bir sorun teşkil edebilir.
M. YASİN ERKOL / DETAY HABER